Poyrazköy Davası
Poyrazköy davasında, duruşmada kullandıkları ifadeler nedeniyle emekli Koramiraller Kadir Sağdıç ve Mehmet Fatih Ilgar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.
İstanbul 12.Ağır Ceza...
Poyrazköy davasında, duruşmada kullandıkları ifadeler nedeniyle emekli Koramiraller Kadir Sağdıç ve Mehmet Fatih Ilgar hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada tutuklu sanıklar emekli Binbaşı Levent Bektaş, Ercan Kireçtepe, Erme Onat, Eren Günay ve Hüseyin Hançer, aralarında başka suçtan tutuklu emekli koramiraller Feyyaz Öğütçü ve Kadir Sağdıç ile bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. "Kafes Eylem Planı", "Amirallere Suikast iddiası", "2. Amirallere Suikast iddiası", "2. Poyrazköy" ve "ÇYDD" davalarının birleştiği 8'i tutuklu 85 sanıklı Poyrazköy davasına devam edildi. Gün boyu süren duruşmada tanık ifadeleri alındı.
"DERE YATAĞININ KENARINA GÖMÜ YAPILMASI KOMİK"
Dava kapsamında yargılanmakta olan bazı sat komandolarına daha önce eğitim vermiş olan Kurtarma ve Sualtı Kurmay Başkanı Kemal Kesen, dere yatağının kenarına gömü yapılmasının komik olduğunu söyleyerek, "Suikast yapılacağı iddiasıyla dere yatağının kenarına gömülü halde bulunan lav silahları, mermiler, sis kutularının herhangi bir eğitim ya da görevde kullanılması mümkün değildir. Oraya gömdüğünüz hiçbir şey kullanılamaz. Öyle bir arazide daha korunaklı binlerce yer var. Bu fiyasko bir olaydır. Sanıklarla ilgili iddialar inandırıcı değildir. Ben bu kişileri tanıyorum. Onlara eğitim verdim. Mesleklerinde başarılı arkadaşlardı ve aralarında bu birlikte komutanlık yapacak kişiler de vardı" dedi.
Tutuklu sanık Kurmay Albay Ali Türkşen, "Siz sudan çıkan lav roketiyle herhangi bir eğitime gittiniz mi? Sizden eğitim almış kişilerin bunları gömmesi mümkün mü?" sorusuna karşılık "Hayır" cevabını verdi.
Dava kapsamında tanık olarak dinlenen Deniz Kuvvetleri Komutanlığında eski İstihbarat Daire Başkanı emekli Tuğamiral Ahmet Türkmen 'Kafes Eylem Planı' iddiaları çıktığında kuvvet komutanı tarafından sanıklar hakkında idari soruşturma yürütmekle görevlendirildiğini belirterek, "İsmi geçen kişilerle yüz yüze görüştüm. Hiçbir personelin 'Kafes Eylem Planı' denen plandan haberi olmadığını, bu eylem planının askeri yazım kurallarına uygun olmadığını ve askeri personel tarafından yazılmış olmadığını tespit ettim. Yapmış olduğum inceleme sonrası oluşturulan geniş çaplı rapor Genelkurmay Başkanlığı'na gönderildi. Eğer yanlış bir şey olsaydı, Genelkurmay adli soruşturma açardı. Planın sahtecilik yada art niyetli kişiler tarafından hazırlanmış olabileceği kanaatine vardık. Örneğin benim bildiğim Feyyaz Öğütçü, önünden geçen hiçbir evrakı didik didik etmeden imzalamaz. Tek bir imla hatalı evrak gitse imzalamaz. Böyle bir belgeyi kafasına silah dayasanız imza atmaz" dedi.
Kafes Eylem Planı'nda azınlıklara yönelik istihbari bilgiler olduğunu belirten Türkmen, "Bütün Deniz Kuvvetleri personeli bir araya gelse Türkiye'yi kapsayan o istihbari bilgileri toparlayamazdı" dedi. Bu şekilde bir istihbaratı kimin tarafından toplanabileceği sorusuna ise Türkmen, "Türkiye çapında kurumları olan bir yapı toparlayabilir" şeklinde cevap verdi.
Duruşma savcısının Türkmen'e "Deniz Kuvvetleri'nde istihbaratın başındaydınız. İstihbarata karşı koyma göreviniz oldu mu?" sorusunu Türkmen, "Personelin kurum dışı faaliyetlerini, yaşamlarını ve ailelerini istihbarata dahil etme görevlerimiz yoktur" diye cevapladı. Bu cevap üzerine duruşma savcısı adı geçen kişilerle sadece görüşme yapmanın "Halkla İlişkiler(PR) yapmak" olacağını söyledi.
Şahıslarla görüşmenin dışında iddia edilen plan hakkında da araştırma yaptıklarını bunun sonucunda da bunun bir 'askeri plan' olamayacağı kanaatine vardıklarını ifade eden eski İstihbarat Daire Başkanı Türkmen savcının "Neden Kara, hava değil de Deniz Kuvvetleri hedef alındı?" sorusuna, "Benim kanaatim var, ama bu bende kalsın" diye konuştu.
Tanık ifadeleri ve avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden, yazım aşamasında olan Ergenekon davasının gerekçeli kararının yazımının bittikten sonra mahkemeye gönderilmesini ve İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nden, kararı açıklanan ve Yargıtay'ın bazı sanıklar açısından bozma, bazı sanıklar açısından da onama kararı verdiği Balyoz Planı davasının gerekçeli kararı ile Yargıtay ilamını istedi.
Heyet, sanıklardan Kadir Sağdıç'ın dün yapılan duruşmada, tanık Hasan Yüksek'in beyanının alınması sırasında mahkemeden izin almadan, "Hepiniz yargılanacaksınız" ve sanıklardan Mehmet Fatih Ilğar'ın da aynı duruşmada, "Emniyette bu soruşturmalar için şebeke kuruldu mu?" şeklinde ifadeler kullandıklarının duyulduğunu belirterek, sesli ve görüntülü duruşma kayıtlarının gereğinin yapılması için Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmesine karar verdi.
Mahkeme heyeti sanık ve avukatlarının bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki taleplerini reddetti. Sanıklara isnat edilen suçların mahiyeti, yasada gösterilen cezaların olası sınırları, kuvvetli suç şüphe varlığının devam etmesi, tüm delillerin toplanmamış olması, tutuklulukta geçen makul süreyi aşan bir durumun bulunmaması ve koruma tedbirlerinin yetersiz kalacağını dikkate alan mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi. - İSTANBUL