RÖPORTAJ - Bakan Bozdağ, darbe girişiminde yaşadıklarını ve FETÖ'yle mücadeleyi AA'ya anlattı (2)
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında konuşma yaptığı sırada TBMM'ye bombalar atıldığını hatırlatarak, "Sonuna kadar bu alçaklarla mücadeleye karar vermiştim aynı milletimiz gibi, tankın altına yatan Sabri gibi, kurşunlara koşan...
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında konuşma yaptığı sırada TBMM'ye bombalar atıldığını hatırlatarak, "Sonuna kadar bu alçaklarla mücadeleye karar vermiştim aynı milletimiz gibi, tankın altına yatan Sabri gibi, kurşunlara koşan daha nice vatandaşımız gibi, şehit olanlarımız, gazilerimiz gibi." dedi.
Bozdağ, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında yaşadıklarını, darbeciler tarafından bombalanan TBMM'de yaptığı konuşmayı ve örgütle mücadeleyi Anadolu Ajansına (AA) anlattı.
Bakan Bekir Bozdağ'a yöneltilen sorular ve cevapları şöyle:
"Halkın temsilcileri de Meclis'te ölümü göze alarak mücadeleyi yürüttüler"
Soru: Darbe girişiminin yaşandığı dönemde Adalet Bakanı'ydınız. Meclis'e bomba atıldığı sırada da kürsüde "Bomba da atsanız buradayız, ne yaparsanız yapın buradayız." ifadelerini kullandınız. O saatlerde bir korku yaşadınız mı?
Bozdağ: O gece herkes farklı duygular içerisinde. Hükümette olan olmayan, sokaktaki, evdeki vatandaş, herkesin sahip olduğu duygular var. O gece biz o dönem Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek Bey ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga Bey ile görüştük. Hedef Külliye, hedef parlamento, hedef hükümet. Bizim de hükümet üyesi olarak bu hedeflerden birinde bu mücadeleyi yürütmemiz daha doğru diye düşündük. Önce Külliye'ye gitmeye karar verdik. Fakat Fahri Kasırga Bey darbe teşebbüsüne kalkışan teröristlerce evinden alındı, o sırada Kenan Bey onu almaya gitmişti, bunlara gözleriyle şahit olunca beni aradı. Bu sefer karar değiştirdik, Külliye'den vazgeçtik. Kenan Bey, HSK üyeleriyle bir araya gelmek üzere Hakimevi'ne geçti, ben de pek çok değerlendirmeler sonucunda eski Ağrı Milletvekilimiz Halil Özyolcu'nun bürosunda Kırıkkale Milletvekilimiz Ramazan Can Bey de geldi, istişare yaptık. "Kızılay'a gidelim, halkla beraber mücadele edelim." dedim. Arkadaşlar, "Tanınan birisiniz, darbeye kalkışanlar size karşı bir eylem yapabilir, bu da halka zarar verebilir." deyince o zaman parlamentoya gitme kararı aldım.
TBMM'de Meclis Başkanımız Genel Kurulu yönetiyor, hükümet adına söz talebinde bulundum. Konuşmamı yaptığım sırada bir bomba patladı. Çok büyük bir patlama, avizeler sallandı, yerden tozlar kalktı. Çok yakın yere isabet ettiğini, daha sonra yan bahçeye düştüğünü anladık. Ben o sırada kürsüde konuşuyordum. "Meclisin kapanmaması" lazım diye düşündüm ve Başkanlık Divanı'na geldim, Başkanımıza "Lütfen Genel Kurulu kapatmayın, eğer kapatırsanız halk bunlardan Meclis korktu der, evde olan gelmez, meydanda olan kalmaz. Lütfen oturumu kapatmayın, Meclis çalışmaya devam etsin." diye talepte bulundum. Meclis Başkanımız da Meclisin çalışmasına karar verdi. Sonra tekrar kürsüye geldim, konuşmama devam ederken aynı konuşma içerisinde ikinci bomba atıldı, bu bomba adeta kürsüye atılmış gibi etki doğurdu. Daha sonra gördük ki Genel Kurul'un 10-15 metre yakınına düşmüştü bomba. Onun tesiri daha fazla oldu, içeri toz duman oldu. Vekiller oradaydı, danışmalar ve başkaları da oradaydı. O gece halk sokakta darbe teşebbüsüne karşı meydan okurken, ölümü göze alarak mücadele ederken halkın temsilcileri de Meclis'te ölümü göze alarak mücadeleyi yürüttüler. Çok net bir şekilde oradakilerin duygularını ifade eden konuşmalar oldu. Oradaki herkes ölmeyi göze almış insanlardı. O bomba, Meclisin, Genel Kurulun içerisine düşmüş olsaydı, belki ben, belki başkaları şu anda burada olmayacaktık. O nedenle oradaki mücadele de sokaktaki mücadele de çok kıymetli bir mücadele. FETÖ'nün darbe teşebbüsünü yapan asker içerisindeki teröristleri bir yandan kendi adamlarıyla konuşurken "Darbede netice alıyoruz, alacağız." diyerek moral vermek için uğraşırken Meclisin açık olması, Cumhurbaşkanının meydan okuması, İstanbul'a uçması o gece onları adeta çıldırttı. Meclisi özellikle bombaladıklarını, Genel Kurulu hedefleyerek bomba attıklarını düşünüyoruz. Bombanın düştüğü yer yukarından baktığınızda cam var, ışık gözüküyor, orasının Genel Kurul olduğunu hesap ederek tam da oraya atıyorlar bombayı. Meclis'i resmen içerisindekilerle beraber imha etmek, susturmak, yıkmak için bu bombaları attılar. Düşmanın savaş yıllarında yapmaya cesaret edemediği şeye bu terörist alçaklar cesaret etti. Milletin kalbine bomba attılar. Allah'ın izniyle muvaffak olamadılar.