"ÖZAL Her Alanda Halkına Özgüven Aşıladı"
"Özal ve Büyük Türkiye Hayali" konulu panel gerçekleştirildi.
Belediye Başkan Vekili Selim Pilten, "Turgut Özal deyince Başarılı bir bürokratı, çağını iyi okuyan, cesur, reformcu bir devlet adamını, Demokrat; sivil ve dindar bir cumhurbaşkanını hatırlarız."
Malatya Belediyesi tarafından, 2012 yılı kültürel etkinlikleri kapsamında, 8. Cumhurbaşkanı hemşerimiz Turgut Özal'ın 19. ölüm yıldönümü nedeniyle panel düzenlendi.
17 Nisan 2012 Salı Günü İl Özel İdare Toplantı Salonunda düzenlenen "Özal ve Büyük Türkiye Hayali" konulu panele Belediye Başkan Vekili Selim Pilten'in yanısıra panel konuşmacıları Prof. Dr. Mehmet Karagöz, Doç.Dr. Abdulkadir Baharçiçek ve Yrd.Doç.Dr. Selahattin Balkan, akademisyen, öğrenci ve vatandaşlar katıldı.
BAŞKAN VEKİLİ PİLTEN; ÖZAL'I UNUTMADIK, UNUTAMADIK…
Panelin açış konuşmasını yapan Belediye Başkan Yardımcısı Selim Pilten, Belediye Başkanı Ahmet Çakır'ın çok arzu etmesine rağmen önceden belirlenmemiş başka bir program nedeniyle panele iştirak edemediğini, bu nedenle üzüntülerini özellikle bildirdiğini belirtti.
Başkan Vekili Selim Pilten, "8 Cumhurbaşkanımız rahmetli Turgut Özal'ın aramızdan ayrılışının ardından 19 yıl gibi uzun bir süre geçmesine rağmen, ne Malatyalılar, ne milletimiz, ne de İslam dünyası onu unutmadı, unutamadı.
O, hala ilk günkü sıcaklığı ve sevecenliği ile sanki yanı başımızda, yüreklerimizde yaşıyor. Ülke çapında bıraktığı binlerce eserde; Malatya'da adını taşıyan Tıp Merkezinde, Çat Barajında, Organize Sanayi Bölgesinde, İhracatını onunla öğrendiğimiz kayısının çiçeğinde hep onu hatırlarız.
Turgut Özal deyince biz; Başarılı bir bürokratı, çağını iyi okuyan, cesur, reformcu bir devlet adamını, Demokrat; sivil ve dindar bir cumhurbaşkanını hatırlarız" dedi.
PİLTEN: TÜRKİYE, BUGÜN DEMOKRATİKLEŞME ADINA YOL KAT ETTİYSE BUNDA ÖZAL'IN UYGULAMALARININ ROLÜ VARDIR…
Belediye Başkan Yardımcısı Selim Pilten, Türkiye bugün, demokratikleşme adına bu denli yol kat edebildiyse bunda rahmetli Özal'ın vaktiyle başlattığı uygulamaların rolünün büyük olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"O; ekonomide, zihniyette, siyasette ihtilal yapan, Türkiye'yi içe kapanık, devletçi, anti demokratik bir Ortadoğu ülkesi konumundan kurtararak, 'demokratik bir cumhuriyet' olma yolunda ilk ciddi çabaları olan liderdir. O diyor ki; 'Devlet millet içindir, millet devlet için değildir.
Ancak bu sözünü tam olarak hayata geçiremeden aramızdan ayrılmıştır. Ak parti iktidarı ile bugün ülkemizin Özal'ın söylediği bu hedefe doğru emin adımlarla ilerlediğini görmek sanırım onu mezarında hoşnut edecek en önemli gelişme olmuştur.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun. Sizlerimi o'nun tarihi bir cümlesi ile noktalamak istiyorum: "Benim misyonum, bu devleti asıl sahipleri olan Anadolu insanına teslim etmektir."
Belediye Başkan Yardımcısı Selim Pilten'in konuşmasının ardından başlayan ve Prof. Dr. Mehmet Karagöz'ün yöneticiliğini yaptığı panelde, ilk sözü Doç.Dr. Abdulkadir Baharçiçek aldı.
Doç.Dr. Abdulkadir Baharçiçek, Malatya Belediyesi tarafından Özal'ı anmak adına düzenlenen panelden dolayı mutlu olduğunu belirterek, Malatya Belediyesine teşekkür etti.
DOÇ.DR. BAHARÇİÇEK: ÖZAL'IN KİŞİLİĞİ DIŞ POLİTİKADA BELİRLEYİCİ BİR UNSUR İDİ…
Doç.Dr. Baharçiçek, Özal ve dış politika konusuna değinerek, Özal'ın dış politika konusunda belirleyici olan unsurlardan birinin Özal'ın bizzat kendi kişiliği olduğunu söyledi. Baharçiçek, "Özal batıyı çok iyi tanıyordu. Batı'nın ekonomisini, politikasını, teknolojik yeniliklerini yakından takip ediyordu. Özal'ın kişiliği bu nedenle dış politikada belirleyici etkenlerden biriydi.
Özal Büyük Türkiye için, Türkiye'nin gelişmesi için olması gereken 3 temel özgürlükten bahseder. Bunlar Din ve Vicdan Özgürlüğü, Düşünce ve İfade Özgürlüğü, Müteşebbis Özgürlüğü. Merhum Özal, bu 3 temel özgürlüğü aynı zamanda, İslami kimliği ile de tamamlıyordu ve bu yönü de yine dış politikada etkili oluyordu" dedi.
BAHARÇİÇEK: ÖZAL TÜRKİYE'NİN BÜYÜK BİR DEVLET OLDUĞUNU SÖYLÜYOR VE BUNA İNANIYORDU…
Doç.Dr. Baharçiçek, Özal'ın 3 temel özgürlükten bahsederken, bir yandan da bireyi merkeze alarak halkına sahip çıktığını belirterek, "Özal Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu söylüyor ve buna inanıyordu. Ama Özal bununla da kalmadı ve halkın da buna inanmasını sağladı. Her alanda olduğu gibi bu alanda da halka bir özgüven aşıladı.
Merhum Özal, Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu, öyleyse buna göre davranılması gerektiğini ortaya koydu ve bunu gerçekleştirdi. Özal, 21. Asır Türklerin asrı olacaktır dedi ve bu nedenle Türki Cumhuriyetlerin bağımsızlığı için büyük mücadeleler verdi. Ölümünden hemen önce de yine Türki Cumhuriyetlerden dönüyordu.
Özal, Türkiye'nin Lider ülke olma altyapısını oluşturdu. Bunun sonucunda da Türkiye bugün bölgesinde sözü dinlenen, itibar edilen bir ülke haline geldi. Eğer Özal, kendinden hemen sonra gelenler tarafından iyi anlaşılsa idi, Türkiye bugün geldiği noktaya belki de 10 yıl önce gelmiş olacaktı" dedi.
YRD. DOÇ.DR. BAKAN: YILLARCA ÜLKEMİZDE DEVLETÇİ EKONOMİ SAVUNULDU DURDU…
Daha sonra söz alan Yrd. Doç.Dr. Selahattin Bakan, 80 yıllarda Özal ile ilgili konular hakkında araştırmalar yaparken, O'nun fikirlerinin doğru olduğundan bahsettiği için bazıları tarafından yanlış anlaşıldığını belirterek, "ancak aradan yıllar geçtikten ve Özal merhum olduktan sonra beni yanlış anlayanlar gelip özür dilediler ve Özal'ı bugün çok daha iyi anladıklarını söylediler.
Yıllarca ülkemizde devletçi ekonomi savunuldu durdu. Kendilerini aydın olarak niteleyen bazı kesimler Batı'nın yaşam tarzını batıcılık olarak algılarken, ekonomik alandaki gelişmelere ise şiddetle karşı çıkıyorlardı. Tabi bunun altında o dönemde siyasi bir takım nedenlerde yatıyordu. Çünkü o tarihlerde bir işi en az dört kişi yapıyordu. Ayrıca sübvanse yapacağız diye pahalıya mal ettikleri ürünleri çok daha ucuza satıyorlardı. Bunların sonucunda da tabi ki ekonomi çok kötü bir duruma düşüyordu. Ama, o tarihlerde siyasiler ekonomik tedbirler almak yerine daha çok para basma yoluna gidiyorlardı. Bu da beraberinde daha yüksek enflasyonu ortaya çıkarıyordu" dedi.
BALKAN: ÖZAL İLE BİRLİKTE TÜRKİYE'NİN İHRACATINDA DA BİR PATLAMA YAŞANDI…
Türkiye'nin Özal ile birlikte girişimciliği öğrendiğini belirten ve konuşmasına espri katarak devam eden Yrd. Doç.Dr. Bakan, "70 yıllarda Malatya'daki fırın sayısını hesaplasınız bir elin parmaklarını geçmezdi. Bir lahmacun yaptırmak büyük zahmete mal olurdu. Karakavak'tan kalkıp Sıtmapınarı'na kadar gelmeniz gerekirdi. Ama bugün evde lahmacun yapıldığında çocuklar annelerine dönüp, 'anne yine kolaya kaçmışsın' diyorlar.
Özal ile birlikte Türkiye'nin ihracatında da bir patlama yaşandı. Serbest piyasa ekonomisiyle birlikte Türkiye'de binlerce şirket kuruldu. Sivil Toplum Kuruluşları ve dernekler yaygınlaştı.
24 Ocak kararlarının bazı olumsuz yanları olmakla birlikte, bu kararların ardından siyasi partiler söylemlerini yumuşatmaya başladılar. Eylem yerine söyleme dayalı politikayı benimsediler. Mezhep çatışmaları azaldı, darbeler zorlaştı" dedi.
PROF. DR. KARAGÖZ: ÖZAL LİDER DEVLET ADAMLARI ARASINDA KENDİ DÖNEMİNİN FARKLI ŞAHSİYETİDİR…
Panelin sonunda kısa bir değerlendirme yapan Panel Yöneticisi Prof. Dr. Mehmet Karagöz ise Özal'ın bir Lider ve Devlet adamı olduğunu belirterek, "Lider ve devlet adamı her şeyden önce kendi tarihi şartları içinde ortaya çıkar. Ama farklı lider ve devlet adamı kimdir? O kendi zaman ve şartları içinde ortaya çıkıp kendinden sonrakilere de yol gösterici vasıfları kazanan kişi demektir. Bu anlamda Özal lider devlet adamları arasında kendi döneminin de farklı şahsiyetidir.
Özal her şeyden önce bu toprakların evladı ve bu ülkenin kültürel değerlerinin mahsulüdür. Ancak bu mahsulü anlamakta bir sıkıntımız var. Özal sentezci bir şahsiyet değildir. Özal telkinci bir şahsiyettir. Yani kendi değer ve kıymetlerini insanlığın kıymetine sentez eden değil. Telkin edendir. Onun farkının temel esprisi budur" dedi.
Panelistler programın sonunda izleyicilerden gelen soruları da yanıtladılar.