Prof.dr. Aslan'dan Truva Atı'yla İlgili O İddiaya Yanıt
ÇANAKKALE'nin merkeze bağlı Tevfikiye Köyü sınırları içinde bulunan 5 bin yıllık geçmişe sahip Truva Ören Yeri'nin simgesi Truva Atı ile ilgili İtalyan Deniz Arkeoloğu Francesco Tiboni'nin ortaya attığı, 'Truva Atı aslında bir gemiydi' iddiaları yeni bir tartışmayı başlattı.
ÇANAKKALE'nin merkeze bağlı Tevfikiye Köyü sınırları içinde bulunan 5 bin yıllık geçmişe sahip Truva Ören Yeri'nin simgesi Truva Atı ile ilgili İtalyan Deniz Arkeoloğu Francesco Tiboni'nin ortaya attığı, 'Truva Atı aslında bir gemiydi' iddiaları yeni bir tartışmayı başlattı. Truva Kazı Heyeti Başkanı Prof.Dr. Rüstem Aslan, İtalyan araştırmacının iddialarının bin yıllardır insanları büyüleyen Truva Atı efsanesini değiştiremeyeceğini söyledi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Rüstem Aslan, İtalyan deniz arkeoloğu Francesco Tiboni'nin, kısa süre önce İtalyan basına yansıyan 'Truva Atı aslında bir gemiydi' iddialarına yanıt verdi. 150 yılı aşkın süreden bu yana arkeolojik kazıların sürdüğü Truva'da, öğrencilik yıllarından itibaren çalışmalara katılan ve şu anda da Truva kazıları başkanlığını yürüten Prof.Dr. Aslan, Truva mitolojisiyle ilgili tartışma ve teorilerin antik döneme kadar geri gittiğine işaret etti. Homeros'un yazdığı kabul edilen İlyada ve Odesa destanlarının bulunduğunu ve İlyada'nın Truva savaşlarını anlattığını, Odesa destanının ise Odesa'nın geri dönüş öyküsünü anlattığını belirten Kazı Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan, şunları söyledi:
"Truva Atı öyküsü 1'inci İlyada destanında geçmemekle birlikte Odesa destanının 7'nci kitabında kısaca anlatılmaktadır. Burada Odesa destanını okuduğumuzda Truva Atının içine askerlerin, Odesa ile birlikte saklandığı öyküsünü buradan bilmekteyiz. Fakat bu konu ilgili eski çağlardan itibaren, yani Homeros dönemi sonrasından itibaren tartışa gelmektedir. 'Böyle bir hikaye olmuş mudur, olmamış mıdır?, 'Truva atı var mıdır, yok mudur?' diye sorabiliriz. Fakat araştırmacılar özellikle 1930'lu yıllardan itibaren Assur metinlerine ve betimlemelerine dayanarak bunun bir savaş aleti, ata benzeyen bir saldırı aleti olduğunu ve Homeros'un da öykülerine karıştırarak anlattığı üzerinde durmuşlardır. 1932-38'lerde Troia'da kazı yapan Blegen ise Truva'nın depremle yıkıldığını, tahrip olduğunu ve deprem sonrasında Akhalı askerlerin Truva'yı fethettiğini, böylece deprem tanrıçası Poseidon'un sembolü olan atın Homeros destanlarında ilişkilendirildiğini öne sürmüştür. Bu da ayrı bir teoridir. Fakat son dönem kazılarında özellikle Truva 6, yani Homeros Truva'sı döneminde at kemiklerinin çoğaldığını ve atın ön plana çıktığını görüyoruz. Yeni kazılarında, Truva'nın aşağı kentinde savaş arabalarının kaleye yaklaşmasını önleyecek savunma hendeği tespit edilmiştir. Bu da bize şunu gösteriyor ki, Homeros Truva'sı olarak tanımlanan dönemin, Anadolu ve Ege coğrafyasındaki en önemli savaş aleti, savaş arabasıdır. At da çok önemli bir öğe olarak karşımıza çıkmaktadır. Savaş kazanmak için yeterli at sayısı ve savaş arabası olması gerekiyor. Fakat Homeros, atın önemini, metoforik, sembolik bir şekilde anlatmaktadır. Yani sadece orduya ve silaha sahip olmanız bir savaşı kazanmak için yeterli değildir. Homeros, aynı zamanda bir fikrinde gerekli olduğunu Truva Atı öyküsüyle anlatmaktadır. Aslında bu iddia yeni değil. Homeros'un destanlarıyla ilgili pek çok yeni teoriler var. İtalyan araştırmacının öne attığı teori ise araştırmacılar tarihinde çok kabul gören bir teori değildir. Zaten önümüzdeki dönemde de bu konu üzerinde hiç tartışılmaması ve unutulacak olması da bunu bize gösterecektir. Diğer konularda olduğu gibi Homeros destanları kültür tarihi açısından önemli olduğu için pek çok araştırmacı kendi adını öne çıkarmak açısından bazen bu tür teorilere başvurmaktadırlar."
Prof. Dr. Aslan, Homeros destanlarındaki birçok öykünün dinleyenleri etkilediğini ifade ederken, "Truva Atı öyküsü de bunlardan bir tanedir. Bin yıllardır Truva Atı, Truva Atı mitolojisi ve yorumları insanları ilgilendirmektedir. İnsanları büyülemektedir. Bundan sonra da bu etki devam edecektir" dedi.
BRAD PITT'IN FİLMINDE DE TRUVA ATI KULLANILDI
Prof.Dr. Rüstem Aslan, geçmiş yıllarda başrolünde Brad Pitt'in oynadığı 'Troy' filminde de Truva Atı efsanesine yer verildiğini söyledi. Aslan, "Hollywood'un 'Troy' filminde kullanılan Truva Atı'nın Çanakkale kordonunda sergilendiğini görüyoruz. Aslında böylesi büyük bir filmde de bu öykü kullanışmış. Burada da yine Homeros sonrasındaki anlatımlara dayanarak, eski gemilerin omurgalarından yapılmış izlenimini veren bir Truva Atı görüyoruz. Bu da antik dönemde farklı Truva Atı görsellerinin olduğunu bize göstermektedir. En sonuncusu da arkamızdaki Hollywood'un ünlü 'Troy' filminin Truva Atı'dır" dedi.
TRUVA ATI İLE İLGİLİ HENÜZ ARKEOLOJİK BULGU YOK
Prof.Dr. Rüstem Aslan, Truva Atıyla ilgili arkeolojik bir bulgu söz konusu olmadığını belirterek, "Truva Atı tarihsel bazı olaylarla iç içe geçmiş mitolojik bir öğedir. Truva Ören Yeri'ndeki tahta atın özellikle belki de dünyanın en çok fotoğrafı çekilen objelerden bir tanesidir. Turistlerin atın içine girebilmesi ve bir empati kurması açısından çok önemli. Bu Truva Atı 1970'li yıllardan sonra büyük ikonik bir objeye dönüşmüştür" diye konuştu.
- Çanakkale