(Özel Haber) Suriye'deki İç Savaş 2'nci Yılında
Suriye'de Esad güçleri ile muhalifler arasında yaşanan iç savaş, geçtiğimiz günlerde ikinci yılını doldurdu.
Suriye'de Esad güçleri ile muhalifler arasında yaşanan iç savaş, geçtiğimiz günlerde ikinci yılını doldurdu. Suriye'deki özgürlük ve barış mücadelesi tüm hızıyla devam ederken, Türkiye'ye sığınan mülteci sayısı ise 190 bine ulaştı. Birçok ilde kurulan çadır kentlerde yaşayan Suriyelilerden Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesindeki Süleyman Şah çadır kentinde yaşayanlar da, artık savaşın bitmesini ve ülkelerine dönmeyi bekliyor.
Süleyman Şah Konaklama Tesisleri'nde kalan 30 bin 600 Suriyeli mülteci, direnişin 2. yıldönümünde uluslararası camiaya seslenerek, bu savaşın bir an evvel bitmesi için çağrıda bulundu.
Suriye'nin Derezzor ilinde yaşayan, savaşın başlamasından önce 6 yıl siyasi suçlu olarak cezaevinde yatan ve Irak'ta 20 yıl sürgün hayatı yaşayan dört çocuk babası Yasin el Salih, ailesiyle 4 ay önce Şanlıurfa Akçakale Süleyman Şah mülteci kampında yaşamaya başladı. Yasin el Salih, "Yakılan özgürlük meşalesinin, bizlere ve Suriye halkına barış ve kardeşlik getireceğine inanıyorum, umudumuzu koruyoruz" dedi.
"BU KARANLIK VE SIKICI GÜNLERİ SABREDEREK AŞACAĞIZ"
Savaşın biteceği, Suriye halkının vatanında özgür ve mutlu olacağı günlerin yakın olduğunu düşündüklerini belirten Yasin el Salih, birçok ülkeye seslenerek, "Yeter artık bitsin bu savaş" ifadesini kullandı. Salih, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu karanlık ve sıkıntılı günlerin çok yakın zamanda sona ereceğini, ancak bu günleri atlatmak için sabırlı olunması, birlik ve beraberliğin kaybedilmemesi gerekiyor, Suriye'deki direnişin bereketiyle ülkemize barış, kardeşlik ve huzur gelecek. Bu anlamda umudumuzu hiç kaybetmedik. Özellikle Suriye'de bu savaşın uzun sürmesinde Rusya, İran ve Çin çok büyük vebal aldı. Bu ülkelerin eline mazlum kanı bulaşmıştır. Uluslararası camia, dünya devletleri ve özelde BM bu savaşa seyirci kalıyor. Tarih, bu zulümlere şahitlik etmiştir. Zulmün ve savaşın bitmesi için harekete geçin. Ey Birleşmiş Milletler, hani sizler mazlum halkların yanındaydınız ne oldu? Neden sesiniz çıkmıyor? Bizlere Türkiye'den başka kimse sahip çıkmıyor. Her ne olursa olsun bizler Allah'ın izniyle umudumuzu koruyoruz. Suriye halkının özgürlüğe, barışa ve kardeşliğe ulaşacağı günler yakındır ve bundan ümitvarız."
Suriye'de 2 yıldır devam eden direniş hareketinin Suriye halkı için zor bir süreç olduğunu vurgulayan Yasin el Salih, yaşanan süreç ve sürecin uzun sürmesi halinde nelerin yapılabilineceği ve uluslararası camiadan beklentilerini şu cümlelerle kaydetti:
"Öncelikle Suriye'nin özgürleşmesi hususunda mücadele eden ve şehit düşenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Biz inanıyoruz ki bu süreç yakında sona erecek ve bizler ülkemizde özgür yaşayacağız. Ancak bu süreçte bizlerin sabırlı olması ve birbirimize destek olmamız lazım. Bu süreci ancak bu şekilde atlatabiliriz. Şimdi soruyorum; 70 bin şehit verdik, bu şehitlerin hesabını kim verecek? Ölen çocukların, kadınların ve ihtiyarların suçu ne? Zalim Esad Suriye halkına çok zulmetti. Şu anda Suriye halkı çaresiz ve yurdundan uzaklarda… Dileriz bu savaş uzun sürmez ve tez zamanda zalim Esad düşer de insanlar ülkelerinde eskisi gibi dostlarıyla ve dost ülkelerle yeniden yaşam sürerler. Bizler mülteciler olarak hep ümidimizi korumaktayız. Ümit bizim için geleceğimizi şekillendirecek direniş kaynağımızdır."
ÜMMÜ AHMET: "ESAD'IN YAPTIĞI ZULMÜ; AMERİKA IRAK'TA, İSRAİL FİLİSTİN'DE YAPMADI"
Suriye'de yaşanan savaşta kadınların, çocukların ve yaşlıların büyük acılar çektiğini dile getiren Yasin el Salih'in eşi Ümmü Ahmet ise, "Beşar Esad Suriye halkına gerçekten çok zulmetti. Çocuklarımızı, yaşlılarımızı öldürdü, kadınlarımıza sıkıntılar yaşattı. Biz bu konuda kadın olarak çok sıkıntılar yaşadık. Savaşın yükünü adeta bizler sırtladık. Bir kadın ve bir anne olarak çaresizlik içindeyiz. Ancak ümidimizi korumaya çalışıyoruz. Bu sürecin sabırla aşılacağına inanıyor ve Rabbimize güveniyoruz. Binlerce kadın bu zalimlerin elinde can verdi ve kirlendi. Bizler bu işkenceyi çekerken, Arap ülkeleri ve Avrupa ülkeleri seyretti. Bundan en acısı Rusya, Çin ve İran bu zalim yönetime destek verdi. Bu ülkeler bizim üzerimizde kanlı pazarlıklar yapmaktalar. Beşar şu anda yeryüzünün firavunudur. Çünkü onun yaptığı zulmü; Amerika Irak'ta, İsrail Filistin'de yapmadı. Bizim uluslararası kamuoyundan beklentimiz; bu savaşın bir an evvel sonlandırılmasıdır. Bizler ümit ediyoruz ki, bu karanlık ve sıkıcı süreç sona erecek ve mazlum Suriye halkı özgürlüğüne kavuşacaktır" şeklinde konuştu. - ŞANLIURFA