Poaş'ta Akaryakıt Kaçakçılığı Davası
Petrol Ofisi'nde (POAŞ) örgütlü şekilde akaryakıt kaçakçılığı yapıldığı iddiasına ilişkin iş adamları Aydın Doğan ile Ersin Özince'nin de aralarında bulunduğu 47 sanığın yargılandığı davada Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, ilk kez savunma yaptı.
Petrol Ofisi'nde (POAŞ) örgütlü şekilde akaryakıt kaçakçılığı yapıldığı iddiasına ilişkin iş adamları Aydın Doğan ile Ersin Özince'nin de aralarında bulunduğu 47 sanığın yargılandığı davada Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, ilk kez savunma yaptı.
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Aydın Doğan, Ertuğrul Fevzi Tuncer, Yahya Üzdiyen, Ömer İskefyeli ve avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan Doğan, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Cumhuriyet savcılığının bana yöneltmiş olduğu suçlamalardan birisi, Petrol Ofisinin özelleştirilmesinde ihale aşamasında Hayyam Garipoğlu tarafından asılsız yapılan suçlamalardı. Biz bu ihaleyi bütün prosedürlere uygun yasalar çerçevesinde kazanmıştık." dedi.
Hakkındaki akaryakıt kaçakçılığında vergi kaybına ilişkin suçlamaları da reddeden Doğan, yurt dışından nereden ithal edilirse edilsin ithal edilen akaryakıtlardan vergi alınmadığını söyledi.
Doğan, ithal edilen akaryakıtın KDV'sinin ise bilahare devletin bildirdiği fiyat üzerinden pompada fiyatlara yansıtıldığını ve bunun da ödendiğini anlatarak, "10 yıl Petrol Ofisi bizim holding bünyesinde bulunmaktaydı. Ancak ben fiili olarak bu şirketlerin hiçbir işlemine katılmadım ve toplasanız 10 defa şirket binasına gitmiş değilim. Yüklenen suçlamaları kabul etmiyorum. Suçsuzum, beraatime karar verilsin." diye konuştu.
Holding bünyesinde bulunan tüm şirketlere ilişkin bilgi ve faaliyetlerin üçer aylık dönemler halinde holding muhasebesi tarafından gönderildiğini ifade eden Doğan, kendisinin de bunları incelediğini, şirketlerin kar ve zarar durumları ile diğer hususlara baktığını kaydetti.
Aydın Doğan, daha sonra 2 sayfadan oluşan yazılı savunmasını mahkeme heyetine sundu.
"Bir basın mensubu olarak muzdaribim"
Daha sonra söz alan tutuksuz sanık Ömer Lütfi İskefyeli, mahkemeye hazırladığı dilekçeyi sunarak basında adının yer almasının mahkemece engellenmesini istedi.
Dilekçeyi okuyan Mahkeme Heyeti Başkanı Mustafa Karayıldız, bu konuda yapabilecekleri bir şeyin olmadığını anlatarak, şikayetini basın savcılığı veya sulh ceza mahkemesine yapması gerektiğini söyledi.
İskefyeli, her celseden sonra buradaki sanıkların isminin "akaryakıt kaçakçısı" diye yazıldığını dile getirerek buna tepki gösterdi.
Bunun üzerine söz alan Aydın Doğan, kendisinin de bir basın mensubu olarak bu işlerden muzdarip olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"İlk duruşmaya katıldım, ikinci ve üçüncü davaya gelemedim. Mazeret beyan ettik, ertesi gün bir kısım medyada hakkımda 'tutuklu getirilecek, zorla getirilecek' diye haberler yaptılar. Buna benzer 'akaryakıt kaçakçılığı' gibi haberler yazıldı. Biliyorum müracaat yeri siz değilsiniz, o yüzden sineye çekeceğim."
Savunmaların ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, avukatlarının talepleri doğrultusunda savunması alınan sanık Aydın Doğan'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti de verdiği ara kararda, Doğan'ın duruşmalardan vareste tutulmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
İş adamı Doğan, duruşmanın ardından davayı izleyen basın mensuplarına hangi kurumda çalıştıklarını sorup gazetecilerle kısa bir süre sohbet etti.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, POAŞ'ın 2001-2008 yılları arasında yurt dışından Türkiye'ye akaryakıt ithalatı yaptığı ve Gümrük Birliği olmayan ülkelerden yapılan ithalatı birlik üyesi olan İngiltere'den yapılmış gibi gösterdiği öne sürülerek, gümrüklere sahte belge ibraz ederek vergi muafiyeti sağlandığı, vergi kaçırıldığı ve devletin POAŞ tarafından zarar uğratıldığı öne sürülüyor.
POAŞ'ın 2000 yılından sonra Ukrayna ve Rusya gibi AB üyesi olmayan ülkelerden akaryakıt aldığı, eksik ithalat vergisi ödemek üzere merkezi Bahamalar'da olan fakat İngiltere'de faaliyet gösteren Point isimli bir şirket kurduğu belirtilen iddianamede, Avrupa Birliği ülkelerinden alınan mamullerdeki vergi muafiyetinden yararlanıldığı ve böylece vergi kaybına yol açıldığı aktarılıyor.
İş adamları Aydın Doğan ve Ersin Özince'nin "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 8 yıl 6 aydan 24 yıl altışar aya kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, iş kadını Hanzade Vasfiye Doğan Boyner'in de aralarında bulunduğu 45 sanığın "örgüte üye olmak", "Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 7 yıl 6 aydan 21 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede sanık olarak yer alan isimler şöyle sıralanıyor:
"Hakkı Ersin Özince, Aydın Doğan, Dr. Gerhar Roiss, Mahmut Magemizoğlu, Ali Erdal Aral, Hanzade Vasfiye Doğan Boyner, Yurdaer Üge, İmre Barmanbek, Adnan Bali, Cevdet Bayram, Özgün Çınar, Mevlüt Tufan Darbaz, Ali İhsan Karacan, Ali Rıza Temuroğlu, Yahya Üzdiyen, Yener Şenok, Jan Nahum, Hakan Mumcu, Nesrin Karaman, Kemal Meço, Ertuğrul Tuncer, İshak Şengül, Caner Çimenbiçer, İsmail Tokaç, Ahmet İzzet Karacahisarlı, Vural Akışık, İrfan Taşköprü, David Davies, Manfred Mag Madi, Klaus Schneider, Serdar Ayırtman, Asım Barlın, Ali Tuzla, Hüseyin Kılınç, Ömer Lütfi İskefyeli, Gökhan Küçükgirgin, Zeynep Hansu Uçar, Murat Erdoğan, Murat Bekler, Sibel Bircan, Reha Talu, Sibel Fatma Elekdağ, Tamer Özdamar, Cezmi Ölekli, Azmi Ölekli, Fahri Kayhan Söyler ve Ali Ertan Çakır."