BBP Genel Başkanı Destici, Millet İttifakı'nın sistem tartışmasını eleştirdi
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, sistem tartışmasını eleştirerek "Bu çok yanlış. Bu ahlaki bir şey değil. Burada halkın yüzde 52 oyu var. Sen de alırsın yüzde 50'nin üzerinde oyu, sen de değiştirirsin.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, sistem tartışmasını eleştirerek "Bu çok yanlış. Bu ahlaki bir şey değil. Burada halkın yüzde 52 oyu var. Sen de alırsın yüzde 50'nin üzerinde oyu, sen de değiştirirsin." dedi.
Destici, partisinin çevre ve şehircilikten sorumlu başkanlık divan üyesi Alaattin Çakır'ın annesinin vefatı üzerine taziye ziyareti için Alanya ilçesine geldi.
Ziyaretin ardında gazetecilere, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Destici, turizmin dış ticaret açığını kapatan en önemli gelir kapsını olduğunu belirterek "Bugün 2018-2019 yılları turizm gelirlerine ulaşabilseydik cari açıktan bahsetmemiş olurduk. İnşallah 2022'de normale geçeriz ve turizm gelirimiz 50 milyar dolara çıkardığımızda ekonominin rahatlaması açısından ve dövizdeki fahiş artışları durdurması açısından büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum." diye konuştu.
"Bu sistem gökten zembille inmedi"
Erken seçim tartışmalarıyla ilgili de konuşan Destici, sistemin sık sık seçim olmaması ve yönetimde istikrarın sağlanması için değiştiğini anlattı. Destici, seçimlerin zamanında yapılacağına vurgu yaparak "Bir de bunun yanında sistem tartışmaları var. Sanki bu sistemi halk oylamamış, yüzde 52 oy vermemiş... Sanki bizler Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin genel başkanları bir araya gelmiş, 3-5 kişi bu sistemi getirmişiz gibi bir kamuoyu algısı oluşturmaya çalışıyorlar. Bu çok yanlış. Bu ahlaki bir şey değil. Burada halkın yüzde 52 oyu var. Sen de alırsın yüzde 50'nin üzerinde oyu, sen de değiştirirsin. Halk neye karar verirse odur. Bu sistem gökten zembille inmedi." ifadelerini kullandı.
"Daha dereyi görmeden paçayı sıvıyorlar"
Destici, sistemin eksiği, noksanı ve hatalarını olabileceği ancak bunların da uyum yasalarıyla düzeltilmesi gerektiğini bildirdi. Ancak daha seçime 2 yıla yakın bir zaman olduğunu aktaran Destici, "Seçimde kimin ne oy alacağı belli değilken, seçim sonuçları ortaya çıkmamışken, 'Biz sistemi değiştireceğiz' iddiasında birileri bulunabilir. Bunu vadedebilir. Ama 'Ben başbakan olacağım, şu cumhurbaşkanı olacak, öbürü bakan olacak...' Daha dereyi görmeden paçayı sıvıyorlar. Durun bakalım. Millet seçimde kimi tercih edecek? Size o vadettiğiniz şeyleri yapabilecek oyu verecek mi?" diye konuştu.
"Gerçekçi olmak lazım"
Destici, gösterdikleri adayın, cumhurbaşkanı seçildikten sonra yarın onları dinlemeyebileceğini de dile getirdi. Seçilen kişi, "Ben sizin kuklanız değilim." diyerek kendi hükümetini kurup, yoluna devam edebileceğine vurgu yapan Destici, "Gerçekçi olmak lazım. Sistem bu. Bu sistemde de ülkeyi cumhurbaşkanı yönetiyor. Kabineyi cumhurbaşkanı kuruyor. Yasamayı da meclis yürütüyor. Biz meclisi nasıl güçlendiririz, yasamayı nasıl güçlendiririz, yasamanın cumhurbaşkanlığı üzerindeki denetimini nasıl arttırırız, seçim yasasını ve siyasi partiler yasasını nasıl demokratikleştiririz? Bunun yollarını aramamız lazım." dedi.
Destici, Millet İttifakı'nı oluşturan partilerden bugüne kadar "Baraj sıfır olsun, Hazine yardımı eşit dağıtılsın veya kaldırılsın." söylemlerini hiç duymadıklarına vurgu yaparak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Günlerdir televizyonda daha seçimin üzerinden 1-2 yıl geçmiş. Kim aday olacak? Kim kimin adayı olacak? Sayın Akşener aday olacak mı? Sayın Kılıçdaroğlu aday olacak mı? Olmayacak mı? O bir aday olacağım diyor, öbürü aday olacakmış gibi vaatlerde bulunuyor ama açıklamıyor. Milletin bunlarla uğraşmaması lazım. Zamanı gelince herkes adayını çıkarır, millet de kime oy verirse ülkeyi de o yönetir. Bizim şu anda vatandaşın taleplerine, vatandaşın problemlerine odaklanıp hep birlikte bunları çözmemiz lazım."
Türkiye'nin bir kuşatma altında olduğunu söyleyen Destici, güneyde Suriye ve Irak'ta sadece Suriye ve Irak olmadığını, Suriye'de ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, PKK, PYD ve YPG'nin olduğunu söyledi. Destici, "Doğu Akdeniz'de zaten bizi çıkartmak istiyorlar. Akdeniz Körfezi'ne hapsetmek istiyorlar. Yunanistan'ı inanılmaz bir şekilde silahlandırıyorlar şu anda. Rusya'ya ne kadar güveneceğiz, İran'a ne kadar güveneceğiz? Biz ülke olarak, millet olarak, tüm siyasi partilerimiz burada dış politika özellikle devletin, hükümetin yanında durup bunlara karşı, hem işbirliği içinde olmamız hem de savunma sanayi başta olmak üzere tüm hazırlıkları yapmamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
