Minik Arif'in Cinayetinde Üç Yıl Sonra Umutlandırıcı Haber Var
İzmir’in Bornova ilçesinde, 2013 yılının ilk dakikalarında havai fişek gösterilerini izlerken maganda kurşunuyla hayatını kaybeden 11 yaşındaki Arif Dallı’nın katili yeni bir yıla daha girerken hâlâ bulunamadı.
İzmir'in Bornova ilçesinde, 2013 yılının ilk dakikalarında havai fişek gösterilerini izlerken maganda kurşunuyla hayatını kaybeden 11 yaşındaki Arif Dallı'nın katili yeni bir yıla daha girerken hala bulunamadı. Baba Şerafettin Dallı'ya bir kişi gelip çocuğunun katilini bildiğini söyledi. Baba Şerafettin Dallı bu haberle umutlanırken polis çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
Olay, Bornova ilçesi Mevlana mahallesinde meydana geldi. Yılbaşı gecesi havai fişek kutlamalarını seyretmek için evin çatısına çıkan 11 yaşındaki Arif Dallı, kimliği belirsiz magandaların silahından çıkan kurşunla 2013 yılının ilk dakikalarında başından yaralandı. Arif, bütün müdahalelere rağmen tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Hastanesinde 9 gün sonra hayatını kaybetti. Nihat Gündüz İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi olan Arif'in ölümüne sebep olan kişi aradan geçen zamana rağmen bulunamadı. Katilin bulunamaması ailenin acısını katlayarak artırdı.
KÜÇÜK ARİF AĞABEYİNİN ACISINI AZALTTI
Ailenin acısını hafifleten ise Arif'in ölümünden 1 yıl sonra yine bir yılbaşı günü 1 Ocak 2014'te doğan Yusuf Arif oldu. Evin üzerine çöken karanlığı biraz olsun yeni doğan oğlunun aydınlattığını dile getiren acılı baba Şerafettin Dallı, "Kurban olduğum Allah, Arif'in öldüğü gün bana bir erkek evlat daha verdi ve 2014 yılbaşı günü Yusuf Arif doğdu. Biz ona ağabeyi Arif'in adını verdik. Çocuğumuz doğduğunda, bizim durumumuzu bilen doktorlar bilerek mi ayarladınız diye bize sordu. Bile bile biz nasıl ayarlayalım. Allah'ın bir lütfu. Bir oğlumu yılbaşı günü yanına aldı bir başka oğlumu yılbaşı günü dünyaya getirdi" dedi.
POLİSLER İLGİLENMİYOR İDDİASI
Arif'in ölümünden 3 yıl geçtiğini belirten baba Şerafettin Dallı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Polise soruyorum, herhangi bir şey yok diyorlar. Bunu bulacağız diyorlar ama hiçbir gelişme olmadığını söylüyorlar. 3. seneye girdik benim Arif'imin katili bulunamadı. Eğer biz güçlü biri olsaydık, paramız çok olsaydı şimdiye kadar devlet bizimle ilgilenir gelir giderdi. Bize ne bilgi veriyor ne de soru sorduruyorlar. Ben Bornova emniyetine gidip soru soruyorum, müdür yardımcısı bana diyor ki, 'Doktora git, sen hastasın. Kendini bir doktora göster' diyor. Benim doktorluk işim olsaydı, zaten müdürün yanına gitmezdim. Benim içim yanıyor. En azından oğlumun katili bulunsaydı bir nebze olsa rahatlardık."
Herkesten şüphelendiğini dile getiren Şerafettin Dallı, "Hanım diyor ki, 'Sen benim anamdan babamdan şüpheleniyorsun?' Ben bütün ailemden şüpheleniyorum. Kimde silah varsa ben ondan şüpheleniyorum. 4. sene doluyor ve benim oğlumun katili bulunamadı" dedi.
UMUTLU BİR HABER GELDİ
Oğlunun cinayet zanlısı ile alakalı umutlandırıcı bir haber aldığını ifade eden baba Dallı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaklaşık 2 ay önce, benim evimi internetten bulan biri evime geldi. Bana dedi ki, 'Arif'i vuran adamı yüzde 80 ben biliyorum' dedi. Beni arayan kişiyi, oğlumun cinayeti ile ilgilenen polisle konuşturdum. Polis bana, 'Adamın yalan söylediğini ileri sürdü. Adam niye yalan söylesin, adam benim babamın oğlu değil. Beni arayan adam, daha önce nakliye şirketinde çalışıyormuş. Bu şirkette çalışan biri, devamlı alkol alıp silah taşırken her Allah'ın günü silah kullanıyormuş. Adamın adresini polise vermiş. Ben bunu polise söyledim polis bana, 'O adam yalan söylüyor' diyor. O adam da bana 'polis yalan söylüyor' diyor. Adam daha önce bunların yanında çalışıyormuş. Adam bunların firmada tartışmış işten çıkarmışlar. Vicdan azabı çektiği için gelip söylemiş. Birlikte Arif'in öldürüldüğü yere gittik, bana hemen Arif'in vurulduğu yeri gösterdi. Silah buradan patlarsa buraya gider diye söyledi. Silahın atıldığı yeri oğlumun öldürüldüğü yere çok yakın."
CUMHURBAŞKANINDAN YARDIM İSTEDİ
İki günde bir oğlunun mezarına gittiğini belirten Şerafettin Dallı, "Arif'im öldüğü günden beri gün yüzü görmedik. Mezara gide gide ben hastalandım, hanım hastalandı. Gece gündüz fark etmez devamlı Arif'in mezarına giderim. Başbakanımızdan, Cumhurbaşkanımızdan devlet büyüklerimizden isteğim, bu olayın üzerinde durulsun, katil bulunsun. Arif yattığı mezarında rahat uyusun, biz de bir nebze olsun rahatlayalım" dedi. - İZMİR