Haberler

Anayasa Profesörleri Değerlendirdi: Erdoğan İstifa Etmeli Mi?

Güncelleme:
Abone Ol

Anayasa Profesörleri 12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için muhalefetin "istifa etmeli" çağrılarını, BBC Türkçe servisine değerlendirdi.

Anayasa Profesörleri 12. Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için muhalefetin "istifa etmeli" çağrılarını, BBC Türkçe servisine değerlendirdi. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Başbakanlığın bırakılmaması durumunda "Anayasa'nın ihlal edileceğini" belirterek, "Bu, bir tür Anayasal darbe, Anayasa'nın askıya alınması, ülkenin 28 Ağustos'a kadar ara rejime girmesi anlamına gelir" değerlendirmesinde bulundu.

10 ağustos seçimlerinde cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın görev süresine ilişkin tartışmalar BBC Türkçe servisi gündemine taşıdı. Anayasa'nın 101. maddesinin son fıkrası "Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer" hükmünü içeriyor. Turgut Özal, 31 Ekim 1989'da cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 1 Kasım'da Meclis'e bir yazı göndererek, Özal'ın yerine hemen atama yapmış, devir teslime kadar başbakanlık yapmasını engellemişti.

KABOĞLU: BU, BİR TÜR ANAYASAL DARBE ANLAMINA GELİR

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ise maddeleri farklı yorumladı ve "seçilmenin ne zaman gerçekleştiğinin saptanması gerektiğini" söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu'nun 20. maddesinde "bunun açıkça öngörüldüğünü" ifade eden Kaboğlu, "YSK tarafından seçim işleminin kesinleştirilmesi, Anayasa'nın 101 ve 102, Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu'nun 20. maddesine göre adayın seçilmişlik anının saptanmasıdır. Bunun da sonucu, başbakanlık görevinin sona ermesi, partisiyle ilişkisinin kesilmesidir. (Bu tarih de) 15 Ağustos'tur" dedi.

Başbakanlığın bırakılmaması durumunda "Anayasa'nın ihlal edileceğini" belirten Kaboğlu, "Bu, bir tür Anayasal darbe, Anayasa'nın askıya alınması, ülkenin 28 Ağustos'a kadar ara rejime girmesi anlamına gelir" diye konuştu.

Bazı hukukçular, bu olayı ve Anayasa'nın ilgili maddesini göstererek Erdoğan'ın milletvekilliği, parti genel başkanlığı ve başbakanlık sıfatlarının 15 Ağustos'ta sona ereceğini belirtirken bir kısım hukukçu ise buna itiraz ediyor ve "28 Ağustos" diyor.

KUZU: DOKUNULMAZLIĞI OLMAYACAK, GÜVENCESİ NE?

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, Anayasa'nın 101. maddesinde bir tarih verilmediğini, kanun koyucunun bu hükmü neden koyduğunun yanıtının "çok net" olduğunu öne sürdü. Cumhurbaşkanının tarafsız olduğunu, bir partiyle bağı olmaması gerektiğini savunan Kuzu, " Özü bu. Peki, bunu nerede kullanacak? Bir şey imzalarken. Şu an seçildi ama iki tane cumhurbaşkanı olmaz ki" dedi.

"Peki, başbakanken imzalarsa bu sorun olmaz mı?" sorusuna Kuzu, "Başka başbakan yok. Başbakanlığı ve milletvekilliği düştü. Ne oldu o zaman? Cumhurbaşkanı dediğiniz zaman, değil diyorlar çünkü imza atamıyor, yetki kullanamıyor. Peki, dokunulmazlığı var mı? Koca bir soru işareti. Bu adamın Türkiye'de güvencesi ne o zaman? Bu işi biraz zorluyorlar. Niye zorluyorlar onu da bilmiyorum" cevabını verdi.

HAKYEMEZ: 6271'İ DİKKATE ALMAMAK HUKUKEN YANLIŞ

Erdoğan'ın görev süresinin 28 Ağustos'ta biteceğini savunanların işaret ettiği kanun, 6271 sayılı Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu.

Bu kanunun 20. maddesinde, "Cumhurbaşkanı seçiminin kesin sonuçları, Yüksek Seçim Kurulu tarafından TBMM Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı makamına bildirilir, kamuoyuna ilân edilir ve Resmî Gazete'de yayımlanır. Seçilen Cumhurbaşkanı adına, YSK tarafından Cumhurbaşkanı seçildiğine dair bir tutanak düzenlenir" deniyor.

Aynı kanunun 21. maddesinde de "Seçilen Cumhurbaşkanı adına düzenlenen tutanak, TBMM Genel Kurulu'nda TBMM Başkanı tarafından verilir ve aynı oturumda ant içme töreni yapılır. Bu oturum, eski cumhurbaşkanının görev süresinin dolduğu gün, makamın başka sebeple boşalması halinde ise seçim sonuçlarının kesinleşmesinden itibaren üç gün içinde gerçekleştirilir" ifadesine yer veriliyor.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, bu maddelerden hareketle, "Cumhurbaşkanının 28 Ağustos'tan sonra, yani yetkilerini kullanmaya başladığı tarihten itibaren tarafsız olması gerektiğini" belirterek o tarihe kadar mevcut görevlerinin devamında "hiçbir hukuki sakınca olmadığını" ifade etti.

Hakyemez, "2007'de cumhurbaşkanlığı seçimi esaslı bir değişikliğe tabi tutuldu ve halk seçiyor. Daha önce Meclis seçiyordu. O nedenle Anayasa'daki maddeyle birlikte 6271 sayılı Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'nun ilgili maddelerini dikkate almadan değerlendirme yapmak bence hukuken yanlış olur. Kanun, Anayasa'daki hükmü somutlaştırıyor ve sorunu çözüyor" dedi.

Milletvekillerinin yemin etmeden göreve başlayamadığını belirten İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Eren de "Her ne kadar seçim yapılmış olsa bile mevcut cumhurbaşkanının görev süresi 28 Ağustos'ta dolduğu için yeminle birlikte başbakanlık görevi sona ermiş olacak" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: ANKA / Güncel

Cumhurbaşkanlığı Seçimi Recep Tayyip Erdoğan Burhan Kuzu Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000

Yorumlar (7)

ibrahim:

muhta bile olamaz denilen adam eze eze, yedire yedire cumhurbaşkanı oldu.istifa edip etmeyeceğini bilmeyecek kadar akıl ve iradeye sahip değil mi?bir bildiği vardır elbette.

Yanıtla76
ahmet te:

Adamlar hala erdoğanı övüyor çekemeyen çatlasın diyor. İyi ama şu an senden benden bir farkı yok anayasaya göre. Ama adam çıkmış ben başbakanım diyor ve koltuğu bırakmıyor. O zaman bende çıkıp bende başbakanım diyeyim olur mu? Bi de bunu savunuyorlar. Bu adaletsizliği savunarak genel ahlaklarını da ortaya koymuş oluyorlar. Adam bildiğin adaletsizlik yapıyor

Yanıtla36
DENİZ Ç:

Anayasa ya uyulmamasının ve uyulmaması durumunda ne tür sıkıntıların baş göstereceğini bilmeyen 50 . yani kanımca ülkenin hukuken kendine gelmesi için bi 25 yıl gerekli . çok darbe alan hukuk sisteminin artık yaptırım gücü kalmadı herhangi bi çekindirici gücü olmadığı için herkes kafasına göre hareket ediyor. HUKUK kuralları sert ve kesin hükümlere bağlanmış ama hükümetin baskısı ülkeyi 40 lara götürdü

Yanıtla53
cenk:

Ne Allah korkusu nede Anyasa tek Can korkusu recepin örnek c.baskani

Yanıtla44
MUSTAFA:

koltuk sevdası bi türlü bırakamıyorlar her tarafa ben hükmedeyim benlik duygusu işte şu anki cumhurbaşkanı birisini görevlendirir daha sonra hükümeti kurar yapıştı ayrılamıyor dinlensin biraz çok çalıştıya nereye çalıştı belli değil ama

Yanıtla32
KOCAMAN60:

YARIM AKILLILAR MEVCUT C.BAŞKANI GÖREVİ 28 AĞUSTOSTA SONA ERİYOR. SEÇİM ÖNCE YAPILIR C.BAŞKANI BELLİ OLUR O GÜN DE TESLİM ALIR. SEÇİM MEVCUT C.BAŞKANI GÖREVİ BIRAKINCA MI YAPILACAKTI. ONDAN SONRAKİ BOŞLUK NE OLACAKTI. EVRENİN YAPTIĞI ZATEN DARBE ÖZAL SEÇİLİNCE DE FESAT VE KİNCLİĞİNDEN ONU ÖYLE YAPTI. O ZAMAN Kİ SESSİZ HALK ŞİMDİ YOK. MECLİSİN SEÇTİĞİ OYLAMAYA BİLE EMEKLİ KANADOĞLU BİLMİŞLİK HAVASIYLA İTİRAZ ETMİŞTİ. CHP LİLER VE ZAMANINDA KOMİNİZMİ GETİRMEK İÇİN KAVGA ÇIKARAN SAHTE ATATÜRKÇÜLER DE ONAYLAMIŞTI.ŞİMDİ HALK SEÇTİ HALKIN C.BAŞKANINI. SONRA BAŞKASI DA OLUR. ENAZINDAN HALK KENDİSİ KARAR VERDİ VE VERİYOR. BU BİR MİLAD DIR. BİLMEYENLERE

Yanıtla22
Dirse Han:

Sorun şu 3 Mart 1924''ten beri halka rağmen halk için çalıştığını iddia edip hak ve özgürlükleri kısıtlayanlar sonuçta mahçup olmuşlar bile bile haksızlığı hak diye savunanlar sürklase edilmişlerdir.. Kaboğlu da bunların tipik bir örneğidir.

Yanıtla20
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title