Recep Tayyip Erdoğan'ın Balkon Konuşması (3)
"milletimiz İÇİNDE BU SEÇİMİN KAYBEDENİ YOKTUR" Erdoğan, "Bu 9. seçim konuşmamda da gönlümün ruhumun vicdanımın hissiyatını sizlere aktarıyorum.
"milletimiz İÇİNDE BU SEÇİMİN KAYBEDENİ YOKTUR"
Erdoğan, "Bu 9. seçim konuşmamda da gönlümün ruhumun vicdanımın hissiyatını sizlere aktarıyorum. İşte onun için bütün kalbimde, bütün samimiyetimle söylüyorum ki milletimizin içinde 77 milyonun her bir ferdi içinde bu seçimin mağlubu yoktur. Milletimiz içinde bu seçimin kaybedeni yoktur. Kaybeden vardır. Statüko kaybetmiştir. Elbette vesayet bugün en büyük mağlubiyetini yaşamıştır. Elbette kirli siyaset dışı güç odakları bugün ibretlik bir ders almıştır. İnanıyorum ki muhalefet bugünden itibaren politikalarını gözden geçirecek ve yeni Türkiye ile örtüşen bir muhalefet ve siyaset tarzı bugünden itibaren inşa edilecektir. Ancak bize oy vermeyenler bizi onaylamayanlar bizi sevemeyenler bu seçimin mağlubu değildir. Bugün onlar da kazanmıştır. Gönülden ifade ediyorum. Bugün yeni bir toplumsal uzlaşma sürecini hep birlikte başlatalım diyorum. Eski tartışmaları eski Türkiye'de bırakalım istiyorum. Gerilimleri, çatışma kültürünü sanal sorunları eski Türkiye'de bırakalım istiyorum. Biz her adımda kendi iç muhasebemizi yaptık. 'Yeni Anayasa' dedik değil mi? 326 milletvekili ile Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda 3 kişiyle temsil edilmeyi kabul ettik. 3 diğer partinin toplamı 250 milletvekiliydi. onlar ise 9 kişiyle temsil edildi. Biz neden bunu yaptık? İstedik ki derdimiz bağcıyı dövmek değil üzümü yemektir. Ne yazık ki başarılı olamadık. Neden? Çünkü uzlaşma olmuyordu ve en sonunda Meclis Başkanı açıklamasını yaptı. Burada bir şey vardı. Uzlaşma kendi inandıklarını karşıya dayatma değildir. 47 madde uzlaşıldı altında imzalar var. Daha sonra 60 madde odlu. Uzlaşıldı. Altında 4 siyasi partinin imzaları var. Hadi gelin bunu çıkaralım dedik yanaşamadılar. Üzüntüm var. Böyle olmaz. Türkiye'de muhalefet siyaha beyaz deme sanatı değildir. Beyaza siyah deme sanatı değildir. Onun için inanıyorum ki muhalefete de kendisini check edecektir" dedi.
"BAŞARILI OLDUĞUMUZDA ASLA VE ASLA KİBRİN TUZAĞINA DÜŞMEDİK"
Erdoğan, "Bu kardeşiniz Beyoğlu Gençlik Kolları Başkanı olduğu günden bugüne kadar her başarının ve her başarısızlığın ardından kendi kendini hesaba çeken bir kardeşinizdir. Başarısız olduğumuz alanlarda kendimizi sorguya çektik. Başarılı olduğumuzda da asla ve asla kibrin tuzağına düşmedik. 40 yıla yaklaşan siyasi mücadelemiz bizim bu anlayışımızın şahididir. Yanlış yaptığımızda hiç gocunmadan yanlışımızı ifade ettik ev üzerine gittik. Değişimden tekamülden hiçbir zaman çekinmedik. Türkiye'nin gerçekleriyle milletimizin gerçekleriyle ortak akıl ve ortak değerlerle örtüşmeyen her meselede kendimizi sorguladık ve değişim mücadelesi verdik. Bize yaşatılanların, bize dayatılanların, bize kısıtlanan, bize yasaklananların başkalarına yapılmaması için azami dikkat azami hassasiyet gösterdik. Hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmedik. Hiç kimsenin değerlerini tahkir etmedik. Kimliklere kültürlere inançlara hor gözle bakamadık. Bize oy verenleri yücelten bize oy verenlere hizmet götüren oy vermeyenleri tereden tahkir eden bir siyasi anlayışımız hiçbir zaman olmadı. Bunu sadece sözle değil eylemlerimizle de ortaya koyduk. İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum dönemde bunu eylemlerimizle icraatlarımızla ortaya koyduk. 12 yıllık iktidarımız süresince bunu sözümüzle samimiyetimizle ortaya koyduk. 81 vilayetin tüm belediyelerine istisnasız adil bir şekilde hazine payı verdik. Maliye'den aynı şekilde. Ama muhalefette olduğumuz zaman bizim neler çektiğimizi biz biliriz" diye konuştu.
"77 MİLYON AYNI BAYRAĞIN GÖLGESİ ALTINDA GELECEĞE YÜRÜYORUZ"
Erdoğan, "Bugün şunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Milletimin bunu takdirine bırakıyorum. Bize diktatör diyenler lütfen kendi muhasebelerini yapsınlar. Bize otoriter diyenler lütfen kendi muhasebelerini yapsınlar. Bizi tek adam olmakla, baskıcı olmakla, mahalle baskısı yapmakla itham edenler lütfen kendilerini samimiyetle sorgulasınlar. Kendilerini seçkin kendileri dışındakileri sıradan görenler, kendilerini eğitimli başkalarını cahil görenler, kendilerini bilinçli başkalarını cahil görenler, lütfen vicdan muhasebesini yapsınlar. Siyasi tarihimiz boyunca söylediklerimize baksınlar. Özellikle de yetki aldığımı dönemlerde yaptıklarımızı baksınlar. 12 yılda Türkiye'ye kazandırdıklarımıza baksınlar. Lütfen ellerini vicdanlarına koysunlar ve kararlarını öyle versinler. Biz hepimiz aynı vatan toprakları üzerinde yaşıyoruz. Hepimiz 77 milyon aynı bayrağın gölgesi altında geleceğe yürüyoruz. Milletimiz bir, bayrağımız bir, vatanımız bir devletimiz bir... Hepimiz aynı ecdadın aynı kültürün aynı medeniyetin ve aynı tarihin evlatlarıyız. Siyasi görüşlerimiz farklı olarak yaşam tarzlarımız farklı olabilir, inançlarımız, mezheplerimiz, değerlerimiz, etnik köken ve dinlerimiz farklı olabilir ama biz, hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Hepimiz bu ay yıldızlı bayrağın gölgesi altındayız. Her birimiz bu devletin sahipleriyiz. Müslüman, Hristiyan, Musevi, Süryani, Ezidi'den önce Türkiyeli vardır. Alevi'den Sünni'den önce Türkiyeli vardır. Türk, Kürt, Arap, Laz, Gürcü, Boşnak, Çerkez Roman'dan önce Rum Ermeni'den önce Türkiyeli vardır. Bugünden itibaren yeni bir toplumsal uzlaşı anlayışı ile farklılıklarımızı zenginlik olarak görerek ama farklılıkları değil ortak değerlerimizi öne çıkararak yeni bir istikbali inşa etmek istiyorum. Bugün her birimiz kendimizi vicdan muhasebesini tabi tutalım" dedi.
"MUHALEFETİN GERİLİM SİYASETİNİ BİR KEZ DAHA SORGULUYALIM"
Erdoğan, "Bugün muhalefetin korkutma, kutuplaştırma ve gerilim siyasetini bir kez daha sorgulayalım. Bugün bir kısım medyanın pompaladığı korku ve kutuplaştırma siyasetini bir kez daha samimiyetle sorgulayalım diyorum . İnanın bu sorgulamayı samimiyetle yaparsak Alevi'nin de Sünni'nin de, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü vs. hepsinin başörtülü başı açığının da ne kadar ortak yanı olduğunu daha iyi göreceğiz. Şu anda ben karşımda başörtülüyü de görüyorum, başı açık kardeşlerimi de görüyorum. İşte bunun adı vahdette kesrettir. Yani çoklukta birlik... Bunu başarmaya mecburuz. Bunu halletmeye mecburuz. Bayrağımız bir, istiklal marşımız bir. Dağlarımız nehirlerimiz bir. Türkülerimiz, şarkılarımız, acılarımız, sevinçlerimiz bir. Bizim sadece tarihimiz değil, bugünümüz, yarınımız, kaderimiz bir. Bırakalım aracıları, bırakalım tercümanları, bırakalım fitne ve nifak odaklarını. Birbirimizin gözüne bakalım gözüne" diye konuştu.