Türkiye'yi Ürküten Tablo
Türkiye’de 2008 yılında 515 bin 623 olan at, eşek ve katır sayısı 10 yılda yüzde 44 azalarak 289 bin 782’ye geriledi.
Türkiye'de 2008 yılında 515 bin 623 olan at, eşek ve katır sayısı 10 yılda yüzde 44 azalarak 289 bin 782'ye geriledi. Vatandaşlar tek tırnaklı hayvanların sofralarına girdiği endişesi yaşarken, yetkililer özellikle marketlerde satılan hazır kıymalardan kaçınılması gerektiğini belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) resmi web sitesinden alınan bilgilere göre, Türkiye'de 2008 yılından itibaren kayıtlı olan at, eşek ve katır sayılarında sistematik bir şekilde azalma olduğu görüldü. 2008 yılında 179 bin 855 at, 62 bin 248 katır ve 273 bin eşek bulunurken, bu sayı 2009 yılında 166 bin 753 at, 51 bin 548 katır ve 234 bin 132 eşeğe geriledi. 2008 yılında at, katır ve eşek sayısı 515 bin 623 iken, sayı 2009 yılında 452 bin 483'e geriledi. 2010 yılında bu sayı 414 bin 307'e, 2011 yılında 398 bin 975'e, 2012 yılında 377 bin 416'ya, 2013 yılında 363 bin 393'e, 2014 yılında 343 bin 380'e, 2015 yılında 320 bin 385'e, 2016 yılında 309 bin 708'e ve 2017 yılında ise 289 bin 782'ye geriledi. 2008 yılında 515 bin 623 olan sayı, 2017 yılında 289 bin 782'ye gerileyerek yüzde 50'ye yakın bir azalmanın yaşandığını gözler önüne serdi.
Vatandaşlar mutfağa giren et konusunda tedirgin
Tek tırnaklı hayvanların yıldan yıla sistematik olarak azalması vatandaşların aklına aynı soruyu getirdi. Büyük marketler ve ev yemek fabrikalarının hile yoluna girebileceğini kaydeden yetkililer, özellikle kıyma konusuna vurgu yaparak, vatandaşların buralardan et ürünü almamaları uyarısında bulundu. Üç farklı yemeğin 7 lira gibi komik bir fiyata satıldığı mekanlardan da uzak durulmasını isteyen yetkililer, vatandaşların mühürlü et almalarını, her zaman gittikleri kasaba gitmelerini ve kıymayı da kendi belirledikleri etten çektirmelerini istedi. Ortaya çıkan tablo nedeni ile endişelenen vatandaşlar da denetimlerin sıklaştırılmasını istedi.
Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Diyarbakır Kasaplar Odası Başkanı Hacı Atlı, geçmişte defalarca dile getirdiklerini, yetkililerin denetimleri yeterince yapmadıklarından dolayı bu sorunu yaşadıklarını söyledi. Atlı, "Birçok kere bunu gerekli makamlara bildirmemize rağmen sorun hala çözülmüş değil. At, eşek eti arıyorlarsa bunların denetimlerini yemek fabrikalarında, lokantalarda yapsınlar. Sık bir şekilde bu denetimlerin yapılması taraftarıyız. Geçmişte de bunlar yaşandı, her zaman bunları biz kendimiz dile getirdik. Tek tırnaklı hayvanları kasaplarda bulamazlar. Lokantalar 7 liraya üç çeşit yemek satıyorsa demek bunda bir sorun var. Vatandaşlarımızın çoğu bu konuda duyarlı. Bölge insanı, kasap arkadaşlar iş yerine gittiğinde onun hangi et olduğunu hemen anlayabiliyor. Vatandaşlar, et alırken bunun mührüne dikkat etmeli. Vatandaşlarımız kesinlikle hazır kıymayı almasın. İçinde ne olduğu belli olmayan kıymayı almasınlar. Kıyma alırken bizzat gözünün önünde kıyması çekilsin, o şekilde alsın. Kıymanın içinde ciddi sıkıntılar var. Bugün kıymanın içine tavuk taşlıkları çekiyorlar, sakatat ürünleri var, kesinlikle hazır kıyma almasınlar" dedi.
Kasap esnafı da dertli
Diyarbakır'ın Sur ilçesi Balıkçılarbaşı semtinde kasaplık yapan Seyithan Saran ise, tek tırnaklı hayvanların kesilip satıldığını duyduğunu söyledi. Saran, "Evet et ürünlerinde at, eşek ve katır eti koyulduğunu biz de duyuyoruz. Denetimlerin az olması nedeni ile bu etler piyasada satılıyor. Bunu yapanlar insan değildir, vicdanları yoktur. Vatandaşlara uyarım damgalı et almaları ve tüketmeleri. Denetleme hiç yok denecek kadar yok. Yetkililerin bu sorunu çözmesi gerekiyor."
Vatandaşlardan Adil Aydın ise, et tüketimi konusunda endişe yaşadıklarını ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu nedenle daima etimizi aldığımız kasaplara gidip mühürlü et alıyoruz. Hayvancılığa yeterince destek verilmediğini düşünüyoruz. Bugün dünyada tarım, hayvancılık sektöründe Türkiye 4. sırada yer almaktadır. Ama gel gelelim destek verilmediğinden dolayı bazı insanlara gün doğuyor. Bu da tek tırnaklı hayvanların lokantalara, kasaplara verilerek satışa sunulmasına neden oluyor. Bu da bizde tedirginliğe neden oluyor." - DİYARBAKIR