Paralel Yapı"Nın Telefon Dinleme İddiası
Akabe Vakfı kurucusu Mustafa İslamoğlu ile vakfın bazı yöneticileri ve üyeleri, "paralel yapı"nın telefon dinleme iddiasına ilişkin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu İslamoğlu: "Bütün bu insanları bir kazanın içine atıp, bundan bir terör örgütü çıkarma cambazlığını kim yaptıysa,
Akabe Vakfı kurucusu Mustafa İslamoğlu ile vakfın bazı yöneticileri ve üyeleri, "paralel yapı"nın telefon dinleme iddiasına ilişkin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde biraraya gelen Akabe Vakfı üyeleri adına açıklama yapan Vakıf yönetim kurulu başkanı Nasuhi Günay, son günlerde bazı basın yayın organlarında kendisi ve Akabe Vakfı'nın da arasında bulunduğu geniş bir kitlenin telefonlarının dinlenildiği iddialarının yer aldığını belirtti.
Günay, vakıflarının santral telefonları ve gönüllüden yöneticiye, şoförden çaycıya kadar birçok müntesiplerinin dinlendiğini söyleyerek, söz konusu dinlemelerin hak ihlali ve özel hayatın mahremiyetine müdahale olduğunu ifade etti.
Uydurulan sözde örgütün hayali bir gerekçeden ibaret olduğunu ve birbiriyle ilgisiz kişi, kurumların iletişimlerinin soruşturulmasının da bunun açık delili sayılacağını aktaran Günay, "Yapılan bu hukuksuz uygulama, haneye tecavüzdür. Hatta kişinin onur ve şahsiyetine yapılan bir saldırıdır. İnsan onurunu korumak ise başta her bir insanın kendisinin, daha sonra ise devletin en asıl ve asil görevidir" diye konuştu.
Söz konusu dinlemelerin niçin yapıldığının kamuoyuyla paylaşılması ve acil bir soruşturma açılması gerektiğini vurgulayan Günay, şunları söyledi:
"Dini duyarlılık iddiası bulunan paralel yapının bu dinlemeleri yaptığı iddiası da mutlaka en kısa zamanda açıklığa kavuşturulmalı ve suçlular teşhir edilmelidir. Dinlemeler delil sayılmamalı ve buna benzer hukuksuzlukların önü kesilmelidir. Paralel yapının dini iddiaları ve hassasiyetleri dikkate alındığında, tecessüs denen ve kişinin özel hayatına, mahrem alanına müdahale olarak ifade edebileceğimiz gayriahlaki durumlar, apaçık bir şekilde Kuran ve Hazreti Peygamberin uygulamaları ile şiddetle reddedilmiş ve yasaklanmıştır. Dini kimlikle böylesi haksızlığa ve hukuksuzluğa tevessül etmek, daha büyük bir cinayettir ve İslami değerlerimize karşı saygısızlıktır, ayrıca tam bir insanlık suçudur."
İslamoğlu: "Ayıptır, günahtır, suçtur, haramdır"
Akabe Vakfı kurucusu ve ilahiyatçı Mustafa İslamoğlu da dinlenilenler arasında bulunmadığını ancak 3 yıldan beri aile fertlerinin dinlenildiğini söyleyerek, "Bu ayıptır, günahtır, suçtur, haramdır. Bunu her kim yapıyorsa ortaya çıkmalı ve cezasını bulmalı. Mahremiyetimize uzanan bu eller, cezasız kalmamalı" dedi.
Söz konusu dinlemelerin haram olduğuna inandıklarını ve ülkenin özgür vatandaşları olarak mahremiyetlerine el uzatılmamasını istediklerini anlatan İslamoğlu, şöyle konuştu:
"Devletin görevi, vatandaşının mahremiyetine tecavüzü önlemektir. Bu anlamda bizler, hayali bir örgütün üyeleri yapılmışız. Ama böyle bir örgütü bilmiyoruz. Bizlerle beraber dinlenilen insanların birçoğunu, ömrümde görmedim, bazılarının isimlerini hiç duymadım. Dolayısıyla bütün bu insanları bir kazanın içine atıp, bundan bir terör örgütü çıkarma cambazlığını kim yaptıysa, onun yakasına yapışılmalı, hukuk cezasını vermeli. Umarım bu caydırıcı bir biçimde, hukuk tarafından cezalandırılır ve bu ülke, manevi bir terör, manevi bir tedhiş havası yaşamasından kurtarılır diye düşünüyorum."
Mustafa İslamoğlu, bir gazetecinin "Siz nereyi adres olarak görüyorsunuz?" sorusuna, "Bu adresi tespit etmesi gereken kurumun yargı kurumu olduğunu düşünüyorum. Yargı bunu araştırsın, soruştursun, her kimse ortaya çıkarsın, biz de bilelim" yanıtını verdi.
Hilal Televizyonu Genel Müdürü Adnan İnanç ise özel hayata yapılan sakıncalı müdahalelerin cezalandırılması gerektiğini kaydederek, "Bu konuyla ilgili, toplumun tüm kesimlerine bir duyarlılık mutlaka ilan edilmelidir ve kimsenin özel hayatına müdahale edilmemelidir" dedi.
Açıklamaların ardından, gruptakiler adliyeye girerek, hazırladıkları suç duyurusu dilekçelerini, ayrı ayrı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu. - İstanbul