Rusya'nın ABD Seçimlerine Müdahale Ettiği İddiası
İngiliz Guardian gazetesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın kampanya ekibinin Rusya bağlantılarını ilk önce İngiliz istihbaratının fark ettiği iddiasında bulundu.
İngiliz Guardian gazetesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın kampanya ekibinin Rusya bağlantılarını ilk önce İngiliz istihbaratının fark ettiği iddiasında bulundu.
Ülkenin önde gelen gazetelerinden Guardian, ABD başkanlık kampanyası döneminde Trump'a yakın bazı isimlerin, Rusya ile temasta olduğu iddialarına ilişkin yayımladığı özel haberinde, bu bağlantının ilk olarak İngiliz istihbaratı tarafından fark edildiğini ileri sürdü.
Gazetenin "Trump'ın ekibinin Rusya ile bağlarını ilk İngiliz ajanslar fark etti" başlıklı haberinde, İngiliz hükümetine bağlı çalışan İletişim ve Dijital İstihbarat Kurumu'na (GCHQ) yakın kaynakların ifadeleri paylaşıldı.
Haberde, "GCHQ ilk olarak 2015 yılının sonlarına doğru Trump ile bağlantılı bazı kişiler ile Rus ajanı olduğundan şüphelenilen kişiler arasındaki 'etkileşimlerin' farkına vardı. Bu istihbarat, rutin bilgi alışverişi çerçevesinde ABD'ye iletildi. Sonraki 6 ay boyunca da, 2016 yazına kadar, birtakım Batılı istihbarat servisleri Trump'a yakın isimler ile Ruslar arasındaki ilişkilere yönelik yeni bilgileri (ABD ile) paylaştı." ifadesi yer aldı.
Guardian'ın haberinde, GCHQ'nun Trump ve ekibine yönelik istihbarat çalışmasında bulunmadığı, bu bilgilerin Rus istihbaratçıların izlenmesi sırasında tespit edildiğini vurgulandı.
Haberde ayrıca konuyla ilgili, İngiliz istihbaratı dışında ABD ile elektronik istihbarat paylaşan ülkeler arasında Almanya, Estonya ve Polonya'nın bulunduğu belirtildi.
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile ABD Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi, Rusya'nın ABD'deki başkanlık seçimlerine müdahale ettiği ve Trump kampanyasıyla ilişkisi olduğu yönündeki iddiaları soruşturmaya devam ediyor.
ABD ve İngiliz istihbarat servislerinin yakın iş birliği içinde çalıştığı biliniyor. ABD'nin Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) eski sistem analisti Edward Snowden, 2013'te sızdırdığı belgeler, ABD'nin İngiliz istihbaratıyla dünya genelinde dinleme faaliyetleri yürüttüğünü ortaya çıkarmıştı.