Otizmli Oğlu İçin AİHM Önünde Çadır Kuracak
* Anne Sedef Erken, "Orada protesto etmek istediğim Türkiye değil Avrupa'dır" " Çünkü Türkiye'de bir yıl içinde alamadığımız hakkı, biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden iki yıldır alamamış durumdayız" "Avrupa'ya da şunu demek lazım; eğer bizim ülkemizdeki hukuka bir katkıda bulunmak istiyorsanız biraz elinizi çabuk tutun, çocuklarımız büyüyor.
* Anne Sedef Erken,
"Orada protesto etmek istediğim Türkiye değil Avrupa'dır"
" Çünkü Türkiye'de bir yıl içinde alamadığımız hakkı, biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden iki yıldır alamamış durumdayız"
"Avrupa'ya da şunu demek lazım; eğer bizim ülkemizdeki hukuka bir katkıda bulunmak istiyorsanız biraz elinizi çabuk tutun, çocuklarımız büyüyor. Umarım oradaki ses buradan da duyulur ve çocuklarımız artık eğitim haklarına kavuşurlar"
Haber-Kamer: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Otizmli olduğu için 8.5 yaşındaki oğlu Ozan Sanlısoy'un okula alınmadığını iddia eden Sedef Erken, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde Strasborg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önünde çadır kuracağını açıkladı
Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nın karşısındaki meydanda Otizm Dernekleri Federasyonu üyeleri, Sedef Erken ile otizmli çocuklar toplandı. Eyleme oyuncu Janset de destek verdi. Sedef Erken yaptığı açıklamasında 3 Aralık Çarşamba günü AİHM önünde çadır kuracağını açıkladı. Erken, otizmli çocukların eğitim hakkı için toplandıklarını belirterek, 'Hepimiz, çocuklarımızın eğitimi konusunda ülkemizde sorun yaşıyoruz. Ama bu bir kavga değil, bu bir hak arayışıdır. Bizler ülkemizi seviyoruz. Bu ülkede otizmli çocukların önemli bir değer olduğunu düşünüyoruz. Çünkü onlar bizim ailelerimizin içinde çok kıymetliler ve ülkede de kıymetlerinin bilinmesini istiyoruz" dedi.
"TÜM ÇOCUKLAR İÇİN EMSAL BİR DAVA OLMASI"
Erken, "Bu davayı takip etmemizin nedeni ise bu şekilde olan tüm çocuklar için emsal bir dava olması. Strasbourg'a gidip Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde bir çocuk çadırı ve kucağımda bir çocuk oyuncağı ile basın açıklaması yapıp sembolik olarak bu sesi oradan da duyurmak istiyorum. Bunu yapma amacım sadece Türkiye'de bu işin hukuken çözülmemiş olması ve Avrupa'ya gitmiş olması değil, hala Avrupa'da da çözülmemiş olduğunu ifade etmek. Orada protesto etmek istediğim Türkiye değil Avrupa'dır. Çünkü Türkiye'de bir yıl içinde alamadığımız hakkı, biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden iki yıldır alamamış durumdayız. Avrupa'ya da şunu demek lazım; eğer bizim ülkemizdeki hukuka bir katkıda bulunmak istiyorsanız biraz elinizi çabuk tutun, çocuklarımız büyüyor. Umarım oradaki ses buradan da duyulur ve çocuklarımız artık eğitim haklarına kavuşurlar. Ülkemize yakışmıyor bu davalar, biz bu davaları açmaktan memnun değiliz. Aksine şu anda burada olmak yerine okullarda olmak hepimizin tercihi, burada gördüğünüz gibi pek çok otizmli çocuğumuz var, çünkü okula gidemiyorlar, okula gittikleri saatler o kadar kısıtlı ki buraya gelebilecek boş vakitleri var. Onlar için düzenlenmiş sosyal alanlar yok, onlara uygun iletişim alanları yok, diğer arkadaşlarıyla bir arada olabilecekleri farklı aktiviteler yok. Bunlar olmayınca çocuklar aileleriyle evlerine kapanıyor. Otizmli çocuğu olmayan ailelerin de bunu sahiplenmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"OĞLUMUN OTİZMLİ OLDUKLARINI ÖĞRENDİKLERİNDE SAKIN GELMEYİN DEDİLER"
Sedef Erken, Türkiye'de takipsizlikle sonuçlanan ve AİHM'de davaya konu olayı ise şöyle anlattı: 'Ben bir okulu aradım, benim yaşımı mesleğimi öğrendiği zaman bu profile hayran kaldı ve 'Buyurun, bekleriz' dedi. Oğlumun otizmli olduğunu söylediğim zaman "Sakın gelmeyin" dediler telefonda. Dolayısıyla otizmli bir çocuğu istemediklerini açıkça ifade ediyorlar. Birçok okulda birçok aile bu sorunu yaşıyor, devlet okullarında dahi bu sorun var. Çünkü tüm bu okulların öğretmenlerinin bu çocuklarla ilgilenebilecek altyapıları yok. Bu olmadığı için de reddetmeyi tercih ediyorlar."
Otizm Dernekleri Federasyonu Başkanı Şua Eriç,"Bu sadece Ozan'ın davası değil, Ozan gibi binlerce otizmli çocuğun davası. Ozan bir örnek teşkil edecek" dedi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Sedef Erken, Ozan Sanlısoy'u 5 yaşındayken anaokuluna ve devlet okullarında yazdıramadığı iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunmuş ancak soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı. İç hukuk yollarının tükenmesi üzerine Anne Erken 'Eğitim Hakkının İhlali ve Ayrımcılık' iddiasıyla AİHM'e başvurmuştu.
