Paşalardan Balyoz Gibi Sözler
İlker Başbuğ, Yaşar Büyükanıt ve Bekir Kalyoncu, Balyoz Davası'nda tanık olarak ifade verdi.
Balyoz davası kapsamında ifade veren eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, "Genelkurmay Başkanlığı hiçbir zaman yalan söylemez" dedi.
"GENELKURMAY YALAN SÖYLEMEZ"
Balyoz Darbe Planı iddialarına ilişkin 249'u tutuklu, 365 sanıklı davanın 81'inci duruşmasında eski Genelkurmay başkanları İlker Başbuğ ve Yaşar Büyükanıt ile eski Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu tanık olarak dinlendi. Davada ayrıca 3 kişi daha tanık sıfatıyla ifade verdi.
Duruşma İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda yapıldı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada 2003 yılı Ocak ayı tarihli mesaj formunu kaleme alan ve imzası bulunan Tuğgeneral Levent Gözkaya'nın tanık olarak dinlenilmesinin ardından salona, İrtica ile Mücadele Eylem Planı davası kapsamında tutuklu olan emekli Orgeneral İlker Başbuğ alındı.
Kimlik tespiti yapılan Başbuğ'a, Mahkeme Başkanı Ömer Diken adresini sorunca "Belli. Silivri" cevabını aldı.
Diken, "5-7 Mart 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığında düzenlenen plan seminerinden önce sizin de imzanızın bulunduğu Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın 1'inci Ordu'ya gönderdiği bir mesaj formu var. Bunda Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo (OYTS) oynanmaması yer alıyor. Bu mesaj emrini neden gönderme ihtiyacı hissettiniz? Seminerde OYTS oynandığı anlaşılıyor. Daha sonra bununla ilgili bir müeyyideniz oldu mu?" diye sordu.
2002-2003 yıllarında Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı olan ve mesaj formunda imzası bulunan Başbuğ, dava konusu seminerin üzerinden 9 yıl geçtiğini, yazılı belgeler olmadan net olarak yanıt veremeyeceğini söyledi.
Kurmay başkanının, karargahın amiri olduğunu, gerek ast gerek üst makamlarla olan konularda komutan adına hareket ettiğini dile getiren Başbuğ, "1'inci Ordu Komutanlığı'nın icra ettiği plan semineri, Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın tatbikat programları gereğidir. Bu nedenle 1'inci Ordu Komutanlığı, planlanan tatbikatla ilgili planlama çalışmalarına başlamıştır. Bundan sonra bütün planlama, icra makamı olan 1'inci Ordu'ya aittir. 1'inci Ordu Komutanlığı'nın, çalışmalarını, 12 Aralık 2002'de ilgili makamlara gönderdiğini biliyoruz. Bu yazı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na geldikten sonra Harekat Başkanlığı koordinatörlüğünde yazının incelemesi yapıldı. Oynanması planlanan seminerin, OEYTS'ye dayandırıldığı görülmektedir" diye konuştu.
Yaklaşık 2 saat süren ifadesinde darbe planlarıyla ilgili bir şey bilmediğini söyleyen Başbuğ, 'Genelkurmay Başkanlığı hiçbir zaman yalan söylemez' dedi.
"OLAĞANÜSTÜLÜK FARK ETMEDİM"
Eski Jandarma Genel Komutanı Bekir Kalyoncu da ifade verenler arasındaydı. Mahkeme Başkanı Ömer Diken'in, "Sizin Genelkurmay sonuç raporda imzanız var. Seminerde olağanüstü görüşme yapıldığına yönelik bir şüpheye vardınız mı?'' şeklindeki sorusuna tanık Bekir Kalyoncu, seminerin sonuç raporuna askerî hiyerarşi gereği kendisinin de 21 Mart tarihinde imza attığını söyledi. Kalyoncu, "20 Mart tarihinde Amerika, Irak'a savaş başlatmıştı. Çok yoğun dönemdi. Ben raporda sadece semineri düzenleyen ordunun bir talebi olup olmadığına baktım" diye konuştu.
Kalyoncu sonuç raporunda imzasının olduğunu belirterek "Plan semineri, oyun şeklinde yapılır. Bir senaryo vardır. Çeşitli enjekteler ile durum kötüleştirilerek çözüm arayışları yapılır. Ben raporda herhangi bir olağanüstülük fark etmedim o dönemde" dedi.
1'inci Ordu Komutanlığı'nda seminer düzenlendiği dönemde Genelkurmay Plan Harekât Daire Başkanı olarak tümgeneral rütbesinde bulunan Bekir Kalyoncu'nun, söz konusu plan seminerinde düzenlenen sonuç raporunda imzası bulunuyor.
Bu arada Kalyoncu, ifadesinin tamamlanmasının ardından mahkemede kendini tanık olarak değil bilirkişi olarak hissettiğini söyledi.
BÜYÜKANIT: İMZA RAPORU ONAYLADIĞIM ANLAMINA GELMEZ
Saat 14.00'te tanık kürsüsüne alınan Büyükanıt ise "Seminer planları, harp oyunlarıyla ilgili gözlemcilerin hazırladığı raporlar, üst komutanlıklara gönderilir. Sonuç raporu 2003'te, 26 Mart'ta Genelkurmay 2'nci başkanı olarak bana sunuldu. Raporu imzaladım. Raporu imzalamak, içeriğinin onaylandığı anlamına gelmiyor. Raporun Genelkurmay usullerine uygun olup olmadığı, uygun şekilde hazırlanıp hazırlanmadığına bakılır. Rapor daha sonra Genelkurmay Başkanı'na arz edildi. Bu, rutin bir işlemdir" diye cevap verdi.
"HUKUKÇULARA İNCELLETTİK"
Büyükanıt, "Raporu Genelkurmay Başkanı'na arz etmeden önce hukukçulara incelettik. Görüş aldık. İçeriğine bakınca da hukuk dışı herhangi bir şey olmadığı kanaatine varıldı. Savaş kapsamında senaryolar yaratır, oynarsınız ama bu, o ülkeye taarruz edeceksiniz anlamına gelmez. Bu kapsamda olduğunu söyleyebilirim. Raporlarda alınan tedbirler olabilir. Bu raporu, bu kapsamda bir belge olarak görebiliriz" diye konuştu. Büyükanıt'ın ifade vermesi yaklaşık iki saat sürdü ve 15:45 civarında sona erdi.
220 TUTUKLU SANIK KATILDI
Duruşmaya, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, Eski 1'inci Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, Orgeneral Bilgin Balanlı ve emekli Albay Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 220 tutuklu sanık katıldı. Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un da aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık ise gelmedi.
Ayrıca beş tutuklu sanığın da hazır bulunduğu duruşmada hakkında yakalama kararı bulunan sanıklar; emekli Orgeneral Ergin Saygun ve ikinci Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan, bu davanın tutuksuz sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ise duruşmaya katılmadı.