Prof. Dr. Enver Özdemir;
Düzce Üniversitesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Enver Özdemir, kanser riskini artıran çevresel faktörler hakkında bilgi vererek, "Doğum kontrol ilaçlarının meme kanserine neden olduğunu biliyoruz" dedi.
Düzce Üniversitesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Özdemir, kanser riskini artıran çevresel faktörler hakkında bilgi vererek, "Doğum kontrol ilaçlarının meme kanserine neden olduğunu biliyoruz" dedi.
Kansere hayatın iki devresinde sıklıkla karşılaşıldığını belirten Özdemir, "Kanser hayatın iki döneminde sıklıkla karşımıza çıkıyor.
Hayatın ilk 10 yıllık döneminde karşımıza çıkan kanserler, ki biz bunlara çocukluk kanserleri diyoruz, daha ziyade kalıtsal nedenlere bağlı olarak ortaya çıkıyor. Hayatın son 20 yılında yoğunlaşan kanserler ise hem genetik hem de beslenme, yaşam tarzı, maruz kalınan çevresel faktörler ve doğal süreçler gibi faktörlerin insanın yapısında belli sayıda bozulmalara, kırılmalara ve değişikliklere neden olmasıyla ortaya çıkıyor. Vücudun kendi içerisinde bunları tamir etme gibi bir yeteneği de var ama bazen bu olaylar vücudun tamir etme yeteneğini aştığından kanserleşme şeklinde ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu.
Ülkemizde kansere yakalanma oranlarında artışın nedenini yaşam beklentisinin artmasına bağlayan Özdemir, "1900 yılların başında 50 yaş civarında olan yaşam beklentisi şimdi 75 yaşına kadar çıktı. Dolayısıyla bu yaşam beklentisinin artması, birçok kanser türünün daha fazla görünmesinin sebeplerinden biridir. Çevre kirliliği, hazır gıdalar ve işlenmiş mermer gibi kanserojen ürünler kanser riskini artırıyor. Beslenme kültürü ve bilinçsiz ilaç kullanımı da önemli etkenlerden. Doğum kontrol ilaçlarının meme kanserine sebep olduğunu biliyoruz" diye konuştu.
Uzman doktorlar konusunda plansızlıktan kaynaklanan yetersizlikler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Enver Özdemir, "Diyabetik hastalar toplumun neredeyse yüzde 40'ına vardı ama endokrin uzmanı çok azdır. Kardiyoloji hiçbir zaman yeterli seviyeye ulaşmadı. Onkoloji hiçbir zaman ihtiyacın binde biri bile olmadı. Buna karşın genel cerrahi ihtiyacın 5 katı, üroloji 10 katı fazladır. Uzman açığı ve branşlaşma eksikliği giderilmelidir" dedi.
Kanserde erken teşhisin çok önemli olduğunu söyleyen Özdemir, "Eğer bir insanın tükürüğünde, salgısında, idrarında kan görülürse onun mutlaka kanser ihtimali açısından değerlendirilmesi gerekir. Vücudumuzun herhangi bir yerinde özellikle koltuk altlarımız, boyun çevremiz ve kasık bölgemizde büyüme veya ağrı gördüğümüzde mutlaka kontrol ettirmemiz gerekir" diye konuştu.
İnsanların kanser konusunda bilinçlenmesinin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Enver Özdemir, "Eğer biz insanlarımızı güneş kremi kullanarak sokağa çıkmaya ikna edersek cilt kanserini 40 kat azaltabiliyoruz. Ülkemizde çok geç de olsa sigara tüketimini azaltma yolunda çok büyük başarılar elde edildi. Beslenme alışkanlıklarımızdaki zaaflar halen devam etmektedir. Yanmış ekmek şifadır, yanmış et kanserojendir. Yanmış ekmeği kimse yemez. Halbuki bağırsak gazını alır, rahatlatır. Sağlıksız şartlarda yapılan ızgaralar, dönerler sağlık açısından risklidir. Koruyucu ve tatlandırıcıların tamamı kanserojendir" şeklinde konuştu. - DÜZCE