Panelde Suriye'nin Geleceği ve Türkiye’nin Rolü Tartışıldı
Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen 'Yeni Suriye'de Türkiye'yi Bekleyenler' panelinde Suriye'deki gelişmeler ve Türkiye'nin rolü ele alındı. Konuşmacılar, Suriye'nin yeniden inşasında Türkiye'nin nasıl bir rol oynayacağını ve olası senaryoları değerlendirdiler.
(ANKARA) - Bağımsız düşünce kuruluşu Toplum Çalışmaları Enstitüsü, Suriye ve Türkiye'yi bekleyen muhtemel süreci "Yeni Suriye'de Türkiye'yi Bekleyenler" başlıklı panelde ele aldı. Panelde, Prof. Dr. Hilmi Demir, Prof. Dr. Burak Bilgehan Özpek, Dr. Gökhan Çinkara ve Dr. Veysel Güldoğan konuşmacı olarak yer aldı.
Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen "Yeni Suriye'de Türkiye'yi Bekleyenler" panelinde, Suriye'deki gelişmeler ve Türkiye'yi bekleyen yeni süreç ele alındı. Prof. Dr. Hilmi Demir, Prof. Dr. Burak Bilgehan Özpek, Dr. Gökhan Çinkara ve Dr. Veysel Güldoğan'ın konuşmacı olarak yer aldığı panelde, Türkiye'nin Suriye'nin yeniden inşasında nasıl bir rol oynadığı ve gelecekteki muhtemel senaryolar değerlendirildi.
"Türkiye sınırında yeni bir Afganistan kurulur mu?" sorusuna da yanıt aranan panelde, Prof. Dr. Hilmi Demir dikkati çeken açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Demir, Suriye'de pragmatist bir yol izlendiğini belirterek hazırlanacak anayasanın süreci belirleyeceğini vurguladı. Demir, şunları kaydetti:
"Elbette HTŞ'nin cihatçı geçmişi de göz önüne alınmalı ancak asıl belirleyici şey hazırlanacak anayasaya olacak. Bu an anayasaya göre Colani'nin şeriat hukuku uygulayıp uygulamayacağını göreceğiz. Bu noktada 'Hangi şeriat' sorusu da önemli. Yeryüzünde tek bir şeriat yok. Suudi Arabistan ile İran'ın uyguladığı şeriat bambaşka, Afganistan'ınki bambaşka. İdlib'teki uygulamaları objektif değerlendirmek gerekiyor. Kurulan geçici yönetimde Kadın İşleri Ofisi Başkanlığı'na Ayşe el-Dibs atandı. Taliban kız çocuklarını okutmuyor ancak İdlib Üniversitesi'nde kayda değer bir çoklukta kadın öğrenci eğitim görüyor, kep giyerek mezuniyet törenine katılıyor. Şu anda Suriye'de şeriat uygulanmıyor, kimseyi kandırmasınlar."
Prof. Dr. Burak Bilgehan Özpek ise Türkiye'deki siyasi partilerin Suriye meselesine yaklaşımını değerlendirdi. AKP'nin Suriye ve Orta Doğu konusunda ciddi çalışmalar gerçekleştirdiğini ifade eden Özpek, toplumda yaratılan imajın "kararlı ve dirayetli" olduğuna değindi. Prof. Dr. Özpek, şunları söyledi:
"Biz bu süreçte şunu gördük. Adalet ve Kalkınma Partisi, Suriye'deki aşiretlerin kendi iç çatışmalarına varana kadar konuya hakimdi. Ben 2010 yılından bu yana AKP'nin Orta Doğu ve Arap Baharı politikasını eleştirdim. İdeolojik motivasyonlarla jeopolitik gerçeklikleri okuyamadıklarını ifade ederek eleştirilerimi ifade ettim. Bu sebeple üniversitedeki işimden dahi oldum. Ancak şunu da görmek ve kabul etmek gerekiyor, karşımızda Suriye meselesine ilgi duyan bir Adalet ve Kalkınma Partisi var. Enstitüleri var, akademileri var; meseleye hakimler. Esad rejiminin devrilmesini sanki kendi başarılarıymış gibi öne çıkmalarının sebebi biraz da bu. Dersine iyi çalışmış bir AKP var karşımızda. Muhalefet ise araştırma ve geliştirme faaliyetlerini propaganda ve ankete yönlendirmiş durumda. Bu onlara da iyi bir ders olmuştur diye düşünüyorum. Mevcut tabloda görünen, iktidarın doğru ya da yanlış bir Orta Doğu okuması olduğuna toplumu ikan etmesi, bir yol haritası olduğunu topluma anlatması ve dersine iyi çalıştığını topluma göstermiş olması. 15 senedir tüm baskılara rağmen sığınmacı meselesini göğüsleyen bir Erdoğan var. Sürekli olarak sağdan soldan tepkilere göre siyaset çalışılmadığı, bu konuda kararlı ve dirayetli olduklarını göstermiş odular. 'Başardık' algısının yaratılmasında tüm bunlar çok önemli."