Haberler

Pervin Buldan, Diyarbakır'da: "İkinci Turda Oylarımızı Kullanalım, Sandığa Gidelim. Birinci Turdaki İrademizi İkinci Turda da Gösterelim"

Güncelleme:
Abone Ol

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Diyarbakır halkına bir kez daha şu çağrıyı yapıyorum: İkinci turda oylarımızı kullanalım, sandığa gidelim. Birinci turdaki irademizi kararlığımızı bir kez daha ikinci turda da gösterelim” dedi.

MEHMET MÜCAHİT CEYLAN

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Diyarbakır halkına bir kez daha şu çağrıyı yapıyorum: İkinci turda oylarımızı kullanalım, sandığa gidelim. Birinci turdaki irademizi kararlığımızı bir kez daha ikinci turda da gösterelim" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bugün Diyarbakır'da; görevinden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Yeşil ve Sol Partisi milletvekilleri Cengiz Çandar, George Aslan, Sevilay Çelenk ve Mehmet Kamaç ile birlikte gazetecilerle bir araya geldi.

Buldan, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Tarihi bir kavşaktır, aslında 28 Mayıs tarihinde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimi. Biz Yeşil Sol olarak birinci turda sürdürmüş olduğumuz tutumuzu, ikinci turda da devam ettireceğimizi; iki gündür yapmış olduğumuz açıklamalarla birlikte zaten kamuoyuna paylaşmıştık. Bugün bir kez daha buradan Diyarbakır'dan, özellikle bölgeden ve Diyarbakır'dan ikinci tura dair önemli sonuçların çıkacağını düşünerek bunu ifade ediyorum. Diyarbakır halkına bir kez daha şu çağrıyı yapıyorum: İkinci turda oylarımızı kullanalım, sandığa gidelim. Birinci turdaki irademizi kararlığımızı bir kez daha ikinci turda da gösterelim. Çünkü gelecek ve yarınlar bizi ilgilendiriyor.

"ERDOĞAN'IN TEKRAR KAZANMASI TÜRKİYE TOPLUMUNUN BİR KEZ DAHA NEFESSİZ KALMASINA VESİLE OLACAKTIR"

Cumhurbaşkanı'nın, AKP'nin, Erdoğan'ın tekrar kazanması Türkiye toplumunun bir kez daha nefessiz kalmasına vesile olacaktır. O yüzden Erdoğan gitmeli. ve Erdoğan'ın gitmesiyle birlikte toplumun rahat bir nefes alacağını düşünerek bunu belirtiyorum.

Çünkü son yıllarda özellikle, AKP hükümetinin iktidarın MHP ile birlikte Türkiye'yi nefessiz bıraktığını her türlü hukuksuzluğun, her türlü düşmanlığın, her türlü baskının ve şiddetin bu ülkede yaratıldığını, demokrasinin kırıntılarının bile kalmadığı bir Türkiye yarattıklarını hepimiz gördük ve buna tanık olduk.

Bir Kürt düşmanlığı var AKP iktidarında, MHP ortaklığıyla birlikte. Ama aynı zamanda bir kadın düşmanlığı var, bir demokrasi düşmanlığı var, bir barış düşmanlığı var… Bütün bunların bitmesi için, Türkiye'nin rahat bir nefes alabilmesi için ve ikinci turda Erdoğan'ın kaybetmesiyle birlikte; bu ifade ettiğimiz bütün meselelerin rahatlıkla çözülebileceği, demokratik adımların atılabileceği, Türkiye'nin barışa ve huzura, ama aynı zamanda refaha kavuşabileceği bir ortamı yaratabilmek, elbette ki bu seçimlere bağlı.

"REJİMİ VE SİSTEMİ OYLADIĞIMIZIN FARKINDA OLMAMIZ GEREKİR"

O yüzden ben Erdoğan'ın gitmesiyle, Erdoğan'ı göndermemizle birlikte; demokratik yolların da açılabileceğine olan inancımı çok açık yüreklilikle de ifade etmek istiyorum. Erdoğan'ın tekrar kazanmasının ve çıkaracağı fermanların Türkiye tarihi açısından bir felaket olacağının da altını bir kez daha önemle çizmek istiyorum.

Erdoğan tekrar kazanırsa ne olur? Elbette ki bunu tek tek sıralamaya gerek yok, son yıllarda yaşadıklarımız bunun açık göstergesi. Bizler yine direniriz, bizler yine mücadele ederiz. Ama toplum nefessiz kalır, bizi en çok endişelendiren de bu. O yüzden; hem yeni bir yaşamın, hem demokratik cumhuriyetin, hem de geleceğimizin, hem Türkiye toplumu açısından, hem Kürtler açısından, kadınlar ve gençler açısından bu kadar önemli bir süreçte bunu başarmamız, rejimi ve sistemi oyladığımızın farkında olmamız gerektiğini özellikle bir kez daha ifade etmek istiyorum.

"İKİNCİ TURDA KAZANABİLİRSEK, DEMOKRASİNİN İNŞASINI GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLACAĞIZ"

Bizler eğer ikinci turda kazanabilirsek, demokrasinin inşasını gerçekleştirmiş olacağız, o yüzden bu kadar önemli ve tarihi bir seçim olacaktır. Dolayısıyla en azından bu ikinci tura, faşizmle demokrasi arasında bir referandum seçimi olduğunu da görerek hareket etmemiz gerektiğinin altını çizmek istiyorum.

Türkiye tolumu önemli bir karar verecek ve önemli bir tercih yapacak aslında, ya karanlıkla aydınlık arasında bir tercih yapıp aydınlığı seçecek, demokrasiyle faşizm arasında bir tercih yapıp demokrasiyi seçecek ki Türkiye en azından önümüzdeki süreçler açısında, önümüzdeki günler ve dönemler açısından demokratikleşme alanında, barış alanında, Türkiye'nin huzuru ve refahı anlamında bir başarı elde edebilsin.

"28 MAYIS TARİHİNDE SANDIKLARA GİDEREK DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜME BİR KEZ DAHA KATKI SUNALIM"

Bir kez daha ifade etmek istiyorum bu seçim gerçekten tarihi bir seçim olacak ve Türkiye'nin kaderini değiştirecek olan bir seçim olacak. Ben başta Diyarbakır halkı olmak üzere bütün Türkiye halklarına; başta Kürtlere, Türkiye toplumuna, herkese bir çağrıyı buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum, Türkiye'nin kaderini değiştirmek bizlerin elinde. 28 Mayıs tarihinde sandıklara giderek, oyumuzu kullanarak; bu değişim ve dönüşüme bir kez daha katkı sunarak geleceğimizi oylayarak ve yarınlarımızı belirleyerek bu seçime böyle yaklaşmak durumundayız."

AHMET TÜRK: " OYUNA GELMEMEK LAZIM. BİR BÜTÜN OLARAK SANDIK BAŞINDA OLMAMIZ LAZIM"

Görevinden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ise şunları söyledi:

"Gerçekten önemli bir dönemeçten geçiyoruz. Değişim ve dönüşümün kaçınılmaz olduğu bir süreci yaşıyoruz. Elbette ki bizim mücadelemiz, şahıslarla ilgili değil. Demokratik bir gelecek için mücadele ediyoruz. Milliyetçi tartışmalar ister istemez halkımızda bir kırgınlık yarattı. Onun farkındayız.

Buradan özellikle halkımıza ve gençlerimize şu mesajı vermek istiyorum. Sakın oyuna gelmeyin; protesto etmeniz ve sandıklara gitmemeniz durumunda Erdoğan'ın ve iktidarın değirmenine su taşımış olacaksınız. Bu bilinçle sandıklara gitmeniz lazım. Önümüzde iki seçenek var. Eş Genel Başkanımızın da biraz önce ifade ettiği gibi; ırkçılığı, faşizmi, totaliter bir rejimi ve tekçi anlayışı Türkiye'de egemen kılmak isteyen bir anlayış... Bunun karşısında da en azından halkımızın nefes alabildiği demokratik bir ortam konusunda güven veren, hukukun üstünlüğünü esas alan farklı bir anlayış var. Biz bu iki seçenekten birini tercih etmek zorundayız. Elbette bizim tercihimiz; demokrasiden, insan haklarından, Kürt halkının özgür geleceğinin belirlenmesinden yana olacak. Yıllardan beri sürdürdüğümüz mücadele demokratik bir gelecek içindir, halkların ortak demokratik değerlerde buluşması içindir, halkımızın özgür geleceği içindir.

Eş Genel Başkanlarımız, arkadaşlarımız yaptıkları toplantılarda ve açıklamalarda her türlü değerlendirmeyi yaptılar. Bizler bu durumda elbette tercihimizi demokrasiden yana kullanacağız… Pek çok talebimizin karşılanmayabileceği ihtimalini biliyoruz. Ancak biz inandığımız yolda mücadelemizi yine yürüteceğiz. Ama bugün başından beri söylemek istediğim şudur.

Sevgili Halkımız, iki seçenekle karşı karşıyayız: ya faşizme destek vereceğiz ya da onun karşısında en azından halkımızın nefes alabileceği bir seçeneğe destek vereceğiz. Bu iki seçenekten biri Kılıçdaroğlu'dur ve biz tercihimizi Kılıçdaroğlu'ndan yana yapacağız. Son dönemlerdeki milliyetçi söylemler nedeniyle halkımızda bir kırgınlık olduğunu görüyoruz, bu kırgınlığı biz de yaşıyoruz. Ama oyuna gelmemek lazım. Bu seçimlerde bir bütün olarak sandık başında olmamız lazım. Bununla birlikte seçim kuruluna gidinceye kadar oylarımıza sahip çıkmamız lazım."

Kaynak: ANKA / Güncel

Pervin Buldan Diyarbakır Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title