Prof. Dr. Kurnaz: 15 gün içerisinde ciddi bir yağış olmazsa İstanbul önemli bir su sıkıntısı yaşayacak
İstanbul'daki barajların doluluk oranı yüzde 31'li seviyelere geriledi. Yağışların azalmasıyla birlikte kuraklık tehlikesine karşı açıklamalarda bulunan Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, "Eğer önümüzdeki 15 gün içerisinde İstanbul'a ciddi yağış düşmeye başlamazsa, İstanbul önemli bir su sıkıntısı yaşayacak. Yağmurun, daha çok hafif ve uzun süreli yağması barajları daha fazla dolduruyor" dedi.
İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan barajların doluluk oranları yağışların azalmasıyla alarm vermeye başladı. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) baraj doluluk oranlarına göre 12 Ocak itibariyle barajların genel doluluk oranı yüzde 31.56 olarak ölçüldü. Ömerli Barajı 35.43, Darlık Barajı 28.39, Elmalı Barajı 29.8, Terkos Barajı 37.73, Alibey Barajı 17.61, Büyükçekmece 34.48, Sazlıdere Barajı'nın doluluk oranı ise 37.1 olarak görülüyor. Doluluk oranı 35.43 seviyesinde olan Ömerli Barajı da havadan görüntülendi.
"CİDDİ BİR PROBLEMİMİZ VAR"
Barajlardaki suyun azalmasını değerlendiren Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, "Barajlardaki doluluk yüzde 30'un ortasına kışın ortasında düştüyse ciddi bir problemimiz var demektir. Bu problemin daha ne kadar kötüye gidip gitmeyeceğini önümüzdeki 15-20 gün içerisinde gelecek ciddi sayılabilecek yağışlar belirleyecek" ifadelerini kullandı.
"YAĞIŞ GELMEZSE 1-2 HAFTAYA KADAR YÜZDE 30'UN ALTINA DÜŞERİZ"
Prof. Dr. Levent Kurnaz, "2021 yılında da çok benzer bir durumdaydık. Barajlarda bundan daha az su vardı. Sonrasında 15 Ocak civarı ciddi ve yoğun yağışlar başladı ve o barajları kurtardı. İnşallah yine öyle bir durum olur. Öyle bir durum olmayacak olursa çok ciddi bir problem bizi bekliyor. Bugün itibariyle yüzde 31 civarında barajların doluluğu ve her hafta en az yüzde 1 düşüyor diye bakalım. Çok ciddi yağış gelmeyecek olursa 1-2 haftaya kadar yüzde 30'un altına düşeriz. Biraz yağış bekliyoruz, o İstanbul'un barajlarına biraz su getirebilir" dedi.
"KAR YAVAŞ YAVAŞ ERİDİĞİ İÇİN BİZE BÜYÜK FAYDASI OLUYOR"
Prof. Dr. Kurnaz, "Barajların dolmasında, düşen her damlanın etkisi olur. Özellikle güneş olmadığı zaman buharlaşma azalır, bu daha da avantajlı bir şey. İstediğimiz ığıl ığıl yağmurun devamlı yağıyor olması. O barajlara daha faydalı olandır çünkü birden şiddetli düştüğü zaman bizim kanalizasyonlarımız o suyu direkt olarak denize götürmeye planlanmış. Onun için de çok şiddetli yağmasını istemiyoruz daha çok hafif, uzun süreli yağması barajları daha fazla dolduruyor. Kar en güzeli çünkü kar yağdığı zaman uzun zamanda eriyor. Karın yağması değil, erimesi avantajlı olan. Aynı ığıl ığıl dediğimiz, yavaş yavaş yağışın olması gibi kar da yavaş yavaş eridiği için onun bize büyük faydası oluyor" ifadelerini kullandı.
"ÜMİDİMİZİ KESMEYELİM"
Prof. Dr. Kurnaz, "Barajlardaki doluluk yüzde 30'un ortasına kışın ortasında düştüyse ciddi bir problemimiz var demektir. Bu problemin daha ne kadar kötüye gidip gitmeyeceğini önümüzdeki 15-20 gün içerisinde gelecek ciddi sayılabilecek yağışlar belirleyecek. Çünkü Marmara Bölgesi'nde o yağışlar olmayacak olursa korkunç kurak bir dönemden geçiyor Marmara Bölgesi şu an için. Eğer önümüzdeki 15 gün içerisinde İstanbul'a ciddi yağış düşmeye başlamazsa, İstanbul önemli bir su sıkıntısı yaşayacak. Bu yağmur her zaman düşebilir. Önemli olan yağmurun düşüp barajları dolduruyor olması. Ümidimizi kesmeyelim" diye konuştu.
KİŞİSEL KULLANIM UYARISI
Prof. Dr. Kurnaz, "Biz genelde yaz aylarında suyumuz kısıtlı, dikkatli kullanalım falan gibi şeylere alışığız. Bunun 12 aya yaymak zorundayız. Hiçbir zaman daha az kısıtlı olduğumuz bir dönem olmayacak. Dolayısıyla da bütün sene boyunca burada dikkatli olalım, çok fazla suyumuzu har vurup harman savurmayalım. Buradaki laf çok az suyla gününü geçiren insanlar için değil. 3 ana gurubu sayabiliyoruz. Bir tanesi havuz dolduranlar, bol bol araba yıkayanlar ve maalesef halı yıkayanlar. Bunlar en tehlikeli grup. Günlük ev kullanımında o kadar suyu zaten çok fazla harcamıyoruz. İstanbul'da şöyle bir şey var. Tarım suyu kullanılmıyor. Sanayi suyu da kullanılmıyor. İstanbul'un barajlarındaki su bizlere gidiyor. Çok fazla nüfusumuz var. Anadolu'da baktığımızda suyun yaklaşık 4'te 3'ü tarımda kullanılıyor ama bizim açımızdan biraz daha kişisel kullanıma İstanbul çevresinde dikkat etmek gerekiyor" dedi.