Ortadoğu Barış Sürecinde "Yeni Yol Arayışları"
ABDURRAUF ARNAVUT / ULA ATAULLAH - İsrail'in Yahudi yerleşim birimleri inşasına ağırlık vererek iki devletli çözüm ilkesine zarar vermesinin, Filistinliler ve uluslararası toplumu tek devlet iki millet temelinde bir çözüme yönlendirebileceği belirtilirken, uzmanlara göre İsrail'in bu seçeneği...
ABDURRAUF ARNAVUT / ULA ATAULLAH - İsrail'in Yahudi yerleşim birimleri inşasına ağırlık vererek iki devletli çözüm ilkesine zarar vermesinin, Filistinliler ve uluslararası toplumu tek devlet iki millet temelinde bir çözüme yönlendirebileceği belirtilirken, uzmanlara göre İsrail'in bu seçeneği kabul etmesi de zor görünüyor.
Ortadoğu barış sürecinde gündeme gelen "yeni yol arayışlarını" AA muhabirine değerlendiren Filistinli uzmanlar, uzlaşmaz tutumu nedeniyle iki devletli çözüme dahi yanaşmayan İsrail'in tek devlet iki millet temelinde bir çözümü kabul etmesini ideolojik olarak pek de mümkün görmediklerini ifade etti.
Gazze'deki Ezher Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Muhaymer Ebu Sade, " Filistin'de tek devlet iki millet seçeneği İsrail için stratejik bir tehlike arz ediyor. Bunu müzakere konusu yapmaları imkansız." dedi.
Filistinlilerin nüfus artışının Yahudilere oranla çok daha yüksek olduğunu bu nedenle İsrail hükümetinin tek devletli çözümünü kesinlikle reddettiğini dile getiren Ebu Sade, "İsrail iki devletli çözümü reddediyor ayrıca tek devlet iki millet çözümünü de reddedecektir. Ancak İsrail'in inatçı tavrı göz önüne alındığında Filistinlilerin tek devleti istemesi mümkün." diye konuştu.
"ABD, Kerry'nin açıklamalarıyla kendisini temize çıkarmaya çalışıyor"
Aynı üniversitede görev yapan bir diğer akademisyen Teysir Muheysin de konuya ilişkin ABD'nin tavrı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Muheysin, "ABD yönetimi Dışişleri Bakanı John Kerry'nin açıklamalarıyla kendisini temize çıkarmaya çalışıyor. ABD, ideolojik sebeplerden dolayı İsrail'in iki millet tek devlet fikrini kabul etmeyeceğini biliyor. İsrailliler azınlıkta olduğu için bu fikir onun varlığını tehlikeye atıyor." ifadelerini kullandı.
Uluslararası toplumun yerleşim birimlerine karşı çıkması çerçevesinde tek devlet projesini düşünmeye başladığını ancak bunun hayata geçirilmesinin "zor bir seçenek" olduğunu vurgulayan Muheysin şunları söyledi:
"İsrail, yerleşim birimi siyasetini devam ettirdi. Aynı zamanda da iki devletli çözüm girişimlerini zayıflattı. Trump dönemi ile durum Filistinliler için daha da zor bir hale gelecek gibi görünüyor."
"İsrail tek devletli çözümü ideolojik olarak reddediyor"
Gazze'deki Ümmet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Adnan Ebu Amir ise iki devletli çözümü reddeden İsrail'in tek devleti kabul etmesinin iki toplum arasındaki nüfus yoğunluğu dikkate alındığında uzak bir ihtimal olduğunu söyledi.
Ebu Amir, "İsrail iki devletli çözümü reddederken tek devletli çözümü nasıl kabul edebilir. İsrail tek devletli çözümü ideolojik olarak reddediyor. İsrail, Yahudi devleti temelinde kuruldu ve Filistinlilerin varlığını kabul etmiyor." diye konuştu.
İsrail'in uzlaşmaz tavrına ve yerleşim birimleri faaliyetlerine dikkati çeken Ebu Amir, uluslararası toplumun uzun süredir devam eden Filistin-İsrail çatışmasına artık bir çözüm getirmesi gerektiğini vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanı Kerry, 28 Aralık'ta yaptığı açıklamada, iki devletli çözümün İsrailliler ve Filistinliler arasında adil ve kalıcı bir barışı sağlamanın tek yolu olduğuna dikkati çekerek, "Birleşmiş Milletler'deki oylama iki devletli çözümün korunmasıyla ilgiliydi ve biz de bu nedenle destek verdik." demişti.
Kerry ayrıca İsrail'in yeni yerleşim yerleri kararlarının, iki devletli çözümün geleceğini "ciddi şekilde tehlikeye attığının" altını çizmişti.
İsrail'in yerleşim birimleri konusunda izlediği uzlaşmaz tavrın sonucu olarak 2014'te müzakerelerin durmasıyla çıkmaza giren Ortadoğu barış süreci, geçen ay İsrail'in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini "derhal ve tamamen" durdurmasını içeren karar tasarısının Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinde 14 oyla kabul edilmesiyle yeni bir boyut kazanmıştı.
BM Güvenlik Konseyinden bu kararın geçmesinde, şimdiye kadar İsrail'e yönelik eleştirilerin karşısında duran ve 2011'de İsrail'in yasa dışı yerleşim birimlerini kınayan karar tasarısını veto eden ABD'nin ilk kez çekimser oy kullanması etkili olmuştu. İsrail bu karara büyük tepki göstermiş ve yerleşim birimleri politikasında ısrarcı olduğunu belirtmişti.
Ortadoğu barış sürecinde gelinen bu noktada iki devletli çözüm ihtimalinin zayıflaması üzerine daha önce de dillendirilen Yahudi ve Arapları içeren iki millet ve tek devletli çözüm önerisi yeniden gündeme gelmişti. Güney Afrika modeli bir yönetimi öngören iki milletli tek devlet önerisine taraflar mesafeli bakarken İsrail, nüfus artışındaki farkı da dikkate alarak daha önce de bu öneriye yönelik olumsuz bir tavır sergilemişti.