Saadet Partisi İstanbul Adayı Necdet Gökçınar: İmamoğlu ve Yıldırım'a bir gönül kırgınlığım var
Yenilenen İstanbul seçiminde Saadet Partisi İstanbul Adayı Necdet Gökçınar, Ekrem İmamoğu ve Binali Yıldırım'a ortak canlı yayınla ilgili kırgın olduğunu vurgulayarak "Onlara bir mesaj ilettim. Bu ikili sistem dayatmasına gelin hep beraber 'Hayır' diyelim. Yapmadılar" dedi.
23 Haziran'da yinelenen İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçiminde Saadet Partisi adına yarışan Necdet Gökçınar, tarihi ortak yayın öncesi CHP'li Ekrem İmamoğlu'na ve AK Partili Binali Yıldırım'a bir mesaj ilettiğini söyledi. Gökçınar, "Baştan beri uygulanan bu ikili sistem dayatmasına gelin hep beraber 'Hayır' diyelim. Yapmadılar." diye konuştu.
Necdet Gökçınar, 23 Haziran'da yinelenen ve Ekrem İmamoğlu'nun galibiyetiyle sonlanan İBB Başkanlığı seçimine ilişkin değerlendirme yaptı.
31 MART VE 23 HAZİRAN'I KARŞILAŞTIRDI
Cumhuriyet'e konuşan Gökçınar, "İktidarın 31 Mart'ta muhalefet için kullandığı dil 23 Haziran'da kısmen yumuşadı. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bu seçimin iki bölümü var. Biz bu süreçte bütün teşkilatımızla saha çalışmaları yaptık. O sırada Cumhurbaşkanlığı katından her gün söylenen itici ifadeler maalesef toplumun bir kısımlarında karşılık bulduğu için bazı yerlerde nahoş şeyler yaşandı. 31 Mart öncesinde bu söylemler nedeniyle saha çalışmalarımızda 'Siz teröristlerle yan yanasınız', 'Bu camiye neden geliyorsunuz, siz teröristsiniz' gibi ifadelerle karşılaştık. Hatta bazı yerlerde saldırıya uğrayan arkadaşlarımız oldu. 31 Mart sonrasında ise yurttaşlarda da büyük bir yumuşama oldu. Bu yumuşamanın nedeni olarak bizim kullandığımız ve yansıttığımız birleştirici tavrı gösterebiliriz. İnsanlardan 'biz kime terörist diyormuşuz' gibi geri dönüşler aldık. 17 senedir insanların kafasında şiddet senaryoları oluşturuldu. Zihinlere ayrıştırmayı yerleştirdiler. Ama biz birleştirici bir parti olduğumuz için bu süreçte de bunu en üst seviyede yurttaşlarımıza aktardık."
Gökçınar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tanzim satış kuyruklarında yurttaşlar bekliyor, ekonominin durumu fena, beka dersem bunları görmezler diye düşündüler. İnsanlar korkutularak oy devşirildi. Beka sorunu birden kayboldu. Suni bir şeydi çünkü. 23 Haziran seçimine giderken toplumun iktidarın yarattığı o kutuplaştırıcı söylemlerden ve nefret dilinden ne kadar bıktığını gördük. Daha sakin bir süreç oldu bizim için. 17 senedir olup bitenlere büyük bir tepki verildi. Görünen ve inancımız da daha umutlu bir geleceğe gittiğimiz yönünde."
İKİLİ SİSTEME ELEŞTİRİ
Gökçınar, "Seçimlerde iki adayın ön planda tutulmasının demokratik olmadığını birçok kez vurguladınız. Bunun için neler söylerseniz?" sorusuna şu ifadelerle yanıt verdi:
"Ülkemiz sosyal olarak sen şöylesin, sen böylesin diye ayrılmakla beraber, bunun siyasi izdüşümünde de böyle ikili bir sisteme gidilsin diye resmen zorlanıyor. Benim görüşlerimi beğenmek zorunda değil kimse. Ama her adayın görüşüne yer verilmesi gerekirdi. Türkiye'deki demokratik seviyeyi bir yere taşımamız lazım. Çünkü bu herkese lazım. Bugün Ekrem İmamoğlu demokrasiyle kazandı, yarın da ben demokrasiyle kazanacağım. Demokrasinin bu topraklarda sağlam durması lazım. "
İMAMOĞLU VE YILDIRIM'A SİTEM
Gökçınar, ortak canlı yayının hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
"Benim kendilerine bir gönül kırıklığım var açıkçası. Canlı yayın söylentileri çıktığında onlara bir mesaj ilettim. Baştan beri uygulanan bu ikili sistem dayatmasına gelin hep beraber 'hayır' diyelim. Yapmadılar. Seçimin son gününe kadar yurttaşların vergisiyle ayakta duran devlet televizyonu TRT, yaptığımız tüm taleplere karşın bize yer ayırmadı. Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın kardeşi Osman Öcalan, TRT'ye çıkıp konuşabiliyor ama biz çıkamıyoruz."