Prof.dr. Semavi Eyice: "Kentsel Dönüşümle Camiler Biblo Gibi Kaldı"
İstanbul’da yapılan kentsel dönüşümü eleştiren Prof. Dr. Semavi Eyice, dönüşümün İstanbul’u çıkmaza soktuğunu belirterek, "Binaların yükselmesiyle Osmanlı’nın şaheserleri sayılan Süleymaniye, Fatih Camii salona konmuş birer biblo gibi kaldı" dedi.
İstanbul'da yapılan kentsel dönüşümü eleştiren Prof. Dr. Semavi Eyice, dönüşümün İstanbul'u çıkmaza soktuğunu belirterek, "Binaların yükselmesiyle Osmanlı'nın şaheserleri sayılan Süleymaniye, Fatih Camii salona konmuş birer biblo gibi kaldı" dedi.
Marmara Belediyeler Birliği tarafından Eminönü'ndeki birlik binasında gerçekleşen ' İstanbul ve İstanbulluk Bilinci' adlı konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Semavi Eyice, İstanbul'da yapılan kentsel dönüşümü eleştirdi. Son zamanlarda kentleşme diye bir şeyin ortaya çıktığını söyleyen Eyice şunları söyledi:
"Dönüşümle ufak binalar, evler yok olacak. Şehrin tam ortasında 50-40 katlı hiç dış mimarisi, estetiği olmayan sadece pencereleri, cepheleri olan bir takım çitler yapılacak. ve böyle modern bir şehir olabileceğine inanıyoruz. Osmanlı'nın şah eserleri sayılan Osmanlı Camii, Süleymaniye Cami, Fatih Camii salona konmuş birer biblo gibi kaldı. Arkalarında hiçbir üslubu olmayan bloklar çıktı."
"İSTANBUL ÇIKMAZIN İÇİNDE"
'Bütün bunların sonucunda İstanbul çıkmazın içinde' diyen Eyice, "Biz tarihi İstanbul'umuzu kaybediyoruz, kaybettik hatta. İstanbul vardı. O İstanbul'u artık bulamayacağız. Eridi yok oldu. İstanbul'un sokakları dardı, eski meydanları vardı, o meydancıkları gölgeleyen ağaçlıkları, 2 buçuk katlı evleri vardı. Ayrıca inşaatçılar o kadar azdı ki. İstanbul'un arazisi, topografyası, içinin yapı sistemi değişti. Böylece İstanbul başka bir şehir olmaya başladı. Koca kitlelerden oluşan bir şehir meydana geldi" şeklinde konuştu.
"İSTANBUL'DA DAHA ÖNCEKİ DEVİRLERE AİT İZ BULUNMADI"
Tarihi eserlere gereken saygının gösterilmediğini vurgulayan Prof. Dr. Eyice, birçok yerlerde kocaman surları yararak caddelerin açıldığını, ancak bunların yapılmaması gerekildiğini söyleyerek, "Eğer bunlar, önemli bir tarihi eserse bu surlar bütünlüğünü muhafaza etmeliydi" dedi.
İstanbul'un ana toprağı içinde henüz eski Yunan çağı ve daha önceki devirlere ait bir izin bulunmadığını söyleyen Eyice, "Liman sahasında bulundu diyorlar; ama gerçek buluntu mu bunlar yoksa sellerin, suyun, Bayrampaşa Deresi'nin bir yerlerden sürükleyip getirdikleri mi, orijinal tarihi veren buluntular mı?" ifadelerini kullandı. - İSTANBUL
