Ostim'deki Patlamalara İlişkin Dava
"tali kusurlu", 4 sanığın ise "kusursuz" olduğuna ilişkin bilirkişi raporuna itirazda bulundu.
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi'nde 20 kişinin öldüğü patlamalarla ilgili 11 kişinin yargılandığı davada, sanık ve müşteki avukatlarının bir kısmı, davanın 3 tutuklu sanığının "asli kusurlu", 2 sanığın
"tali kusurlu", 4 sanığın ise "kusursuz" olduğuna ilişkin bilirkişi raporuna itirazda bulundu.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Kasım Ersoy, Bahadır Esendik ve Burhan Koç ile tutuksuz sanıklar, patlamalarda hayatını kaybedenlerin yakınları ve tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada, bilirkişi heyetinin hazırladığı raporun dosyaya gönderildiği açıklandı.
Raporda, Ersoy Gaz şirketinin ortağı ve sorumlusu sanık Kasım Ersoy, Sorumlu Müdürü Burhan Koç ve Asgazsan şirketinin Sorumlu Müdürü Bahadır Esendik'in "asli oranda", Ersoy Gaz'ın Satış Müdürü Ali Bayındır ve rampa sorumlusu Tuncay Karabenli'nin "tali oranda kusurlu olduğu" savunulurken, Ersoy Gaz'ın şoförü Hüseyin Erdem, tüp dolum görevlisi Yusuf Kılıç, Özkanlar şirketinin ortağı ve sorumlusu Aydın Özkan ve Metsan'ın ortağı ve sorumlusu Numan Güleç'in "kusursuz" oldukları kaydedildi.
Duruşmada, hem bu davanın hem de birleşen davanın sanığı Aydın Özkan ile yalnızca birleşen davanın sanıkları Ayhan Özkan ve Mustafa Cengiz'in savunmaları alındı.
-Birleşen davanın sanıkları savunma yaptı-
Ayhan Özkan, sanık Mustafa Cengiz'in olay tarihinde Ersoy Gaz firmasında çalıştığını belirterek, patlamalara ilişkin soruşturma devam ederken Cengiz'in kendisine geldiğini, patlayan tüplerin benzerlerinin bulunduğunu ve ne yapması gerektiğini sorduğunu ifade etti. Cengiz'e, durumu savcılığa bildirmesi gerektiğini söylediğini aktaran Ayhan Özkan, Cengiz'in beyanları üzerine içine doğalgaz basılmış 96 tüpün savcılıkça bulunduğunu kaydetti. Cengiz'e para karşılığı ifade verdirdiği iddialarını reddeden Özkan, sanık avukatlarının soruları üzerine, Özkan'ın bir süre sonra Ersoylar'dan ayrıldığını ve kendi firmalarında çalışmaya başladığını bildirdi ve "Hatta, ikinci patlamada mağdur olan ailelerden arkadaşları da işe almaya hazırım" dedi.
Mustafa Cengiz ise "tüpleri, talep sahibi firmalara verdikten bir gün sonra patlama olduğunu" belirterek, "Yalan konuşmadım. Vicdanımın sesini dinleyerek bu ifadeyi verdim" ifadesini kullandı.
Sanık Aydın Özkan ise "Ersoy Gaz firmasından aldıkları tüplerin patladığını" anlattı. " Mustafa Cengiz'e yalan tanıklık yaptırmadığını" kaydeden Aydın Özkan, firmasında iş güvenliğinin sağlandığını, eğitimlerin verildiğini savundu ve
"Bilirkişi raporlarının birinde, iş güvenliği tam olsa dahi bu tüplerin patlayacağının yer aldığını gördüm" diye konuştu.
Sanıklardan Tuncay Karabenli, sanık Cengiz'in özel arabasıyla kaza yaptıktan sonra kendisine gelerek, "şirketin arabasıyla kaza yapmış gibi tutanak tutmak istediğini" ileri sürdü. Karabenli, "Ben buna yanaşmadım. O da beni, ismimi savcılığa vermekle tehdit etti" iddiasında bulundu.
Sanık avukatlarından Basri Aydın, Mustafa Cengiz'in önceki iş yerinde tutuklu sanık Kasım Ersoy'dan bin lira avans istediğini, ancak bunu alamadığını ifade ederek, "İfade verdikten sonra Mustafa Cengiz ev alıyor, arabasını yeniliyor. Bin liraya ihtiyacı olan biri bunları nasıl yapıyor- Ayrıca Mustafa Cengiz, patlayan tüpleri firmalara götürdüğünü söyledi. Bu beyan üzerine hakkında, taksirle ölüme sebebiyetten ek iddianame hazırlanmalı" diye konuştu.
Cengiz ise hakkındaki iddiaları reddederek, "Arabam zaten vardı. 110 bin liraya ev aldım, onun 70 bin lirasını annem verdi. Ayrıca altınlarımı bozdurdum. Ücretli çalışan biriyim. Tabii ki avans isterim, birikmiş parama dokunmam" dedi.
-Taraflardan bilirkişi raporuna itiraz-
Söz alan müşteki ve sanık avukatlarının bir kısmı, bilirkişi raporuna itirazda bulundu.
Heyette 5 iş güvenliği, bir de kimya mühendisi bulunduğuna işaret eden avukatlar, heyette hangi alanlardan uzmanlar bulunması gerektiğine ilişkin görüşlerini açıkladı.
Avukatların bir kısmı, bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanda bulunduklarını bildirirken, bir kısmı raporu inceleyip, daha sonra görüş bildireceklerini kaydetti.
Tutuklu sanıkların avukatları, müvekkillerinin uzun süredir tutuklu bulunduklarına dikkati çekerek, tahliye talebinde bulundular.
-İzleyicilerden tepki-
Sanık Ersoy'un avukatı Mustafa Hisar, müvekkilinin iş yerinde oksijen tüplerine doğal gaz basılmadığını öne sürdü. Hisar, kamera görüntülerinde tüplere anahtarla vurulduktan sonra patlama meydana geldiğini anlattığı sırada, izleyicilerden İkram Çapraz, "O tüpleri beraber açalım o zaman. Benim iki kardeşim öldü" diye tepki gösterdi. Çapraz'ın tepkileri sürerken, izleyici Ramazan Akkaya da "Bana oğlumu verin. Oğlum, oğlum..." dedi ve fenalık geçirdi.
Dışarı çıkarılan Akkaya'ya polisler ve vatandaşlar müdahale ederken, salondan tepkiler arttı.
Mahkeme heyeti, tepkilerin sürmesi halinde salonun boşaltılacağı uyarısında bulundu. İzleyiciler, polis ve müdahil avukatlarının araya girmesiyle sakinleştirildi.
Tekrar söz alan avukat Hisar, kendisine küfredildiğini söyledi.
Bazı sanık avukatları da bütün celselerde izleyicilerden tepki gördüklerini kaydetti.
Avukat Ceyhan Tanrıverdi, rahat savunma yapamadıklarını ileri sürdü ve duruşmanın güvenlik için kapalı yapılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, Avukat Hisar'ın, küfredildiğine yönelik beyanını tutanağa geçirdi. Ancak Hisar, şikayetçi olmadığını beyan etti.
Cumhuriyet Savcısı Erdinç Hakan Özdabakoğlu, Mustafa Cengiz hakkında suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin talebin reddini, tutuklu sanıkların ise bu durumlarının devamını istedi.
Mahkeme heyeti, duruşmanın kapalı yapılması ve Mustafa Cengiz hakkında suç duyurusunda bulunulması taleplerini reddetti. Sanıkların tutukluluklarının devamına ve taraflara bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmaları için süre verilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
-Mağdur ailelerin basın açıklaması-
Dava öncesinde, patlamalarda hayatını kaybedenlerin yakınları adliye önünde basın açıklaması yaptı.
Aileler adına açıklama yapan Sibel Kavak, davanın geldiği aşamayı özetleyerek, sorumluların cezalandırılması gerektiğini belirtti.
Kavak, "28 Nisan'ın diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de 'İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenler İçin Anma ve Yas Günü' ilan edilmesini istiyoruz" dedi.
Patlamada hayatını kaybedenler adına OSTİM ve İvedik'e bir park yapılmasını istediklerini kaydeden Kavak, ancak ilgililerden olumlu bir yanıt alamadıklarını söyledi. - ANKARA