Otizmlilerin hayatına, "Atlantis" ve "Carlos" ile dokunuyorlar
Antalya Konyaaltı Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde açılan "Bizim Otizm Köyü" adı verilen Otistik Çocuklar Kurs Merkezi'nde eğitim gören öğrenciler, barınaktan sahiplendikleri "Atlantis" ve "Carlos" isimli iki köpekle keyifli dakikalar geçiriyor.
Antalya Konyaaltı Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde açılan "Bizim Otizm Köyü" adı verilen Otistik Çocuklar Kurs Merkezi'nde eğitim gören öğrenciler, barınaktan sahiplendikleri "Atlantis" ve "Carlos" isimli iki köpekle keyifli dakikalar geçiriyor.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un öğrencilere hayvan sevgisi aşılamak için sahiplenme çağrısı üzerine harekete geçen Konyaaltı Milli Eğitim Müdürlüğü, "Her okula bir sokak köpeği" projesi başlattı.
Lise eğitimlerini tamamlayan gençlerin tarım, sanat ve spor eğitimlerine devam etmek için Akdamlar Mahallesi'nde açılan ve "Bizim Otizm Köyü" adı verilen Otistik Çocuklar Kurs Merkezi, proje kapsamında barınağa bırakılan iki köpeği sahiplendi.
Kurs merkezinin portakal bahçesine inşa edilen iki kulübede bakılan köpeklere "Atlantis" ve "Carlos" adı verildi. Merkeze her gün gelen 28 otizmli genç, köpeklerle keyifli dakikalar geçiriyor.
Köpeklerle yaşadıkları dostluğun ardından öğrenciler, merkeze daha istekli gelmeye başladı.
"Köpeklerle arkadaş gibi oldular"
Aynı zamanda Otistik Bireyler Spor Kulübü Derneği Başkanı da olan merkezin sorumlu öğretmeni Perihan Bal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zorunlu eğitim dışında kalan otizmli gençlerin kurs gördüğü merkezin Türkiye'de ilk olduğunu söyledi.
Gençleri dört duvar arasından kurtararak el sanatları, spor, tarım, aşçılık, müzik gibi dersler verdiklerini anlatan Bal, merkezin diğer illere de rol model olduğuna dikkati çekti.
Bal, "Gençlere köpeklerle terapi uyguluyoruz. Onlara dokunuyorlar, seviyorlar, yürüyüş yapıyorlar. Köpeklerle arkadaş gibi oldular. Bazı çocuklar okulumuza gelir gelmez köpekleri görmeye gidiyor. Okulumuz doğayla iç içe. Burada otizmli gençler, bitki yetiştirmeyi, bir şeyleri başarmayı öğrendi. " diye konuştu.
Merkezin psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünde öğretmenlik yapan Gülderen Sevinç de öğrencilere bire bir eğitim verdiklerini anlattı.
Özel çocuklara doğa ve hayvanlarla terapi yöntemini uyguladıklarını anlatan Sevinç, "Köpeklerin hem küçük çocuklar hem de otizmli bireyler üzerinde çok ciddi bir etkisi var. Köpekle yaşantısı hiç olmayan otizmli gençlerin ilk başta tepkisel bir durumu oldu ancak onlarla iletişim kurdukça, mutlu olduklarını gördük. Bu mutlulukları diğer canlılara da yansımaya başladı. Köpekler çocuklar üzerinde çok ciddi bir pozitif etki oluşturdu." değerlendirmesini yaptı.
Enerjilerini atıyorlar
Öğretmen Alev Arıkan ise otizmli gençlerin sosyal iletişim becerilerinin zayıf olduğunu belirterek "Kendilerini ifade etmek için çeşitli alanlara ihtiyaç duyuyorlar. Biz onlara hayvanlarla, buradaki ağaçlarla fırsat veriyoruz. Çocuklar köpeklerin gelmesiyle zamanlarını daha aktif ve canlı geçirmeye başladı." ifadelerini kullandı.
Öğretmen Murat Çam ise köpekler eşliğinde otizmli gençlerle sabah yürüyüşü yaptıklarını, bu şekilde gençlerin agresif tutumlarının azaldığını belirtti.
Torununu merkeze getiren Nuriye İnşel ise 23 yıldır torunuyla ilgilendiğini söyledi.
Daha önceleri torununa merkeze gitmesi için neredeyse bir adım bile attıramadığını anlatan İnşel, "Sabahları artık 'Okul, okul' diyor. Yemek yediremiyorduk. 'Okula gitmemiz, köpekleri görmen için yemen lazım' deyince hemen ağzını açıyor. Hayatımız çok kolaylaştı." dedi.
