Ramazanda Beslenmeye Dikkat!
Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Diyetisyen Selahattin Aydın, beslenme konusunda bir dizi önerilerde bulundu.
Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Diyetisyen Selahattin Aydın, vatandaşlara beslenme konusunda bir dizi önerilerde bulundu. Diyetisyen Aydın, özellikle sıvı kaybına dikkat çekerek bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemlerine dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Eğitim Araştırma Hastanesi'nde görevli Diyetisyen Selahattin Aydın, ramazan ayı içerisinde vatandaşların sağlıklı beslenme konusunda daha da duyarlı olması gerektiğini hatırlattı. Yazılı bir açıklama yaparak önemli hususları sıralayan Aydın açıklamasında şu sözlerine yer verdi: Ramazan ayının dinimizde büyük bir önemi ve diğer aylar arasında seçkin bir yeri vardır. İslam'ın temel ibadetlerinden olan oruç bu ayda tutulur. Bu nedenle Ramazan ayı, Müslümanlar için en kutsal aydır ve bireylerin günlük yaşantılarında önemli değişiklikler olmaktadır.
'ÇOK YEMEK MANTIĞI DOĞRU DEĞİL'
Ramazan ayında yapılan en önemli beslenme değişiklikleri arasında oruç tutan kişiler günlük beslenme şekli ve öğün sayısını değiştirmekte üç ana öğün olan günlük beslenme düzeninin iki öğüne indirebilmektedir ve özellikle hamur işleri, tatlılar, kırmızı et, ekmek, pilav ve makarna tüketiminin artması yer almaktadır. Oysa oruç tutarken de sağlıklı ve çeşitli besin seçenekleri ile yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması esas olmalıdır. Ramazan ayında bireylerin yaş, cinsiyet ve fiziksel aktivitelerine göre günlük almaları gereken enerji, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral oranlarının değişmediği ve bu süre zarfında da sağlığın korunması açısından yeterli ve dengeli beslenmenin gerekli olduğu unutulmamalıdır.
'SIVI KAYBINA DİKKAT!'
Bu yılda da Ramazan ayının sıcak yaz günlerine rastlaması nedeni ile oruç tutanların sağlıklarına daha fazla önem vermeleri, iftar ve sahur menüleri konusunda daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Sıcaklıkların etkisiyle artan terleme ile birlikte yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı sonucu, bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilmektedir. Su yaşamamız için elzemdir. Vücuttaki su oranın yeterli düzeyde tutulması hayati önem taşıdığından vücuttan kaybolan miktarda suyun mutlaka alınması zorunludur. Günde ortalama en az 2- 2,5 litre (12-14 su bardağı) su içmeye, bununla birlikte Ramazan ayında sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, maden suyu, sebze suları vb. sık sık tüketmeye özen gösterilmelidir.
'SAHUR UNUTULMAMALI'
Yeterli ve dengeli beslenmenin ramazan ayında da sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az üç öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerekir. Sahura kalkılmaması ya da sahurda sadece su içilmesinin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bu beslenme tarzı yaklaşık 16-17 saat olan açlığı, ortalama 20 saate çıkarmaktadır. Bu da açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu durumun aksine eğer sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski artmaktadır. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalı ve sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir, yumurta gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Ancak gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması uygundur.
'İFTAR FAZLA KAÇIRILMAMALI'
Ramazan'ın yemek kültürü açısından en bilinen özelliği iftar sofralarındaki çeşitlilik ve bolluktur. İftar sofralarında bir insana yetecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunabilmektedir. İftarda kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre zarfında yüksek miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alımına da zemin hazırlar ve ayrıca kan şekerinin ani yükselmesine neden olabilir."
(Kaynak: Gazeteipekyol)