PROF. DR. ORTAYLI: 2 AĞUSTOS BEŞERİYET TARİHİN TANIDIĞI EN BÜYÜK ZULÜMDÜR
TARİHÇİ Prof. Dr. İlber Ortaylı, 2'nci Dünya Savaşı'nda Alman ordusunun yaptığı soykırımı 'bir kavmin delirmesi' olarak nitelendirdi.
TARİHÇİ Prof. Dr. İlber Ortaylı, 2'nci Dünya Savaşı'nda Alman ordusunun yaptığı soykırımı 'bir kavmin delirmesi' olarak nitelendirdi. Binlerce Romanın Auschwitz'teki toplama kampında katledilmesine dikkat çeken Prof. Dr. Ortaylı, "Bu durum beşeriyet tarihinin tanıdığı en büyük sapıkça zulümdür. Bu diktatörlüğün başka hiçbir diktatörlükle benzer tarafı da yoktur. Konuşurken Hitler, Mussolini ve Franko diyorlar. Kusura bakmayın ne Franko'yu severim ne de Mussolini'yi ama hiçbirinin Hitlerle, Alman nazizmi ile mukayese edilir yanı yoktur" dedi.
Edirne'de, Avrupa Birliği GoForYouth programı kapsamında, Roman Gençlik Derneği ve Edirne Belediyesi iş birliğiyle Roman Gençlik Akademisi çalıştayı düzenlendi. 2 Ağustos Roman Soykırımı Anma Günü'ne adanan çalıştayın konusunu Roman Dili, Kültürü ve Tarihi konusu oluşturdu. Prof. Dr. Hristo Kyuchukov ve Prof. Dr. Emine Zingeç gibi Roman tarihi konusunda isimlerin katıldığı çalıştayda açılış konuşmasını tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı yaptı. Prof. Dr. Ortaylı, konuşmasının büyük bölümünü 2'nci Dünya Savaşı'nda Alman ordusunun Auschwitz kampında yaptığı soykırıma ayırdı.
Polonya'da bulunan Auschwitz kampını görmek istemediği halde gidip ziyaret ettiğini belirten Prof. Dr. Ortaylı, "Korkunç bir kamptı. Bildiklerimiz, görmediklerimizin yanında hiçbir şey değil. Orada bir oda dikkatimi çekti. Bir sürü ayakkabılar vardı. Yapma bir yer olmadığını size söyleyebilirim. Şimdi yeni bir moda çıktı, bilhassa Almanya'da, 'Bunların hiçbirisi olmadı, şişirmedir, abartmadır' veya 'Yahudilerin, komünizmin uydurmalarıdır' gibi laflar söyleniyor. Çünkü öyle şeyler var ki bunu yapma zeka uyduramaz, yani teatral bir uydurma olamaz" dedi.
'2 AĞUSTOS'TA YAPILANLARIN ÜSTÜ ÖRTÜLMEYE ÇALIŞILIYOR'
2 Ağustos 1944'te Auschwitz kampında yapılanın büyük bir zulüm olduğunu ve halen üzerinin örtülmeye çalışıldığını söyleyen Prof. Dr. Ortaylı, "Dikkatimde kalan imaj şuydu; çocuk ayakkabılar, kadın ayakkabıları, herkes son yolculuğuna çıkıyor fakat onlara bu söylenmiyor. 'Siz başka bir yere gidip yerleşeceksiniz' deniyor. O yeni hayata koşan saf gönüllü insanların içerisinde bir Roman kadın vardır mutlaka. Gittiği yerin soğuk olduğunu bilmiyor. Bir sandalet, cıvıl cıvıl renkte. O da oradaydı, çok hazin bir görüntü. Bu hakikaten zulümdür. 2 Ağustos'un sonrasında bugün halen çok dar çevrelerde anılıyor ve propaganda ile üstü örtülmeye çalışılıyor. Bilinenler, olanların ve gözlenenlerin çok gerisinde. Bu bilhassa 2'nci Cihan Harbi'ndeki Roman halkın tarihi bakımından çok önemlidir" diye konuştu.
'UZUN SÜRE İŞKENCELERE TABİ TUTULUYORLAR'
2'nci Dünya Savaş'ında yaşananları 'bir kavmin delirmesi' olarak nitelendiren Prof. Dr. Ortaylı, "Bu toplama kampları değildi sadece konu, bu çılgın bir kavmin delirmesidir. Öyle Hitlerle falan gelmiş değildir, Luther'e kadar gider bunun uçları. Gayet enteresan eserler çıkıyor Luther ve Yahudiler diye, Luther ve Türkler diye. Tehditleri var adamın. Dağda, ormanda gezen bir çingene aileyi topluyor götürüyor. Ne onun dünyadan haberi var ne orada ne olduğundan haberi var. Hayatında Roman görmemiş Berlinli herifler, görülmemiş bir kinle demeyeceğim çünkü kin için bir geçmişinin olması gerekir, bunlar manyaklıkla insanları toplayıp sevk ediyorlar. Bunun üzerinde gayet ırki teorileri doğrulatacak mengele deneyleri yapılıyor çocuklar üzerinde. Uzun süre işkencelere tabi tutuluyorlar" ifadelerini kullandı.
'BEŞERİYET TARİHİNİN TANIDIĞI EN BÜYÜK ZULÜM'
Soykırımın Avrupa'da sadece Yahudileri değil, milyonlarca insanı götürdüğünü belirten Prof. Dr. Ortaylı, "Bu durum beşeriyet tarihinin tanıdığı en büyük sapıkça zulümdür. Bu diktatörlüğün başka hiçbir diktatörlükle benzer tarafı da yoktur. Konuşurken Hitler, Mussolini ve Franko diyorlar. Kusura bakmayın ne Franko'yu severim ne de Mussolini'yi ama hiçbirinin Hitlerle, Alman nazizmi ile mukayese edilir yanı yoktur. Bazı şeyleri sulandırmak için de ketçapla kremşantiyi birbirine karıştırmanın manası yoktur" şeklinde konuştu.