Oyuncu Mehmet Çevik'ten Sanatçılara Afrin Çağrısı
Oyuncu Mehmet Çevik, Zeytin Dalı Harekatı'na karşı bildiri imzalayanlara tepki göstererek, "Artık şahsım gibi düşünen bütün sanatçıları da meydana çıkmaya davet ediyorum.
Oyuncu Mehmet Çevik, Zeytin Dalı Harekatı'na karşı bildiri imzalayanlara tepki göstererek, "Artık şahsım gibi düşünen bütün sanatçıları da meydana çıkmaya davet ediyorum. Bütün samimiyetimle sayın bakanım sizden rica ediyorum. Emir verin, bizim gibi düşünen sanatçılar, Mehmetçik'e 'Uğurlar ola, Allah seninle beraber' desin. Döndüğü zaman da karşılasın. Böyle bir organizeye adım atalım." dedi.
Divan sahibi 9 Osmanlı padişahının şiirlerinin senfonik orkestra eşliğinde seslendirildiği "Aheng-i Hümayun" isimli albümün galası, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş'un katılımıyla yapıldı.
Son olarak "Diriliş Ertuğrul" dizisinde "Deli Demir" karakterini canlandıran Çevik de albümde dinleyicilerin beğenisine sunduğu şiirlerden birini sahnede seslendirdi.
Çevik, performans sonrası kısa bir konuşma yaparak, sanatçıların, milletle aynı kap atışlarını hisseden bir dili olduğunu söyledi.
Sanatçının dilinin korkak olmaması, menfaatlerinden ve egodan sıyrılması gerektiğini vurgulayan Çevik, "Bizler yaptığımız meslek anlamıyla işimizi iyi yaptığımızdan dolayı, şahsım dahil olmak üzere, 'iyi bir oyuncu' diye tarif ediliriz. Şiir yazarsanız şair, resim yaparsanız ressam olursunuz ama sanatçı olmak başka bir şey. Ben sanatçı değilim maalesef. Kendi meslek grubumda kendini sanatçı diye tarif eden ve bu milletin, ülkenin gerçeklerinden bihaber onca insanların durduğu yerden hareketle, kendimi sanatçı diye ifade etmiyorum." diye konuştu.
Mehmet Çevik, Afrin'e yapılan Zeytin Dalı Harekatı'na karşı bildiri imzalayanlara tepki göstererek, şunları kaydetti:
"Mehmetçik 'Düğüne gidiyoruz, beklemesinler' dediği yerden, bu yalanları riyaları yazıp, 'Oradaki sivil halka saldırıyorlar' kampanyasına katılacak kadar bir başkasının çiftliğinde kendini tarif eden sanatçı arkadaşlarıma şunu söylemek istiyorum, her şeyi kazanabilirsiniz. Ben de ödüller aldım, onuruma kokteyller verildi, alkışlandım lakin bu kocamış ömrümde, 15 Temmuz günü hayatımın en büyük onuruna sahip olduğumu gördüm, bu milletin mensubu olmak. Bir başkasının kölesi olup, menfaatlerinizden ve sağlayabileceğiniz faydalardan vazgeçmeyip aslan taklidi yapamazsınız. Siz ancak o çiftliğin finosu olursunuz. Yeter. Halep oradaysa, arşın burada. Artık şahsım gibi düşünen bütün sanatçıları da meydana çıkmaya davet ediyorum. Bütün samimiyetimle sayın bakanım sizden rica ediyorum. Emir verin bizim gibi düşünen sanatçılar, Mehmetçik'e 'Uğurlar ola, Allah seninle beraber' desin. Döndüğü zaman da karşılasın. Böyle bir organizeye adım atalım. Bütün bunlara rağmen, hadsizliklerini, emperyal devletlerin yanına koyup, zalimin, zulmün yanında olanlara diyorum ki, mert dayanır, namert kaçar."
