Haberler

(Özel Haber) Gaziemir Kurşun Fabrikası Hakkındaki Rapor Yetersiz

Abone Ol

İzmir'in Gaziemir ilçesinde, 1940'lı yıllardan itibaren faaliyet gösteren ve bir süre önce kapatılan kurşun fabrikasının bulunduğu alanda 10 bin 125 metreküp zehirli nükleer atık olduğu tespit edildi.

İzmir'in Gaziemir ilçesinde, 1940'lı yıllardan itibaren faaliyet gösteren ve bir süre önce kapatılan kurşun fabrikasının bulunduğu alanda 10 bin 125 metreküp zehirli nükleer atık olduğu tespit edildi.

ATIK ORANI YÜKSEK

Konuyla ilgili çalışma ve açıklamalarını yıllardır sürdüren Ege Üniversitesi (EÜ) Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Ali Osman Karababa, "Miktarı 10 bin küsur diye açıklamışlar. Ama bize göre bu oran çok daha yüksek olabilir. 1940'lardan itibaren faaliyet göstermiş. O kadar uzun zaman faaliyet göstermiş bu fabrikanın daha fazla atık üretmiş olması beklenir" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve İzmir İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nün katılımıyla oluşturulan koordinasyon kurulunun talimatı sonunda Prof.Dr. Karababa tarafından hazırlanan raporda; fabrikanın bulunduğu 3 bölgede yaklaşık 10 bin 125 metreküp atık içerikli kirlenme olduğu, atıklarda Euporium 152 adlı yüzyıl boyunca yokolmayacağı belirtilen izotop ile toprakta kurşun, arsenik, çinko ve mangan gibi toksik elementler bulunduğu ortaya çıktı.

Rapor ve sonuçlarını değerlendiren EÜ Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Karababa, açıklanan 10 bin 125 metreküp nükleer atık oranının daha fazla olabileceğini düşündüklerini söyledi.

ATIKLAR DERHAL PAKETLENİP BÖLGEDEN UZAKLAŞTIRILMALI

Prof. Karababa, atıkların en kısa zamanda bilimsel özel yöntemle paketlenip Çekmece'deki ya da TAEK'in göstereceği insan ve çevre sağlığını tehdit etmeyecek bir alanda depolanması gerektiğini söyledi. Bu atıkların en kısa zamanda bilimsel yöntemlere uygun olarak ki bunun özel teknikleri vardır, paketlenmesi ve belli kurallar çerçevesinde Çekmece'deki ya da TAEK uzmanlarının gösterecekleri çevre ve insan sağlığına uygun olan bir alana depolanması gerektiğini anlatan Karababa, "Atıklar oradan hemen uzaklaştırılırsa risk azaltılmış olacak. Onlar oradan uzaklaştırılmazsa risk artar, çünkü toprağa, yer altı su kaynaklarına sızıyor. Dolayısıyla toplumsal risk de artıyor."

BÖLGEDE YAŞAYAN İNSANLARIN RİSKTEN NE KADAR ETKİLENDİĞİ HENÜZ BELLİ DEĞİL

Araştırmanın bir diğer ayağının o fabrikada uzn yıllar radyoaktif maddelerle bire bir temas halinde çalışan işçilerin tek tek bulunması ve yörede yaşayan insanların acil olarak kapsamlı bir sağlık taramasından geçirilmesi olduğunu vurgulayan Prof. Karababa, aksi durumda ortaya çıkan halk sağlığı sorunu ve riskin süreceği uyarısında bulundu.

Karababa, o yörede 'biz doğduk fabrika çalışmaya başladı' diyen yeni bir kuşak olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Bu yörede yaşayan insanların riskten ne kadar etkilendiği henüz belirlenmiş değil. Bunların acilen değerlendirilmesi, kapsamlı sağlık taramasıyla bu süreçten ne kadar etkilendiklerinin ortaya çıkarılması şart. Yine bu fabrikada belli sayıda işçi, radyoaktivite ile birebir temas halinde yıllarca çalıştı. Bu insanların da tek tek bulunması gerekiyor." - İZMİR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Ege Üniversitesi Osman Karababa Gaziemir Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title