Polisten Dizilere Sıkı Takip
Trafik kazalarını önleme adına filmler, diziler, klipler, reklamlar polisin takibine girdi.
Türkiye'de yılda 130 bin trafik kazası meydana gelirken bu kazalarda ortalama 3 bin 800 kişi hayatını kaybediyor. Kazaları azaltmak için Emniyet medyaya da el attı. Bilinçlendirme çalışmaları kapsamında diziler, reklamlar, haberler mercek altına alındı. Yetkililer, dizilerde fotoğraf çekme yöntemiyle trafik kurallarına uyulup uyulmadığını belirliyor ve sonucu dizi yapımcılarına iletiyor.
Buna göre, izlenme oranı yüksek televizyon kanallarındaki 44 dizide araç kullanırken emniyet kemeri takılması kuralına yüzde 88, cep telefonu kullanma kuralına yüzde 72 oranında uyuldu.
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Eğitim Daire Başkanı Yusuf Avan
Farklı kanallarda yayınlanan Küçük Ağa, Beni Affet, Güneşi Beklerken, Aşkın Bedeli, Aramızda Kalsın, Karagül, Nizama Adanmış Ruhlar, Deniz Yıldızı, Beni Böyle Sev, Fatih Harbiye, Osmanlı Tokadı, Böyle Bitmesin, Umutsuz Ev Kadınları, Yalan Dünya, Zengin Kız Fakir Oğlan, adlı dizilerde cep telefonu kuralına uyma durumu yüzde 100'lük oranla gerçekleşti.
Kurtlar Vadisi Pusu, O Hayat Benim, Ankara'nın Dikmeni, Sevdaluk, Dila Hanım, Düşler ve Umutlar, Hatasız Kul Olmaz isimli dizilerde de cep telefonu kullanma kuralına takip edilen 16 sahnede hiç uyulmadığı belirlendi.
Sevdaluk, Kaçak, Arka Sokaklar dizilerinde emniyet kemeri takılı araç kullanma kuralına yüzde 42 oranında uyuldu. Seksenler ile Doksanlar dizilerinin araç kullanılan 5 sahnesinde emniyet kemeri takılmadı.
Al Jazeera Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Eğitim Daire Başkanı Yusuf Avan ile trafik kazalarının önlenmesi için yapılan çalımaları konuştu:
Trafik kazalarının önlenmesi için yapılan bilgilendirme çalışmaları neler? Bu çalışmalar kazaların azalmasında etkili oluyor mu?
Kamu spotları var. Medya da yayımlanan dizi filmler, reklamlar, klipler, kamu spotları ve haberler trafik içinde çekilen her görüntüde trafik kurallarını ortadan kaldırıcı tedbirler alınıyor. Örneğin, bir dizi filmi izleniyorsa o filmin içinde araçlarda emniyet kemeri takılmıyorsa araç içi sahnesi varsa, onlarla irtibata geçiyoruz.
Bu filmleri ve dizileri sürekli izleyen arkadaşlar var. Gidiyoruz yapımcıları, senaristleriyle ve yönetmenlerle görüşüyoruz. Hataların düzeltilmesini talep ediyoruz. Hepsi de bize olumlu yaklaştı. Kimse 'sizin talebinizi yerine getiremem' demedi. Böyle bir uyarıdan memnun oldular. İstenen talepleri seve seve yapacaklarını söylediler.
Örneğin, kliplerde trafikte ve araç içindeki sahneleri görürsünüz. Bunlarda arkadaşlarımız tarafından incelenip varsa hataları yapımcılarıyla irtibata geçiyoruz. Magazin programlarında bir ünlü araca biniyor ve kemeri takmamışsa artık kırmızı logoyla kişilerin uyarılmasını sağlıyoruz. Takmış ise teşekkür eden yeşil logo ekrana çıkıyor. Haberlerle ilgili haber programı yapanlarla görüştük. Haberi verirken kaskı takılı değilse 'kaskı olsaydı hayattaydı.' Emniyet kemeri takılı değilse, 'Emniyet kemeri olsaydı hayatı kurtulacaktı' diyerek daha öğretici ve [Al Jazeera]Yapımcılar ve senaristlerle görüşülerek trafik kurallarına uyulması sağlanıyor
bilinç altına yerleşecek haberler yapılmasını sağlıyoruz.
Medya ile çalıştığımız her yerde 'emniyet kemeri sahnesinde emniyet kemerini taktığını gösterin' dedik, memnuniyetle kabul ettiler. Radyolarla da görüştük uyarı mesajları yayınladılar. Yerel ve ulusal çapta görüşmelerimiz oldu. İki yıldır bu çalışmayı sürdürüyoruz. Tüm bunların olumlu yanı oldu. Yüzde 85 oranında emniyet kemeri takma alışkanlığı ortaya çıktı.
Türkiye'de trafik kazalarının nedenleri nelerdir?
Trafik kazaları insan, araç ve yol unsurlarından kaynaklanan nedenlerle meydana geliyor. İstatistiki veriler incelendiğinde kazaların yüzde 88'ini sürücülerden kaynaklanıyor. Kazaların yüzde 10'u yolcu unsuru oluştururken geri kalan bölümünü ise yol ve araç kusuru oluşturuyor. Trafik kazalarına neden olan sürücülerin hız kurallarına uymadıklarından, kavşaklarda geçiş hakkı kuralına uymadıklarından ve dikkatsizlikten kazaların meydana geldiğini tespit ettik.
Bir taraftan da yeni araçlar hep hızlı?
Araçlar hızlı gidecek şekilde tasarlansa da ülkeler hız limitini yasalarına koymuşlardır. Eğer aracı kontrollü bir şekilde durduramazsan kaza oluyor. Eğer emniyet kemeri bağlı değilse kaza yaptığında sağa sola çarparak yaralanmalar oluyor. Emniyet kemeri takılı ise arabaya sabitlendiği için yaralanma azalıyor. Ancak emniyet kemeri takılı olsa bile aşırı hız söz konusuysa beden bütünlüğü korunsa bile iç organları göğse baskı yapıyor ve iç kanamaları meydana geliyor. Kaza anında araç dursa da akciğer, kalp, dalak gibi organlar yollarına devam ediyor, birbirine ve göğüs kafesine çarparak istenmeyen sonuçlara neden oluyor.
Oransal olarak en çok kaza hangi ilimizde gerçekleşmektedir. Eğitim seviyesi kazalara etki ediyor mu?
Oransal olarak en çok trafik kazası İstanbul'da yaşanıyor. İstanbul'dan sonra bunu Ankara takip ediyor. Kaza yapanların eğitim seviyesinin hiçbir önemi yok. Biz ilkokul ve ortaokul mezunlarının daha fazla kaza yaptığını düşünüyorduk ancak, üniversite mezunlarının da çok fazla kaza yaptığını tespit ettik. Eğitim seviyesinin kazalara etkisi yönünden oranlara baktığımızda eşit değerler çıkıyor. Her eğitim seviyesinden kişi kaza yapabiliyor.
Türkiye'deki kültürün trafik kazalarına bir etkisi var mı?
Böyle bir kaza ayrıntısına girmek doğru değil. Trafiğe baktığımızda trafikte bilinç yerleşmesi önemli. Avrupa'da araç bizden önce hayatlarına girdiği için onlarda bilinçlenme daha fazla. Bizde trafik kültürünün gelişmesi gerekir. Bunun için sivil toplum örgütleri de iş birliği içinde. Trafik konusu, yönetmeliğinde olmayan sivil toplum kuruluşları bile bu kurallara uyulması için çaba harcıyorlar.
Trafik cezaları yeterli mi? Cezaların caydırıcılığı var mı?
Trafik cezalarında önemli olan cezanın caydırıcı olması gerekiyor. Cezanın caydırıcı olması için de bir kişinin aldığı ceza bütçesiyle orantılı olması gerekiyor. Örneğin 10 birim ücret alan kişiye 2 birim ceza kesiyorsanız ona bu ceza büyük bir yüktür. Ancak 100 birim ücret alan birisine 0.5 birimlik bir ceza kesiliyorsa caydırıcı değildir. Cezaların mal varlığına göre uygulanması sitemi şu an ülkemizde yok. Öyle bir uygulama yapılacak olursa önce o kişinin mal varlığını tespit etmek gerekecek. Biz cezalardaki caydırıcılığı farklı yaptırımlarla sağlıyoruz. Ceza puanı sistemiyle sürücülerin ehliyetine el konuluyor. Alkollü araç kullananların ehliyetine el konuluyor. Bu tür yaptırımlarla sürücülerin daha dikkatli olması sağlanıyor.
Eğer yasa koyucu olsaydınız nasıl bir uygulamayı hayata geçirmek isterdiniz?
Yasa koymakla sorunlar çözülmüyor. Yasa koydunuz da bu uygulanmıyorsa bu çözümsüzlük üretir. Burada önemli olan yasadan önce toplumun bilinçlendirilmesidir. Trafik kurullarına uyma yönünden bilinçlendirme çalışmalarınız olması gerekir.
Trafik polislerinin 'çorba parası' adı altında rüşvet aldığı her zaman gündeme geliyordu. Şu an aynı sorunları yaşıyor musunuz? Bu polisler hakkında soruşturma açılıyor mu?
Böyle bir sorunla karşı karşıya değiliz. İletişim araçları çok gelişti. Bu konunun hızlı bir şekilde duyurulmasını sağlıyor. Olursa da il emniyet müdürleri kendi içinde soruşturuyor. Genel müdürlüğe yansıması olmuyor.
Fahri Trafik Müfettişinin amacı nedir? Uygulaması devam ediyor mu? Trafik Müfettişliğini suiistimal eden oldu mu?
Fahri Trafik Müfettişlerin amacı eğer sürücü iseniz sizin bir çift göz tarafından izlendiğiniz anlamına gelecek bir çalışmadır. Bu uygulama 1997 yılında başladı. Şu anda da devam etmektedir. Türkiye çapında 23 bin fahri trafik müfettişi görev yapmaktadır. Bu alanda da başarılı olduğunu düşünüyorum. Suiistimal edilirse bu kişiler hem cezalandırılıyor, hem de fahri müfettişliği sona erdiriliyor. Bunlara vermiş olduğumuz eğitimlerde tamamen şahsi çıkarlar değil toplum yararına çalışma yürütülmesi gerektiği anlatılıyor. Bunların ceza verdikleri kişileri de tanımaları mümkün değil. Aracın sadece plakasını görüyorlar.
Trafikte çocuk koltuğu uygulaması denetleniyor mu? Çocuk bağlama sistemleri can kaybının azalmasını sağlıyor mu?
Çocuk koltuğu sitemi belli yaşlardaki çocukları koruma amaçlı getirildi. Bu konuda uygulama zorunluluğu getirildiğinden bu yana denetlendi. Ancak çocuk koltuğu da emniyet kemeri kategorisinde değerlendirildiği için ayrım yapmak imkansız. Bir algı oluşmuş, çocuk bağlama sistemlerini Türkiye tam kullanılmıyor. Ancak kullanan oranı her geçen gün artıyor. Tüm koltuklarda kemer bağlama zorunluluğu var. Trafik polislerinin emniyet kemeri takma zorunluluğu yoktu, onlara da zorunlu hale geldi. Bu sayede daha az can kaybı yaşanıyor.