Hakan Fidan'la görüşen Putin: Astana süreci devam etmeli

BRICS Dışişleri Bakanları Toplantısı için Rusya'nın Nijniy Novgorod kentine giden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştü.

PUTİN TEMMUZ'DA ERDOĞAN İLE BİR ARAYA GELECEK

Putin görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile temmuz ayında Astana'da bir araya gelmeyi planladığını duyururken " Türkiye'nin BRICS'in çalışmalarına yönelik ilgisini memnuniyetle karşılıyoruz." dedi.

"ASTANA SÜRECİ DEVAM ETMELİ"

Putin, " Türkiye'yle ilişkilerin gelişmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Tüm gelişmeler, dostum Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde gerçekleşiyor. Astana süreci devam etmeli" derken Bakan Fidan, toplantı kapsamında Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile de görüştü. Görüşmede ikili ilişkiler ve bölgesel gelişmelerin yanı sıra ekonomik konular da gündemdeydi.

FİDAN TOPLANTIDA GAZZE'Yİ GÜNDEME TAŞIDI

Kübalı, Çinli, Belaruslu, Etiyopyalı ve Kazak mevkidaşlarıyla da bir araya gelen Bakan Fidan diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre BRICS+ oturumunda katılımcılara hitap etti.

Fidan, küresel ilişkilerde yüksek türbülanslı dönemden geçildiğine işaret ederek, "Küresel ekonomi, pandemi sonrası dönemde direnç göstermeye devam ederken jeoekonomik görünüm hala zayıf. Hala yüksek enflasyonla karşı karşıyayız. Kırılganlıklar devam ediyor ve jeopolitik gerilimler tırmanabilir." dedi.

Bakan Fidan, "kurallara dayalı uluslararası sistem" olarak adlandırılan düzenin, bu çağda dengeli ve hızlı çözümler sunma konusunda yetersiz kaldığını söyledi.

Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de yaşananlara ve bunun küresel yönetişim üzerindeki etkilerine dikkat çeken Fidan, "Birkaç kişinin ikiyüzlülüğü ve stratejik körlüğü nedeniyle 36 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti, milyonlarca kişi yerinden edildi ve Gazze Şeridi tamamen yok olmanın eşiğinde. İsrail'in Filistin topraklarındaki işgali, istila, kitlesel yerinden etme, etnik temizlik ve savaş suçları ile genişlemektedir." ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN'IN "DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR" SÖZÜNÜ HATIRLATTI

Fidan, ABD'nin üç aşamalı ateşkes önerisi doğrultusunda Birleşmiş Miletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından alınan bir kararın olduğunu hatırlatarak, "Bu olumlu bir adım olmakla birlikte yeterli değildir. İki devletli çözüm gerçekleşmeden ne İsrail'in ne de Filistin'in güvenliğinden söz etmek mümkün değildir." diye konuştu.

Gazze'de son sekiz aydır herkesin gözlerinin önünde cereyan edenlerin, norm ve değerlerin aşındığını açıkça gösterdiğini belirten Fidan, uluslararası düzenin çifte standartlarla yönetilmesine izin verilemeyeceğini, uluslararası ilişkilerde daha fazla işbirliği ve diplomasinin, daha az çatışmanın desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "dünya beşten büyüktür" mottosu ışığında Türkiye'nin, BM Güvenlik Konseyi ve BM'nin yanı sıra diğer çok taraflı örgütlerde de reformlar yapılması için çaba sarf ettiğini vurgulayan Fidan, "Bu bağlamda BRICS ile iş birliğimize değer veriyoruz. BRICS içindeki çeşitliliğin kalkınma ve istikrarı artırmak için önemli bir araç olduğuna inanıyoruz." dedi.

ASTANA SÜRECİ NEDİR?

Suriye'de ateşkes ve çatışma süreçlerinin kontrol altına alınabilmesi açısından Türkiye ve Rusya'nın öncülüğünde başlatılan Astana süreci, siyasi ve insani meselelerin ele alındığı bir platform olarak işletilmeye devam ediyor. Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da Ocak 2017'de bir araya gelen Türk ve Rus yetkililer, Suriye krizine çözüm için "Astana formatlı" görüşmeleri başlattı.

Türkiye ve Rusya'nın öncülük ettiği toplantılarda daha sonra İran da garantör ülke olarak yerini aldı. Ürdün, Lübnan ve Irak gibi ülkelere gözlemci ülke statüsü verildi. Türkiye ve Rusya'nın çabalarıyla Suriye'de 30 Aralık 2016'da varılan ateşkesin güçlendirilmesi için 23 Ocak 2017'da yapılan Suriye konulu ilk Astana toplantısına Kazakistan ev sahipliği yaptı. Toplantıya Suriye askeri muhalefeti, Esed rejimi temsilcileri, Türkiye, Rusya, İran ve ABD heyetleri katıldı. Askeri muhalifler ile rejim güçleri temsilcilerinin iç savaşın başından bu yana ilk defa uluslararası bir toplantıda bir araya gelmesi toplantıyı önemli kılan unsur oldu.