Perinthos Antik Kenti'ndeki tiyatronun oturma sıralarına ait izler bulundu
TEKİRDAĞ'ın Marmaraereğlisi ilçesindeki Perinthos Antik Kenti'nde bulunan, Trakya'nın en büyük tiyatrosunun gün yüzüne çıkarılması için çalışmalar devam ederken, Kazı Başkanı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Marmaraereğlisi'nin Bayraktepe mevkisindeki Perinthos Antik Kenti'nin ortaya çıkarılması için 2 yıl önce başlatılan kazı çalışmaları devam ediyor. Kentin tepe kısmındaki 1,5 kilometre uzunluğunda 500 metre genişliğindeki alanda bulunan kalıntılar arasında Trakya'nın en büyüğü olduğu belirtilen tiyatro ortaya çıkarıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu ile çalışmaları yerinde inceledi. Kazı başkanı Prof. Dr. Zeynep Koçel Erdem'den çalışmalara dair bilgi alan Yahya Coşkun, Perinthos Antik Kenti'ndeki kazının yeni olduğunu söyleyerek, "Bu buluntular belki görsel olarak çok doyurucu, şimdilik insanlara çok hayrete düşürücü nitelikte olmayabilir. Ama bilimsel olarak çok muazzam, çok önemli buluntular ele geçti. Daha şimdiden bölgenin tarihini binlerce yıl erkene çeken, binlerce yıl geriye götüren bir buluntuya rastladık. Biz öncelikle bilimsel amaçlı kazı yapıyoruz. Çünkü biz arkeolojik bulgulara aslında geçmişe dair sorular soruyoruz. Bu sorular bize cevap veriyor ve nihayetinde arkeoloji dediğimiz, aslında bütün bu anıtların, taşların konuşturulmasıdır. Sorduğumuz sorulardan aldığımız cevaplarla, şu anda biz Marmaraereğlisi ve Tekirdağ geçmişini binlerce yıl geçmişe götürebildik. Onun için Perinthos, daha çok yeni bir kazı olmasına rağmen bugüne kadar yaptığı çalışmalarla hocamız ve arkadaşlar bilimsel bilgiye ilk anda ulaşmış durumda" dedi.
'DÜNYANIN HER YERİNDEN İNSANLAR BURAYA GELECEK'Coşkun, kazılar için önlerinde uzun yıllar olduğunu ifade ederek, "Arkeolojik çalışmalar çok yavaş, çok ağır ilerleyen çalışmalar. Çünkü arkeoloji, sadece kazmak değil. Kazmak sadece arkeolojinin bir parçası, bulmak sadece arkeolojinin bir parçası. Belki bundan sonra bulduğumuz buluntuları işlemek, onları bilgiye çevirmek ve onlardan anlamlı veriler üretmek asıl amacımız. Önümüzdeki yıllarda bu bilgiler, buluntular arttıkça, kazdığımız alanlara erişim daha kolay hale geldikçe, turistik anlamda bilimsel bilgi sadece bu bölgeden değil, Türkiye'nin ve dünyanın her yerinden insanlar buraya gelecek. Çünkü şu anda bulunduğumuz yer, özellikle Traklar ile ilgili en önemli duraklarımızdan bir tanesi. En çok veriye, en çok görüntüye ulaşabileceğimiz yerlerden biri, o yüzden bu bölge açısından muazzam bir kentin içerisindeyiz. Dediğimiz gibi önümüzde çok uzun yıllar var. Biz de her an kazı ekibiyle, kazı başkanlığımızla birlikte, il kültür müdürlüğümüzle, bakanlığımızla çalışmaya devam edeceğiz. Her arkeolojik çalışma muhakkak şehre etki eder. Bu bilimsel verilerden sonra turizme geçtiğimiz bu belde, uğrak noktalardan bir tanesi olacak. Kentin gelişimine muhakkak katkılar sunacak. Ama her bir arkeolojik kent, kendi özelinde ele alınmak durumundadır. Her birisi kendi hikayesini doğuracak, kendi hikayesini üretecek" diye konuştu.'MARMARA DENİZİ'NE HAKİM MUAZZAM BİR MANZARASI VAR'Perinthos Antik Kenti Kazı Başkanı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeynep Koçel Erdem, ortaya çıkarılan her bulgunun mutlu ettiğini söyleyerek, "Kent çok büyük bir kent. Hakimiyet alanıyla birlikte sadece bu Akropol, 1,5 kilometre uzunluğunda 500 metre genişliğinde muazzam bir alan. Güzelliği, bizim için enteresan oldu, hiç dokunulmamış olması, bu da maliye hazinesi olduğu için birinci derecede arkeolojik site olduğu için korunmuş, çok iyi korumuş. Dolayısıyla her gelen bizim için çok yeni. Geçen sene başladık ve her gün tiyatroyla ilgili bir şeyler geliyor, bu da bizi çok mutlu ediyor. Tiyatro bir Yunan tiyatrosu tipinde, yamaca dayalı muazzam büyüklükte. Anadolu'nun büyük tiyatroları ile boy ölçebilecek kadar büyük. Örneğin 140'a 110 metre ölçüleriyle, bu yaklaşık olarak söylüyorum bir Efes Tiyatrosu kadar büyük bir alan kaplıyor. Ne kadar oturma sıraları yerlerinde olmasa da oldukça anıtsal ve propagandist, Marmara Denizi'ne hakim muazzam bir manzarası var, Asos Tiyatrosu'na benzetiyorum. Şimdilik bulgularımız en erken imparatorluk döneminde kullanıldığı süslemeler ve ele geçen seramiklerden. Sanıyorum, 6'ncı yüzyıla kadar, 7'nci yüzyıl başına kadar kullanılmış. 7'nci yüzyıl başından itibaren de terk edilmiş. Şimdiki bilgilerimiz bu. Şimdi sahne binasında kazıyoruz, aşağı yukarı 4 tane sondajımız var. Bu 4 sondaj da yaklaşık eksi 4,5 metre kotunda oturma sıralarının arasında yer alan basamaklarla oturma sıralarına ait izlere ulaştık. Bu da çok sevindirici" ifadelerini kullandı.