Remzi Çayır: "Hükümet Borç Batağından Kendini Kurtaramamıştır, Şu Anda Yaptıkları Tek Bir Şey Vardır; Borcu Borçla Kapatmak"
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin 1'inci Olağanüstü Büyük Kurultayı'nda, "Türkiye bir çok alanda tel tel dökülmektedir. Hükümet borç batağından kendini kurtaramamıştır. Şu anda yaptıkları tek bir şey vardır; borcu borçla kapatmak. Yeniden bir paradigma ortaya koy, yeniden bir anlayış ortaya koy. Çık dedi ki, 'üretim olmadan hayat olmaz, üretim olmadan enflasyon çözülmez.' Senin emrinle enflasyon yok olmaz. Faizi indirdi 8,5'a. 'Bu kardeşiniz burada olduğu sürece faiz yükselemez' dedi. 'Faiz inecek, enflasyon inecek, hayat pahalılığını sona erdireceğim' dedi. Kendine de 'Erdoğanizm' diye bir akım buldu. Döne dolaşa milleti kobay yaptı, deneme tahtası yaptı. Bu milletin yıllarını çalıyor. Senin biz deney kobayların değiliz. Millet senin deneme tahtan değil" dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin 1'inci Olağanüstü Büyük Kurultayı'nda, "Türkiye bir çok alanda tel tel dökülmektedir. Hükümet borç batağından kendini kurtaramamıştır. Şu anda yaptıkları tek bir şey vardır; borcu borçla kapatmak. Yeniden bir paradigma ortaya koy, yeniden bir anlayış ortaya koy. Çık dedi ki, 'üretim olmadan hayat olmaz, üretim olmadan enflasyon çözülmez.' Senin emrinle enflasyon yok olmaz. Faizi indirdi 8,5'a. 'Bu kardeşiniz burada olduğu sürece faiz yükselemez' dedi. 'Faiz inecek, enflasyon inecek, hayat pahalılığını sona erdireceğim' dedi. Kendine de 'Erdoğanizm' diye bir akım buldu. Döne dolaşa milleti kobay yaptı, deneme tahtası yaptı. Bu milletin yıllarını çalıyor. Senin biz deney kobayların değiliz. Millet senin deneme tahtan değil" dedi.
Milli Yol Partisi 1'inci Olağanüstü Büyük Kurultayı bugün Ankara Nazım Hikmet Kongre Merkezi'nde yapıldı. Kongrede divanın oluşturulması, İstiklal Marşı ve saygı duruşunun ardından faaliyet raporu ve mali rapor okunarak oylandı. Oylama işlemleri tamamlandıktan sonra konuşan Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, özetle şunları söyledi:
"ADALETSİZLİK ÇUKURUNDAYIZ, LİYAKATSİZLİK ÇUKURUNDAYIZ"
"Bu yola çıkarken işimizin zor olduğunu biliyorduk. Siz bir itirazın adresi ve sesisiniz. Siz 130 yıllık adaletsizliğin, keyfiliğin, liyakatsizliğin karşısında dik duranların ta kendisisiniz. Bu ülke kısır bir döngünün içinde. 22 yıllık iktidar zaman zaman ortaya çıkıp Cumhuriyetin yüzüncü yılını hedef koymuştu. 2023'te ülke uçup gidecekti, insanlar zenginleşecek, özgürlük alanları genişleyecek, adalet herkes için sağlanacaktı. İşi ehline vereceklerdi. Nereye geldik? Adaletsizlik çukurundayız, liyakatsizlik çukurundayız, kalkınma yok. Millet bir gün öncesini arar vaziyettedir. Hiçbir yatırımcı bir yıl sonrasını görmemektedir. Tacir geleceğiyle ilgili endişelidir. Memur, işçi ahvalinden şikayetçi, dünü arar haldedir. Milleti yoksulluk, pahalılık deresinde boğdunuz. 22 yılda ne yaptın? Milleti pahalılık, adaletsizlik, yolsuzluk bataklığından mı çıkarttın? Daha da beter yaptın. 2053'te ne yapacaksın?
"BUNLARIN SÖMÜRÜSÜNE BAŞ KALDIRIYORUM"
Masallarla ülke yönetilemez. Uyduruk dünya liderleriyle bu ülke yönetilemez. Bize benzeyen, doğru söyleyen, millete her daim doğru söyleyen insan ve siyasetçi lazım. Bu hareket gerçekten 130 yıllık bir kısır döngüye son verme ve bu düzene baş kaldırı hareketidir. Ben baş kaldırıyorum bu düzene, bunların saltanatına, bunların adaletsizliğine, bunların vurdum duymazlığına, bunların sömürüsüne baş kaldırıyorum.
"PROBLEM UZUN SÜRELİ SİYASET YAPANLARIN KENDİSİ VE ÇEVRESİNİ ZENGİNLEŞTİRMESİDİR"
100 yıldır ülke problemleri neden çözülemeden devam ediyor? Ben ve arkadaşlarım bu hareketi başlatmadan önce hem Avrupa'yı, hem Japonya'yı inceledik. Oralarda da problemler var çöze çöze devam etmişler. Peki biz neden problemlerle yaşamaya devam ediyoruz? Problem süresiz siyaset hastalığıdır. Problem uzun süreli siyaset yapanların kendisi ve çevresini zenginleştirmesidir. Eğer süreli hale getirebilirsek, partileri demokrasiyle buluşturabilirsek, delege sistemini kaldırıp üyelik sistemini getirebilirsek problemi çözmeyi başarabiliriz. Eğer iyi bir insan değilsem, hassasiyetim yoksa beni kimse bu partinin başından götüremez. 4 artı 4 anayasal hüküm olacak.
Kimse yüz yılının falan lideri değil. Türki milleti de bir insanla yok olacak bir insanla var olacak değildir. Biz Recep Tayyip Erdoğan'la var olmuş değiliz böyle bir anlayışı reddediyorum. Sistem değişmezse hiçbir şey değişmez. Adaletsizlik bitti mi? Liyakatsızlık bitti mi? Kalkınmayı hallettik mi? Hukuk herkes için geçerli mi? A'dan Z'ye her alanda bir değişim ve dönüşümün kendisiyiz ve bunun öncüsü olacağız. Millete söyleyecek sözlerimiz var. Sahici siyasetin de, kalkınmanın da, özgürlüğün de öncüsü sizsiniz. Kaderini bir kişiye değil, ortak akla teslim et diyeceksin.
"TÜRKİYE BİR ÇOK ALANDA TEL TEL DÖKÜLMEKTEDİR"
Türkiye bir çok alanda tel tel dökülmektedir. Hükümet borç batağından kendini kurtaramamıştır. Şu anda yaptıkları tek bir şey vardır; borcu borçla kapatmak. Yeniden bir paradigma ortaya koy, yeniden bir anlayış ortaya koy. Çık de ki, 'üretim olmadan hayat olmaz, üretim olmadan enflasyon çözülmez.' Senin emrinle enflasyon yok olmaz. Faizi indirdin 8,5'a. Ne dedi, 'bu kardeşiniz burada olduğu sürece faiz yükselemez' dedi. 'Faiz inecek, enflasyon inecek, hayat pahalılığını sona erdireceğim' dedi. Kendine de 'Erdoğanizm' diye bir akım buldu. Döne dolaşa milleti kobay yaptı, deneme tahtası yaptı. Bu milletin yıllarını çalıyor. Senin biz deney kobayların değiliz. Millet senin deneme tahtan değil. Paranın başına Amerika'dan elemanlar getirdi. Şu anda yüzde 25 politik faiz, mevduat faiz 45, 55, 65 tutturana. Sanayici, yatırımcı evinde oturuyor kara kara düşünüyor. Piyasa kitlenmiş durumda.
22 yıllık bir iktidardan daha rahat bir hayat beklersin. Sanki yeni iktidar olmuş gibi 18 Mayıs'tan sonra milletle dalga geçer gibi 'bu emeklilerin durumu iyi olmadı' demiş. Sanki uzayda yaşıyor. Hükümet eden sen değil misin? İllüzyon yapıyorlar. Millet 2 maaşla hayatı nasıl devam edecek diye düşünürken bütün televizyonlar CHP'yi tartışıyor. Bu oyuna son vermeliyiz. Tarım politikamız var mı? Milli Eğitim yap boz. Koskoca Türk milletinin eğitim sistemi yok. Onun için 'dindar bir nesil yetiştireceğiz' diyenler dini yok ettiler. Tarımı yok ettiler. Yaşama arzumuzu yok ettiler. Kardeşlik hukukumuzu yok ettiler. Sırf daha fazla oy almak kaygısıyla toplumu ikiye böldüler. Her türlü yolu mübah saydılar. Milletimiz çaresiz değil, çare sizsiniz.
"28 ŞUBATÇILARA CEZA VERDİLER, KENDİLERİ 28 ŞUBATÇILARI DA SOLLADILAR"
28 Şubatçılara ceza verdiler, kendileri 28 Şubatçıları da solladılar. Korku dağları sarmış. Niye korkuyorsun? Niye benim kendimi ifade etmeme ket vuruyorsun?. Ben bir siyasi hareketim. Anayasal haklarım var. Aynı şekilde diğer kurumların ve kuruluşlarında. Hepsini bir şekilde bastırıyorlar. Eskiden bir pahalılık olduğunda Sıhhiye Meydanı'nda, Abdi İpekçi'de, Güvenpark'ta nerede o mitingler? Niye yapmıyor bu toplum? Korku. 22 yıldır millete armağanları korku. Sivil toplum kuruluşları, partilerde korkuyor. Niye korkuyorsunuz? İnsanlar dünyaya bir kez gelir. Korkmayacağız, geri çekilmeyeceğiz, hakikatin sözcülüğünü yapmaya devam edeceğiz. Milleti uyandıracağız milletle yürüyeceğiz. Ülkeyi kimse babasının çiftliği gibi yönetemez. Gidip dün 'kötü' dediği, dün, 'zalim' dediği prenslerle, Salman'larla, emirliklerle yönetemez. Bir karış toprağımızı onlara peşkeş çekemez."