Prof. Dr. Dikmen Gürün'ün çalışmaları ENKA Sanat'ta ele alındı
Yaklaşık 20 yıl İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü olarak görev yapan Prof. Dr. Dikmen Gürün ve çalışmaları ENKA Oditoryumu'nda gerçekleştirilen panelle anlatıldı.
Yaklaşık 20 yıl İstanbul Tiyatro Festivali Direktörü olarak görev yapan Prof. Dr. Dikmen Gürün ve çalışmaları ENKA Oditoryumu'nda gerçekleştirilen panelle anlatıldı.
ENKA Sanat ve İstanbul Tiyatro Festivali iş birliğiyle düzenlenen "Türkiye Tiyatrosu'nun ve İstanbul Tiyatro Festivali'nin 1980'lerden Günümüze Yolculuğu" başlıklı panelin odağına "Dikmen Gürün'e Yazılar" başlıklı kitap alındı.
Tiyatro dünyasından çok sayıda sanatçının katıldığı, Kerem Karaboğa'nın oturum başkanlığını üstlendiği panelde, Genco Erkal, Özlem Hemiş, Kerem Kurdoğlu, Yeşim Özsoy, Şahika Tekad ve Leman Yılmaz konuşmacı olarak yer aldı.
"Tiyatro, eleştiren bir yapı olarak, mücadelesini sürdürmeye devam edecek"
Etkinlikte konuşan yapan Dikmen, tiyatronun zor dönemlerde düşünceleri ve ruhları zenginleştirdiğini belirterek, "Oscar Wilde, 'Sahne, sanatın yaşama döndüğü alandır' der. Tiyatronun çok katmanlı yapısı, onu hayata dair tartışmaların yaşandığı bir sanat olarak yüceltiyor. Bu süreçte dinamik ve genç bir seyirci kuşağıyla karşılıklı bir etkileşim yaşanıyor." dedi.
Dikmen, tiyatronun yaratıcılık, bilgilenme, aydınlanma ve düşünme süreci olarak toplumun ayrılmaz bir parçası olduğuna işaret ederek, "Tiyatro her zaman eleştiren bir yapı olarak, mücadelesini sürdürmeye devam edecek." ifadesini kullandı.
Sinema ve tiyatro sanatçısı Şahika Tekand, 1980-1990'da tüm dünyada hızlı bir değişimin yaşandığını ve kendilerinin o dönemde "Nasıl tiyatro yapacağız?" merakıyla bir şeyler ortaya koymaya çalıştıkları söyledi.
"Zekasıyla, yüreğiyle ve tiyatro aşkıyla inanılmaz biridir"
Tekand, aynı dönemde Türk izleyicisinin bakışıyla tiyatro festivali anlayışının da değiştiğine değinerek, şunları kaydetti:
"İstanbul Tiyatro Festivali, Dikmen Gürün'den sonra uluslararası anlamda önemli bir festival haline geldi. Ben Dikmen Hoca ile yurt dışında onun açtığı şanslarla birçok projede çalıştığım zaman onu görüyordum. Dikmen Hoca ile konuşurken ya da onun hakkında bir şey önerirken sadece bizim değil, yurt dışında gördüğüm insanların da gırtlağı kuruyordu. Çünkü Dikmen Hoca garip bir şekilde yeteneğin kokusunu alırdı. Zekasıyla, yüreğiyle ve gerçekten tiyatro aşkıyla o inanılmazdır. Birinde küçük bir ışık görsün onu parlayan bir aleve dönüştürmek için ne gerekiyorsa yapar. O yüzden onun bu tarafı yurt dışında da biliniyordu. Yurt dışında birini izleyip, İstanbul'a davet ettiği zaman orada muhakkak bir atlamanın olacağı bilinirdi. Bu duruma defalarca tanık oldum."
O dönemde yurt dışında izlemeye asla fırsat bulamayacakları gösterileri Dikmen Gürün aracılığıyla İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında seyredebildiklerini dile getiren Tekand, kendileri için çağdaş tiyatronun ne olması gerektiği konusunda festivalin gerçek bir okula döndüğü değerlendirmesinde bulundu.
Genco Erkal ise Dikmen Gürün'ün çok yönlü bir kültür insanı olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Düşünün 40 yıl boyunca Türk tiyatrosunun gelişimine oyun oyun tanıklık etmiş. Arkasından akademik kariyerinde İstanbul Üniversitesinin Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümünde hocalığa başlıyor ve kısa bir süre sonra da oranın bölüm başkanı oluyor. Buradan ayrıldıktan sonra da özel üniversitelerde akademik kariyerine devam ediyor. Bugün de Kadir Has Üniversitesinde sürekli ders vererek bu tarafını da canlı tutuyor."
"Tiyatro Benim Hayatım" kitabıyla Yıldız Kenter'in hayatını kaleme alan Dikmen Gürün'ün aynı zamanda çok iyi bir yazar olduğunun altını çizen Erkal, Gürün'ün "Geçmişten Geleceğe Perde Açan Gelenek" adlı üç ciltlik tiyatro mekanları odaklı kitabın da proje sahibi olduğunu ifade etti.
Kadir Has Üniversitesinden Dr. Öğr. Üyesi Özlem Hemiş ile yazar Zeynep Oral'ın Dikmen Gürün için kaleme aldığı metinlerin de paylaşıldığı etkinlikte, Doğan Kitap tarafından yayımlanan "Dikmen Gürün'e Yazılar" kitabı da katılımcılara armağan edildi.