Tüketiciler Derneği Sahte Sağlık ve Hayat Sigortalarına Savaş Açtı
Bursa Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, son günlerde vatandaşları mağdur eden sahte hayat ve sağlık sigortalarıyla alakalı şikayetlerin arttığını söyledi.
Bursa Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, son günlerde vatandaşları mağdur eden sahte hayat ve sağlık sigortalarıyla alakalı şikayetlerin arttığını söyledi.
Bazı hayat sigortalarıyla vatandaşların mağdur edildiğini ileri süren Yılmaz, "Son günlerde derneğimize gelen tüketicilerin birçoğu, hiç kabul etmedikleri veya hatırlamadıkları halde birileri tarafından aranarak, 'Sizinle geçen yıl bir sağlık hizmeti sözleşmesi yaptık. Borcunuz var, bu borcunuz birikmiş. 3-4 bin lira borcunuzun 450 ve ya 900 lirasını hemen ödemediğiniz takdirde icra yoluyla evinize geleceğiz veya hapis cezasıyla cezalandırılacaksınız' diyorlar. Hatta bazıları, 'Şu an savcılıktayım, onun yanındayım' gibi sözler söyleyerek tüketiciyi baskı altına almakta ve para sömürmektedir. Tüketicilerimizin bu konuda son derece dikkatli olmaları gerekir. Mesafeli sözleşmeler kapsamında tüketiciyle doğrudan yüz yüze gelinmeksizin telefonla veya televizyon aracılığıyla, internet üzerinden yapılan satışlar mesafeli sözleşmeler kapsamındadır. Tüketici bununla bir hizmeti kabul edip veya reddetme hakkına sahiptir. Kabul ettiği zaman bu hizmeti veren şirketin postane yoluyla tüketiciye hangi sağlık hizmetini sunmuşsa o hizmetle ilgili bilgilendirmesi ve yazılı şekilde belgelerin tüketiciye ulaşıp imzalandıktan, geriye gönderildikten sonra ortaya hüküm koyması gerekir. Ancak bazıları, ortada böyle bir hizmet yokken, tüketicinin borçlu olduğuna, bu hizmeti kabul ettiğine veya süresi dolduğu için tekrar yenilendiğine ilişkin tüketiciyi ödeme yapmaya zorlamaktadır. Tüketici de icraya düşmemek için gidip bu ücreti ödüyor. Sonra derneğimize geliyor. Telefonla yapılan satışlar saldırgan satış kapsamındadır. Bu yöntemle yapılan sözleşmeler geçersizdir. Tüketici kendisi kabul etse dahi, herhangi bir hizmet almadıysa, hizmet karşılığı olmayan hiçbir şeyin bedeli de olmaz. Tüketicilerimiz bu şekilde ödeme yapmasınlar. Dernek olarak biz bu firmalara ihtarname gönderiyoruz. Bu ihtarnameler adreslere ulaşamadığı ve kabul edilmeyip geri döndüğü için paranın geri alınması zor. Adreslerini bulduğumuzda biz tüketici lehine icra yoluyla o paraları geri almaya çalışıyoruz" dedi.
Sigorta şirketlerinin ölen kişinin borcunu ödememek bahane aradığını ifade eden Yılmaz, "Tüketici gidip bankadan kredi çekiyor. Banka hayat sigortası yaptırıyor. Kredi çeken kişinin vefatı halinde, kalan kredi borcunun hayat sigortası tarafından ödenmesi gerekir. Hayat sigortası prim almasına rağmen, bu sorumluluğu üzerinden atmak ve kredi borcunu ödememek için, 'Şu hastalığı varmış, bu hastalığı bize beyan etmedi. Bu yüzden ödemiyoruz' diye bahane ileri sürüyor. Sigorta, ödemesi gereken kredi borcunu ölen kişinin varislerine yüklüyor. Krediyi çeken kişi kanser, ama ölüm sebebi kalp krizi olabiliyor. Banka böyle bir durumla karşı karşıya kalmak istemiyorsa, tüketiciden kredi çekmeden önce sağlık raporunu niye istemiyor? Bu iyi niyetle açıklanan bir durum değil" şeklinde konuştu. - BURSA