Roj Tv Pkk Bağlantısında Bır Delıl Daha
Danimarka Tarafından Verilen Yayın İzni ile Faaliyetine Devam Eden Roj Tv ve PKK Bağlantısıyla İlgili Her Geçen Gün Yeni Bir Delil Ortaya Çıkıyor. Bu Kez de 1998 Yılında Pkk?ya Katılan, Abdullah Öcalan?ın Korumalığı ve Asistanlığını Yapan Kürt Asıllı İsveç Vatandaşı 51 Yaşındaki İbrahim Ayvaz?ın Roj Tv?nin Ortaklarından Olduğu Ortaya Çıktı. İsveç?te İşadamı Olan İbrahim Ayvaz?ın 2008 Yılında, Roj Tv Hisselerinin Yüzde 20?sini Satın Aldığı Belirtildi. Berlingske Tidende Gazetesinin Haberine Göre İbrahim Ayvaz, Roj Tv?nin Yönetim Kurulunda Bulunuyor ve Zaman, Zaman Roj Tv?nin Kopenhag?ın H.c Andersens Boulevard Caddesindeki Bürosuna Gelerek Toplantılara Katılıyor. Gazete, İbrahim Ayvaz?ın Abdullah Öcalan?ın Genç Sevgilisi ile Birlikte, Öcalan Hakkında Çok Geniş Bilgilere Sahip Olan Az Sayıdaki İnsandan Biri Olduğunu Yazdı. Gazete, Roj Tv Yönetim Kurulu Başkanı Henrik C.winkel?in, İbrahim Ayvaz Yönetim Kuruluna Girdikten Sonra Yetkilerini Yitirdiğini Öne Sürdü.
Danimarka tarafından verilen yayın izni ile faaliyetine devam eden Roj Tv ve PKK bağlantısıyla ilgili her geçen gün yeni bir delil ortaya çıkıyor. Bu kez de 1998 Yılında PKK?ya katılan, Abdullah Öcalan?ın korumalığı ve asistanlığını yapan Kürt asıllı İsveç vatandaşı 51 yaşındaki İbrahim Ayvaz?ın Roj TV?nin ortaklarından olduğu ortaya çıktı. İsveç?te işadamı olan İbrahim Ayvaz?ın 2008 yılında, Roj Tv hisselerinin yüzde 20?sini satın aldığı belirtildi. Berlingske Tidende gazetesinin haberine göre İbrahim Ayvaz, Roj TV?nin yönetim kurulunda bulunuyor ve zaman, zaman Roj TV?nin Kopenhag?ın H.C Andersens Boulevard caddesindeki bürosuna gelerek toplantılara katılıyor. Gazete, İbrahim Ayvaz?ın Abdullah Öcalan?ın genç sevgilisi ile birlikte, Öcalan hakkında çok geniş bilgilere sahip olan az sayıdaki insandan biri olduğunu yazdı. Gazete, Roj TV Yönetim Kurulu Başkanı Henrik C.Winkel?in, İbrahim Ayvaz yönetim kuruluna girdikten sonra yetkilerini yitirdiğini öne sürdü.
DANİMARKA MAKAMLARI SESSİZ
Öte yandan 2004 yılından bugüne, Danimarka makamlarına sürekli, Roj Tv?nin Kürtleri teröre teşvik ettiğini, terör örgütü PKK?nın bir yayın organı olduğunu ispatlamaya çalışan Türk hükümetinin bugüne kadar netice vermeyen girişimlerinin, Berlingste Tidende gazetesinde yer alan delillerle güçlendiği bildirildi. Kopenhag?daki Türk Büyükelçiği, büyük bir sessizlik içinde Danimarka makamlarının alacağı kararı beklerken, ortaya atılan tüm delillere rağmen, Adalet bakanı Lars Berfoed ve Başbakan Lars Lökke Rasmussen?in kamuoyunu rahatlacak bir açıklama yapmamaları eleştirilere yol açtı. İktidarı dışarıdan destekleyen aşırı sağ Danimarka Halk Partisi, muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti ve Radikal Parti, Adalet Bakanı Berfoed?in Parlamento Hukuk Komisyonuna hesap vereceğini ancak bu süre içersinde kamuoyu ve siyatçileri rahatlatacak bir açıklama yapması gerektiğini savundular. Danimarka Halk Partili hukuk Komisyonu Başkanı Peter Skaarup, Danimarka hükümeti sessizliğini korudukça ve Roj Tv konusunda bir girişimde bulunmadıkça, ülkenin dış ülkelerde prestijini kaybedeceğini savundu.
PKK?YI KORKU SARDI
Roj Tv ve PKK baığlantılarıyla ilgili yeni delillerin ortaya çıkarılması nedeniyle PKK?yı korku sardı. Danimarka?nın yayın iznini iptal etmesi durumunda başka hiç bir ülkeden yayın izni alamayacağını bilen PKK?ya bağlı yayın organları sürekli, Berlinske Tidende gazetesinin Türk hükümetiyle işbirliği yaptığı, Kürt halkının normal yayın yapan televizyon kanalını kapattırma girişiminde bulunduğuna dair yayınlar yapmaya
başadılar. Milletvekili özlem sara Çekiç?inDHA?ya yaptığı açıklamaları da, sözde kendilerine açıklama yaparak yalanlamış gibi yazılar yazan Özgür Politika, Özlem Sara Çekiç?in DHA?ya yaptığı görüntülü ve sesli açıklamalara, DHA?ya gönderdiği Özgür Politikayı yalanlama yazısına rağmen palavra haberlere devam etti. Danimarka?da Roj Tv ve PKK?ya zorla para yardımı yapmak zorunda olan Kürt asıllı işadamları son delillerle PKK?ya korku sardığını söylediler. İsminin açıklanmasını istemeyen bir Kürt işadamı da PKK?nın Danimarka?daki çetelere silah ve uyuşturucu temin ettiğini, elde edilen gelirin de Kürt halkının Kürt Kültür Fonu?na bağışı gibi gösterildiğini öne sürdü.