Prof. Dr. İhsan Bakır: "Çocuk İstismarında Suçlu En Yakın Kişiler"
Prof. Dr. İhsan Bakır, 2014 yılında kurulan Çocuk İzlem Merkezi’ne (ÇİM) 10 ayda 150 istismar vakası geldiğini belirterek, “Maalesef çocuklarımızın büyük bir yüzdesi en yakınları tarafından ve sürekli yaşadığı mekanlarda istismara uğruyor” dedi.
Prof. Dr. İhsan Bakır, 2014 yılında kurulan Çocuk İzlem Merkezi'ne (ÇİM) 10 ayda 150 istismar vakası geldiğini belirterek, "Maalesef çocuklarımızın büyük bir yüzdesi en yakınları tarafından ve sürekli yaşadığı mekanlarda istismara uğruyor" dedi.
Cinsel istismara uğrayan çocukların ifade verme işlemlerini kolaylaştırmak ve psikolojik destek sağlamak amacıyla İstanbul Çekmece Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'ne bağlı Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi bünyesinde kurulan İstanbul'un tek Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM), çocuğun defalarca örselenmesinin önüne geçiyor. Konuyla ilgili bilgi veren Çekmece Bölgesi Genel Sekreteri Prof. Dr. İhsan Bakır, istismara uğrayan çocuğun olayla ilgili ortalama 10 defa ifade verdiğini belirterek, doktor, sosyal hizmetler, psikolog gibi uzmanları tek çatı altında topladıklarını ifade etti.
2014 yılında kurulan merkeze 10 ayda 150 istismar vakası geldiğini anlatan Prof. Dr. İhsan Bakır, "Maalesef çocuklarımızın büyük bir yüzdesi en yakınları tarafından ve sürekli yaşadığı mekanlarda istismara uğruyor. Yabancıların ıssız tenha yerlerde yaptığı istismar ise yüzde 14. Çocuklar bedenlerinin kendine ait olduğu ve tanımadığı kişilerle açık alanlarda diyalog kurmaması yönünde bilinçlendirilmeli. Burada öğretmen, doktor, muhtar, imam gibi meslek gruplarının desteğine ihtiyacımız var. Aileler ve vatandaşlar, Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliği'ni arayıp çocuk istismarına karşı ihbarda bulunarak, Çocuk İzlem Merkezimize ulaşabilirler" diye konuştu.
Çocuk İzlem Merkezi'ne getirilen çocuğun sadece uzman kişilerle görüştürüldüğü bilgisini veren Prof. Dr. Bakır, "Kameralarla donatılmış özel odalarda uzmanlar eşliğinde ifade alınıyor. Savcılık kararıyla çocuğun yuva ya da yurda alınarak rehabilite edilmesi ve psikolojik destek görmesi, adli koruma altına alınması sağlanıyor. Merkezimize şu ana kadar 150 çocuk getirildi. Bu çocukların yaş ortalaması 11-12 ve yüzde 75'i kızlardan oluşuyor. Maalesef tenha yerlerde gezme, yabancılarla konuşma diye öğütlediğimiz çocuklarımız en büyük zararı bazen en yakınlarından görebiliyor. Bize gelen vakalarda hiç tanımadığı kişilerin istismarına uğrayan çocuklar yüzde 14 seviyesinde. Mağdur çocukların aile yapıları incelendiğinde genellikle parçalanmış aile yapılarında, anne babası ayrı yaşayanlar, eğitim seviyesi düşük aileler, maddi imkansızlıklar yaşayanlar, sosyo ekonomik anlamda geri seviyedeki ailelerde istismar vakaları daha yüksek. Buna rağmen eğitimli yüksek gelir grubunda da vakalara rastlamak mümkün. Toplumsal baskılar nedeniyle hala istismar vakalarının üstü örtülebiliyor. Bazen de çocuklar yaşadıkları bu kötü durumu gizleme eğiliminde oluyor. Çocuk, eğer tacizci tanıdık biriyse onu korumak ister. Ailenin parçalanmasından korkar. Yine tacizcinin tehditlerinden korktuğu için konuşmayabilir. Kendisine inanılmayacağını düşünür, utanır, hatta suçluluk duygusuna kapılabilir. Aileler böyle durumlarda soğukkanlı davranarak çocuğun güvenini kazanmalı ve acilen yetkililere başvurmalı. Aksi halde tamiri mümkün olmayan hasarlar yaşanabilir" şeklinde konuştu.
İSTİSMAR VAKALARINDA BUNLARA DİKKAT
İstismar vakalarında dikkat edilmesi gereken kuralları sıralayan Bakır, şunları söyledi;
"İstismar konusunda hikaye uyduran çocuklar çok azdır, dolayısıyla çocuğun söyledikleri dikkate alınmalı ve araştırılmalıdır. Çocukların görünüş ya da davranışı istismara uğradığı ile ilgili belirleyici olmayabilir. İstismarcılar, yüksek bir oranda çocuğun tanıdığı kişiler olabilir. Olay genellikle çocuğun çevresinde ve bildiği mekanlarda gerçekleşir. Düşük oranda da olsa kadınlar da istismarcı olabilir. Özürlü çocuklardan alınan bilgi çoğunlukla güvenilirdir. İstismar vakasını ihbar etmemek kanunen suç kabul ediliyor. İstismar vakalarını Emniyet Müdürlüğü Çocuk Büro Amirliği'ne ihbar edebilirsiniz. İstismara uğrayan bir çocuk önlem alınmazsa tekrar istismar edilebilir. İstismarın kısa ve uzun dönem etkileri vardır, dolayısı ile fiziksel ve ruhsal olarak örselenmiş çocuklarımızı korumak için açılan çocuk izlem merkezlerinin faaliyetleri ile ilgili toplum bilgilendirilmeli ve bilinçlendirilmelidir." - İSTANBUL