Orman Şehidi Ailesinden Tazminat Mücadelesi
Orhan Çelik için sigorta şirketinin istenen tazminatı ödememesi, Manisa'da oturan ailesini isyan ettirdi.
Muğla'nın Köyceğiz İlçesi'nde orman yangınına müdahale ederken düşen yangın söndürme helikopterinde yaşamını yitiren orman muhafaza memuru 31 yaşındaki Orhan Çelik için sigorta şirketinin istenen tazminatı ödememesi, Manisa'da oturan ailesini isyan ettirdi. Ellerinde 350 bin euroluk sigorta poliçesi olmasına karşın firmanın kendilerine haklarından feragat etmeleri için ibraname imzalatmaya çalıştığını öne süren Orhan Çelik'in babası Aydın Çelik, yaşananlara isyan etti.
Köyceğiz İlçesi'ne bağlı Otmanlar Köyü'ndeki yangına müdahale etmek için geçen yıl 9 Ağustos'ta Fethiye'den havalanan Rus yapımı Kamof RA 31596 tip yangın söndürme helikopteri, Cehennem Deresi mevkii Kepez Yangın Söndürme Kulesi yakınlarında düştü. Ormanlık alana düştükten sonra alev alan helikopterdeki Türk pilot Atıf Ateşok, orman muhafaza memuru Orhan Çelik, Rus pilotlar Alexander Gavrilov, Nikolay Atepalikhin ve Sergey Khorokhorın hayatını kaybetti. Enkazda yapılan ilk incelemenin ardından yapılan açıklamada helikopterin, teknik arıza nedeniyle yükselirken güç kaybı yaşadığı ve bu nedenle düştüğü belirtildi.
KARAKUTU YURT DIŞINA GÖNDERİLDİ
Kazaya ilişkin soruşturmayı Köyceğiz Cumhuriyet Savcılığı yürütürken helikopterin kesin düşüş nedenin araştırılması için enkazdan çıkarılan karakutu, incelenmek üzere yurt dışına gönderildi. Karakutunun incelenmesinin 2 yılı bulabileceği kaydedildi.
Kazada yaşamını yitiren orman muhafaza memuru Orhan Çelik'in ailesine Orman Kanunu gereğince 68 bin lira tazminat ödendi. Ancak Gate Elektrik Global Teknik Barış Havacılık- Güneydoğu Havacılık İş Ortaklığı'na ait helikopterin her koltuğu, bir sigorta firması tarafından yolcu sorumluluk sigortası kapsamına alınmış olmasına rağmen Çelik'in ailesine sigorta tazminatı ödenmedi.
Ellerinde 350 bin euroluk sigorta poliçesi olmasına karşın firmanın tazminat ödememekte direndiğini iddia eden Orhan Çelik'in Manisa'da oturan babası Aydın Çelik, parada gözü olmadığını, ancak yaşananlar karşısında büyük üzüntü duyduğunu söyledi.
'BENİ ALDATMAYA ÇALIŞTILAR'
Kazadan sonra Gate Elektrik Global Teknik Barış Havacılık firması yetkilileriyle görüştüğünü anlatan Çelik, "Bana 50 bin euro harçlık gönderdiklerini, yanındaki ibranameyi imzalamam koşuluyla bu parayı alabileceğimi söylediler. İbranameyi imzalamadan önce avukata gösterdim. Avukat bana, ibranameyi imzalamam halinde sigorta şirketinden doğacak tüm haklarımdan feragat etmiş sayılacağımı söyledi. İbranameyi geri gönderip Ankara'daki şirket merkezine gittim. Şirket yetkilisi Nuray Karalar ile görüştüm. Bana 'Öyle bir şey olamaz' deyip, yeniden ibraname düzenledi. Bu ibranameyi incelediğimizde ise benim için 20, eşim için 20, 2 çocuğum için de 5'er bin euro para teklif ettiklerini gördüm. İmzalamayınca ikna çabaları başladı. Dava açmam halinde bu kadar da para alamayacağımı anlattılar. Benim parada pulda gözüm yok. Ancak yaşadıklarım çok ağrıma gitti. Beni aldatmaya çalıştılar. Oğlum 5 yıl 7 aylık orman memuruydu. Hayatını orman yangınlarıyla mücadele ederken kaybetti" diye konuştu.
'HELİKOPTERE BİNMEK İSTEMİYORDU'
Helikopterin düşüş nedenin net olarak aydınlatılmasını isteyen Aydın Çelik, soruşturmada aşama kaydedilmediğini belirterek, "Bu helikopterler çok yaşlı. Daha önce de benzer tehlikeler atlatıldığı yönünde duyumlar almıştık. Metal yorgunu mu yoksa teknik bir arıza mı vardı? Bu sorular hala cevaplanmadı. Üstelik oğlumun bu helikoptere binmek istemediğini net olarak biliyoruz. 2010 yılından itibaren uçmaya başlamış. 2011 yılında Orman İşletme Müdürlüğü'nü kendisine uçuş parası ödenmediği için mahkemeye vermiş. Araştırdım, dilekçesi hala Danıştay'da bekliyor. Oğlum hayatının garanti altında olmadığını biliyormuş" dedi.
GÖREV ŞEHİDİ, ŞEHADETNAME GELMEDİ
Ölümünün ardından oğlu için İzmir'de tören düzenlendiğini sözlerine ekleyen Aydın Çelik, Emekli Sandığı'ndan gelen belgede Çelik'in görev şehidi sayıldığını dile getirerek şunları söyledi:
"Muğla Orman İşletme Müdürlüğü'nden şehadetname istedim. Hala göndermediler. Bana diğer çocuğumun orman işletmede istihdam edilebileceği söylenmişti. Ancak hiçbir gelişme olmadı. Son olarak Başbakan bu konuda bir açıklama yapmış ve şehit yakınlarının istihdam edileceğini söylemiş. Umarım orman şehitleri de bu kapsama alınır. Bu yaştan sonra paraya ihtiyacım yok. Çocuklarımı kamyon şoförlüğü yaparak bu günlere getirdim. Ancak olayların üzerinden biraz zaman geçtikten sonra unutulduk. Sağ olsun Fethiye Orman İşletme Müdürü Gürhan Zorlu dışında arayan soran yok. Oğlumun mezarını dahi bilmezler. Büyük hayal kırıklığı ve üzüntü içindeyim."
