Haberler

Prof. Hilal: "İbrahim Aras, Gaz Kapsülünden Çok Harp Silahı ile Öldürülmüş Olabilir"

Abone Ol

Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, Adana’daki ’Lice’ protestoları sırasında kafasına gelen bir cisim ile hayatını kaybeden İbrahim Aras’ın otopsi muayenesine göre yüksek kinetik enerjili bir silah ile öldürülmüş olabileceğinin belirtildiğini ifade ederek, "Aras, gaz kapsülünden çok harp silahı ile öldürülmüş olabilir" dedi.

Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, Adana'daki ' Lice' protestoları sırasında kafasına gelen bir cisim ile hayatını kaybeden İbrahim Aras'ın otopsi muayenesine göre yüksek kinetik enerjili bir silah ile öldürülmüş olabileceğinin belirtildiğini ifade ederek, "Aras, gaz kapsülünden çok harp silahı ile öldürülmüş olabilir" dedi.

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde bir PKK'lının dikilen heykelinin asker tarafından kaldırılmasının ardından tüm Türkiye genelinde bölücü terör örgütü PKK yandaşları sokak gösterisi yapıp polise taş, havai fişek ve molotof kokteyli ile saldırdı.

Adana'da Hürriyet Mahallesi'nde de eylem gerçekleştirildi. Yapılan eylemde Hürriyet Mahallesi ara sokaklarında 15 yaşındaki İbrahim Aras kafasına gelen bir cisim ile kaldırımda hayatını kaybetti. Olayın ardından ailenin avukatı Aras'ın polisin attığı biber gazı kapsülünün kafasına isabet etmesi sonucu hayatını kaybettiğini ileri sürdü. Polis ise ölen çocuk ile biber gazı sıkan polisin arasında 150 metreden daha fazla bir mesafe olduğunu, bu mesafeden gaz kapsülünün bu etkiyi yapmasının mümkün olmadığını bildirdi.

ADANA ADLİ TIP KURUMU KESİN ÖLÜM NEDENİNİ BELİRLEYEMEDİ

Bunun üzerine Adana Adli Tıp Kurumu'nda adli tıp uzmanları çocuğun otopsisini yaptı. Yapılan otopside çocuğun kafatasının ve beyninin büyük bir bölümünün yok olduğu tespiti yapılarak çocuğun ölümüne neden olan şeyin yüksek kinetik enerjili bir silah olduğu tespitini yaptı. Ancak kesin ölüm nedenini belirleyemediği için otopsi raporunu İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi'nin vermesine karar verdi. Aras'ın örneklerini buraya gönderdi. Şimdi buradan gelecek sonuç bekleniyor.

Bu arada olay yeri inceleme ekiplerinin olay yerinden ve çocuğun elinden alınan örneklerin sonuçları ise kriminal laboratuardan geldi. Buna göre olay yerinde bir patlayıcı izine rastlanmadığı kaydedildi. Ancak yapılan başka bir kriminal incelemede ise çocuğun sağ avuç içi ve el üstünde "antimon", yani ateş artıklarına rastlandığı belirlendi. Sadece çocuk üzerinde değil çocuğun öldüğü yerde de ateş artıklarına rastlandığı belirlendi.

"GAZ KAPSÜLÜ DEĞİL HARP SİLAHI YAPMIŞ OLABİLİR"

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Halil, hem otopsi muayenesini hem de kriminal inceleme raporlarını değerlendirdi. Hilal yaptığı değerlendirmede, bu antimonun barut yanma ürünlerinden birisi olduğunu belirterek, "Silahı kullanan kişilerin ellerinde ateş artığı kalır. Bu yapılan incelemelerden birisi de antimon bakmaktır. Burada da çocuğun elinde avuç içinde barutun yanma ürünlerinin kaldığı belirtiliyor. Elinde bu artıkların bulunması çocuğun barut yanma cismini kullandığını gösteriyor" dedi.

Prof. Dr. Hilal, otopsi raporunda çocuğun kafasının büyük bir kısmının olmadığı, beyin dokusundan çok az miktarının kaldığı, kafasında kubbe kemiklerinin tamamına yakınının kalmadığının belirtildiğine dikkat çekerek şunları söyledi:

"Bu muhtemelen yüksek kinetik enerjili bir silahın çocuğun kafasına çarpmasıyla oluşmuş olabilir. Bu bir av tüfeği gibi, piyade silahı, Kalaşnikof gibi silahların kafasına gelmesiyle oluşabilir. ya da şimdiye kadar görmedik ancak çok yakın mesafeden bir biber gazının kapsülünün isabet etmesiyle oluşmuş olabilir. Bu raporda yok ancak muhtemelen bunun için arkadaşlar deri örnekleri almıştır onların da kimyasal analizleri yapılacaktır. Atış mesafesinin hesaplanması için. Ancak kafanın yüksek kinetik enerjiyle bir bölümünün olmadığın otopsi raporu söylüyor. Gaz kapsülü olma olasılığı daha az gibi duruyor. Tabi olay yerinin daha detaylı incelenmesi gerekiyor. Güvenlik kuvvetleriyle çocuğun arasındaki mesafenin çok iyi bilinmesi gerekiyor. Gaz kapsülü çok yakından sıkıldıysa belki böyle kinetik enerji etkisi yapabilir. Ama bu olay daha çok bir silahın sıkılmasıyla olmuş gibi duruyor. 50-100 metre mesafeden bu olayı biber gazı kapsülünün yapması zor görünüyor. Bu zamana kadar gördüğümüz örneklerde biber gazı kapsülü kafada kırıklar çökme oluşturuyor ama kafanın bu kadar tahribata yol açacak sonuçlar doğurması zor görünüyor."

Prof. Dr. Hilal bir patlayıcıya bağlı kafada böyle bir darbe oluşabileceğini ifade ederek, "Ancak bu kez de adli tıp raporunda herhangi bir metal artığına rastladıklarını söylemiyorlar. Patlayıcı artıklarının kafa boşluğunda ya da değdiği yerde olması gerekiyordu. Yakınında bir patlama olması durumunda çocuğun vücudunda yanıklar oluşmuş olması lazım ancak bu da yok. En azından kıyafetinde bir yanık oluşur" diye konuştu.

3 AY SONRA TORBACILAR BİR ÇOCUK VURDU O DA KÖR OLDU

Polis, İbrahim Aras'ı, Hürriyet Mahallesi'ni mesken tutan ve daha kolay uyuşturucu satışı yapabilmek için çocuklara para verip korsan gösteri yapan torbacı diye tabir edilen uyuşturucu tacirlerinin öldürmüş olabileceği üzerinde duruyor. Çünkü aynı mahallede Aras'ın öldürüldüğü sokağın yakınlarında 3 ay sonra kapkaççıları kovalayan polise yapılan silahlı saldırı sonucunda damda olayları izleyen bir çocuk da torbacılar tarafından açılan ateş sonucunda vuruldu. 13 yaşındaki Furkan Oğuz sol gözünü kaybederken, hayatta kalma mücadelesi veriyor. - ADANA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Hürriyet Mahallesi Ahmet Hilal Lice Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title