Remzi Çayır: "Kpss Soruları Ne Yazık Ki Çalındı. Sorumluların Bulunup Cezalandırılmasıyla Biz Artık Vicdanen Rahat Olacağız"
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, KPSS sorularının sızdırıldığı iddialarıyla ilgili “KPSS soruları ne yazık ki çalındı…Cumhurbaşkanının ilk defa bir hırsızlık olayında Devlet Denetleme Kurulu’nu (DDK) göreve çağırması gerçekten doğru. Yeterli mi, yeterli değil. Ne zaman yeterli olduğunu göreceğiz, işin ucunun nereye vardığının açık beyan ortaya çıkmasıyla. Yani sorumluların bulunup cezalandırılmasıyla biz artık vicdanen rahat olacağız” dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, KPSS sorularının sızdırıldığı iddialarıyla ilgili "KPSS soruları ne yazık ki çalındı…Cumhurbaşkanının ilk defa bir hırsızlık olayında Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK) göreve çağırması gerçekten doğru. Yeterli mi, yeterli değil. Ne zaman yeterli olduğunu göreceğiz, işin ucunun nereye vardığının açık beyan ortaya çıkmasıyla. Yani sorumluların bulunup cezalandırılmasıyla biz artık vicdanen rahat olacağız" dedi.
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, bugün parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Çayır, özetle şunları söyledi:
"GENÇLERİN HAKKINI ÇALIŞIYORLAR"
Çayır, gündeme dair şunları söyledi:
"Türkiye ne acıdır ki ve üzülerek ifade edeyim ki hiç ders almadan, geçmişten ders almadan, yanlışlıkları azaltmadan, eksiklikleri tamamlamadan yola devam ediyor. ve yola devam etmeyi de alışkanlık haline getirmiş. Bundan 5-10 sene önce kimi kutsal gayelerle, sırf kendi geleceklerini kurmak, kendi devletlerini kurmak, kendi sadakat sistemini kurmak için yola çıkan bir grup soru çalmış kendi yandaşlarına vermiş. Yandaşlarının devlete hakim olması, devlete girmesi, kamuda görev alması için gayrimeşru bir yol izlemişti. Aynı yolu, aynı yöntemi yine 10-15 yıl sonra başkaları yine başka gayelerle, başka amaçlarla ortaya koymaktan geri durmuyorlar. Gençlerin hakkını çalışıyorlar. İstikbalimizi çalıyorlar. İnsanların hukukunu çiğniyorlar, emeklerini yok ediyorlar. Ne adına? Kendi adamları gelirse falanca yere yerleşirlerse, filanca yerlerde daha güçlü olurlarsa işte ömürleri uzun olur. Sizin en uzun ömürlünüz firavun bile ölmedi mi? Nemrut ölmedi mi? Zalimler ölmedi mi? Neyin peşindesiniz siz?
"SORUMLULARIN BULUNUP CEZALANDIRILMASIYLA BİZ ARTIK VİCDANEN RAHAT OLACAĞIZ"
Adalet varken emek çalmak niye? Emeğiyle kazanmak varken başkasının hak ve hukukunu gasp etmek, yok etmek niye? Bu sistem, hep söyleye geldik, kendini tekrar edip duruyor. Evet bir hırsızlık vakası daha ortaya çıktı, KPSS soruları ne yazık ki çalındı… Resmen bir kurum dışarda bu işleri organize eden bir kurumun hazırladığı sorular KPSS sınavında soruluyor. Açık aleni bir şekilde ortaya çıkmış vaziyette. Cumhurbaşkanının ilk defa bir hırsızlık olayında Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK) göreve çağırması gerçekten doğru. Yeterli mi, yeterli değil. Ne zaman yeterli olduğunu göreceğiz, işin ucunun nereye vardığının açık beyan ortaya çıkmasıyla. Yani sorumluların bulunup cezalandırılmasıyla biz artık vicdanen rahat olacağız. Yoksa, üstünü örtmek veya işi başkalaştırmak için eğer DDK göreve çağrılmış ve bu şekilde bir görev yapacaksa bunun hiçbir anlamı yoktur.
"NORMAL ÜLKELERDE OLSA HUKUK TEPESİNE ÇÖKER, YARGI ONUN BOĞAZINI DÜĞÜMLER"
Aynı şeyi Ticaret Bakanı kendi bakanlığına kendi şirketi mal alıp verirken yapabilseydi inandırıcı olurdu şu andaki hükümet veya Sayın Cumhurbaşkanı. Düşünebiliyor musunuz Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı kendi patronu olduğu bir başka şirketle iş tutuyor. Normal ülkelerde olsa adamın anasını ağlatırlar. Hukuk tepesine çöker, yargı onun boğazını düğümler. Türkiye'de ne yaptı, elini kolunu sallaya sallaya şimdi aramızda dolaşıyor… Ne güzel. Onun içinde KPSS hırsızlığının bu şekilde sonlanmasını biz beklemiyoruz. Böyle bir şey olursa buradan söylüyorum yetkililer, etkililer şu anda paçayı kurtarsalar dahi yarın bir gün haziran seçimlerinden sonra bu hareket Türk milliyetinin kaderine rol oynayacak, Allah'ın izniyle. O zaman yakalarını tutarız ve bırakmayacağız Allah'ın izniyle.
"MERKEZ BANKASI'NIN BAŞKANI MISIN, YOKSA YANAŞIK DÜZENİN BİR ERİ MİSİN?"
Kendileri çıkıp sanayiciyle, üreticiyle, tacirle yüzleşemiyorlar. Tacirin sanayicinin yanına Merkez Bankası Başkanı'nı gönderiyorlar. Ona da buradan sesleniyorum, bulunduğu yerin de farkında değil, ne dediğinin de şuurunda değil. Dönmüş, Türkiye'deki olup biten olumsuzlukların, döviz kıtlığının, içteki daralmanın sebebini sanayicinin döviz almasına bağlamış. Bu boşanmak üzere olan, kavga eden karı kocaya benziyor. Bitti artık, evde yağ yok, tuz yok, et yok, şu yok, bu yok… Çünkü üretim yok. Tutmuş 'Benim elimde liste var, bizden kredi alıp döviz alanları açıklayacağım' diyor. Oradaki insanlar da diyor ki, 'Ham madde alıyoruz, ham madde'. Yurtdışına bağlı bizim sanayimizin birçoğu. Sizin makinaları döndürebilmeniz için dışardan ham madde almanız lazım… Bunu bile göz ardı ediyor tutmuş ağasının sözlerini tekrar ediyor. Ben de buradan ona sesleniyorum: Sen Merkez Bankası'nın Başkanı mısın, yoksa yanaşık düzenin bir eri misin? Komutana böyle bakıyor o ne derse onu diyor. Emir eri olmuşlar.
"ANKARA İL KONGREMİZE TÜM HALKIMIZI DAVET EDİYORUM"
Zaman daralıyor ve az kaldı bekleyin. Milli Yol geliyor, bu milletin gerçeği geliyor. Siyasete yalanı, dolanı bulaştırmayan, ne olursa olsun doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulmayı göze alan Muhsin Yazıcıoğlu'nun arkadaşları geliyor. Pazar günü toyumuza, Ankara İl Kongremize, Altınpark'ta saat 14: 00'daki kongremize tüm halkımızı davet ediyorum."