Haberler

Pakistan'daki Deprem

Abone Ol

YTÜ Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ersoy: "Türkiye ve Pakistan ülkeleri aynı dağ sırası üzerinde olmalarına rağmen deprem mekanizmaları farklıdır. Levha hareketleri ve fay sistemleri farklıdır. Levhaların ve fayların gerilim biriktirme kapasiteleri farklıdır" "Bu nedenle Pakistan'daki depremlerden sonra Türkiye'de deprem zonlarında herhangi bir tetiklenme beklenmez"

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Pakistan'da meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki depremin ardından Türkiye'deki deprem zonlarında herhangi bir tetiklenmenin beklenmediğini bildirdi.

Ersoy, yaptığı yazılı açıklamada, depremde ölü sayısının az olmasının nedeninin, depremin merkez üssünün yerleşim yerlerinden uzakta olması olduğunu belirtti.

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu'nun (USGS) büyüklüğünü 7.8 olarak açıkladığı depremin derinliğinin yerin 20 kilometre altında olduğunu, merkez üssünün ise  jeolojik olarak Hindistan kıtası ile Avrasya kıta sınırındaki Şaman transform fay zonu üzerinde olduğunu aktaran Ersoy, bu fayın verev doğrultu atımlı sağ yönlü hareket ettiğini, Pakistan ve Afganistan'daki dağların, Hindistan levhasının Avrasya levhasına göre her yıl 4 santimetrelik bir hızla hareket etmesinin yaratığı sıkışma sonucu oluştuğunu anlattı.

Bu sıkışmanın kıta kabuğundaki kalınlaşmayla Himalaya, Karakum, Pamir ve Hindukuş gibi yüksek dağ kuşaklarını oluşturduğunu belirten Ersoy, depremin meydana geldiği Şaman fay sisteminin ise Hindistan ile Avrasya levha sınırında olup translasyonel olarak hareket ettiğini kaydetti.

Ersoy, açıklamasında Pakistan tarihinde meydana gelen önemli depremlerle ilgili bilgilere de yer verdi.

Avrupa'nın en batısında Atlantik kıyılarından Pirenelerle başlayıp doğuya doğru Alpler, Dinaridler, Helenidler üzerinden Türkiye'de Anatolidler, Pontidler ve Toridler ile İran'da Zagridlerle devam eden genç Alp-Himalaya dağ kuşağının güney Asya'da Karakum, Pamir ve Hindukuş gibi dağ sıralarıyla devam ederek Endonezya adaları üzerinden Hint Okyanusuna doğru uzandığını belirten Ersoy, bu dağ kuşağının oluşumundan halen devam eden Avrasya, Afrika, Arabistan ve Hindistan levhalarının çarpışma hareketlerinin sorumlu olduğunu vurguladı.

Ersoy, kıtaların bu sıkışma ve çarpışma hareketinin bu dağ kuşağı boyunca deprem, tsunami ve volkanların meydana gelmesine neden olduğunu, dünkü depremin de bunun tipik örneklerinden biri olduğunu aktardı.

Şükrü Ersoy, depremin, Türkiye'deki depremleri tetikleyip tetiklemeyeceğine ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:

"Türkiye ve Pakistan ülkeleri aynı dağ sırası üzerinde olmalarına rağmen deprem mekanizmaları farklıdır. Levha hareketleri ve fay sistemleri farklıdır. Levhaların ve fayların gerilim biriktirme kapasiteleri farklıdır. Bu nedenle Pakistan'daki depremlerden sonra Türkiye'de deprem zonlarında herhangi bir tetiklenme beklenmez. Eğer olursa bu tamamen bir rastlantı sonucu olur. Elbette Türkiye gelecekte yaşanabilecek depremler olağandır. Önemli olan beklenebilecek doğa olayların afet yaratmamasıdır. Pakistan depreminin bize vereceği mesaj; bu dağ oluşum süreci bitmediği ve devam ettiği sürece de depremlerin, volkanların ve hatta tsunamilerin devam edeceğini bilmeliyiz." - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel

Yıldız Teknik Üniversitesi Şükrü Ersoy Pakistan Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title