Haberler

Polisin Hatasına Suç Duyurusu

Abone Ol

Denizli'nin Sarayköy İlçesi'nde, bir polis memurunun meslektaşının tabancasından çıkan kaza kurşunuyla yaralanmasıyla sonuçlanan şüpheli araç kovalamacasının altından hatalar zinciri çıktı.

Denizli'nin Sarayköy İlçesi'nde, bir polis memurunun meslektaşının tabancasından çıkan kaza kurşunuyla yaralanmasıyla sonuçlanan şüpheli araç kovalamacasının altından hatalar zinciri çıktı. Polisin, içinde cinayet şüphelisi bulunduğunu sanıp durdurmaya çalıştığı otomobilin plakasının bir ay önce başka bir araca verildiği, araç takip sistemi ile trafik tescil kayıtlarının birbiriyle örtüşmemesi nedeniyle hataya düşüldüğü anlaşıldı. "Polisin hatası yüzünden öleceğimizi sandık" diyen Erhan Hansu, polisler hakkında savclığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

Geçen 4 Mayıs'ta, içinde bir cinayet olayının şüphelisinin bulunduğu sanılan 20 ANC 85 plakalı otomobil MOBESE kameralarından farkedilip, sivil polis ekipleri, tarafından durdurulmak istendi. Ancak, durmayıp geri geri giden otomobil, bir sivil polis otosuyla çarpıştıktan sonra durdu. Bu sırada ismi açıklanmayan Sarayköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir polis memuru, ekip aracından inip, korkutmak için tabancasıyla ateş etti. Yerden seken kurşun aynı ekipten meslektaşı Savaş Barış Mert'in (40) sol ayağına isabet etti. Ambulansla Sarayköy Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Mert, ilk müdahalenin ardından sevk edildiği Denizli Devlet Hastanesi'ndeki tedavisi sonrası aynı gün taburcu edildi. Ancak, olayın arından otomobildeki 2'si kadın, 3'ü çocuk 7 kişinin cinayetle ilgilerinin olmadığı anlaşıldı. Üç ay önce Akhan Mahallesi'nde, öldürdülen Köksal Göksu'nun cinayet şüphelisi H.B.'ye ait olduğu sanılan plakanın yeni bir otomobile verildiği, hatanın, araç takip sistemi ile trafik tescil kayıtlarının birbiriyle örtüşmemesinden kaynaklandığı ortaya çıktı.

'KORKU DOLU ANLARI ANLATI'

Otomobilde bulunanlardan bankacı Erhan Hansu, yaşadıkları korku dolu dakikaların ardından ateş de eden 3 polis memuru hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Hansu, yaşadıkları dehşet dolu dakikaları şöyle anlattı:

"Bankacı arkadaşım Hakan E.'nin eşine yeni aldığı 20 ANC 85 plakalı otomobille alilerimizle birlikte Bodrum'a tatile gidiyorduk. Otomobili Hakan, kullanıyordu. Ben yanındaki koltukta, eşlerimiz ise arka koltukta oturuyordu. Kızlarımdan biri eşimin diğeri de Hakan'ın eşinin kucağındaydı. Hakan'ın 21 aylık oğlu arkada huzursuzlanınca kucağıma aldım. Sarayköy'den Aydın yönüne giderken emniyet şeridinden bir otomobil inanılmaz bir hızla geçti. Menderes Tekstil yakındaki ışıklara yaklaşırken, daha önce yanımızdan hızla geçen otomobilin orta şeritte beklediğini farkettik. İçinden biri iri yarı 2 kişi çıktı. Ellerinde silahla üzerimize doğru yürümeye başladı. Ne yapacağımızı şaşırdık. Hakan'a, "Geri vitese tak' diye bağırdım. Geri vitese takar takmaz, öndeki iri yarı olan, otomobilimize doğru ateş etmeye başladı. Panikle geri geri kaçmaya başladık. O sırada silahlı iki kişi yaya olarak bize doğru koşmaya başladı. Hakan'a, 'Yönümüzü çevirmemiz lazım' dedim. Hakan, direksiyonu sağa kırmak istedi. Bu sırada iri yarı olan silahlı kişi bize iyice yaklaşıp, sağ ön tekere ateş etmeye başladı. Çok yaklaştığı için bir anda aracı döndürmekten vazgeçtik geri geri gitmeye devam ettik. Eşlerimiz çığlık atıyordu. Çocuklarımız korkudan çılgına dönmüştü. Sakin olmaya çalışıyorduk. 155'i aramak istedim. Bu sırada bir resmi polis otomobili görünce, dördümüz birden sevinç çığlıkları atmaya başladık. Resmi polislerin, silahlı adamları durdurmak için olay yerine geldiğini sandık. Lastiklerimiz patlak olduğu için güçlükle ilerliyorduk ama kendimizi güvenli bir yere atma düşüncesiydik. İki ateş arasında kalmamak için iyice sola yanaştık. bu sırada peşimizinden yetişen sivil otomobil, bize art arda çarparak yolun dışına çıkardı. Korku filmi gibiydi, öleceğimizi sandık."

Otomobilden inen silahlı adamların ilk olarak şoför mahaline yönelip Hakan E.'nin araçtan indirdiklerini ve yere yatırdıklarını anlatan Hansu, "Daha sonra beni araçtan çıkardılar. Bu arada içlerinden biri, 'Kelepçe' diye bağırınca, polis olduklarını öğrendik. Bizi, ekip otomobiline aldılar. Durumu anlamaya çalışıyorduk. Bu arada bana takılan kelepçenin anahtarının evde unutulduğunu öğrendik. Karakola gitmeden önce üniformalı polislerden birinin evine uğrayıp anahtarı aldık. Sonrasında ise otomobilimizin plakasının daha önce bir cinayet şüphelisinin aracına ait olduğunu ortaya çıkınca serbest bırakıldık" dedi.

'DUR İHTARINDA BULUNULMADI' İDDİASI

Müvekkillerinin olaya karışan otomobili bir ay önce bir oto galerisinden aldığını belirten avukat Kerem Tahir Üzelce, "İlk yanlış araç takip sistemi ile trafik tescil kayıtlarının birbiriyle örtüşmemesinden kaynaklanıyor. Öğrendiğimize göre tahminen 3 ay önce yaşanan bir cinayet olayına karıştığı tespit edilen plaka, yeni alınan bir otomobile tahsis ediliyor ve olaylar bu noktaya ulaşıyor" dedi. Üzelce, olay sonrası polislerce tutulan olay yeri tutanaklarında ve polislerin savcılığa verdiği ifadelerde müvekkillerine sivil polis otomobiliyle 'Dur' ihtarının bulunulduğunun gerçeği yansıtmadığını da ileri sürdü. - Denizli

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Savaş Barış Sarayköy Denizli Göksu Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title