Saadet Partisi'nin İsrail'in Filistin Halkına Yönelik Orantısız ve Yoğun Saldırılarına İlişkin Araştırma Önergesi AKP ve MHP'li Milletvekillerinin...
Saadet Partisi'nin İsrail'in Filistin halkına yönelik orantısız ve yoğun saldırılarına ilişkin araştırma önergesiyle ilgili grup önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, "Hastane bombalayacak kadar alçaklaşan siyonist rejimi ve onun destekçilerini lanetliyorum. Dün gece o görüntülerden sonra savaş gemilerini, uçak gemilerini bölgeye gönderen ve bunu yeterli görmeyerek kendileri de bölgeye giderek İsrail'in zulmüne destek olan adeta onu ödüllendiren büyük zalimleri lanetliyorum" dedi.
Saadet Partisi'nin İsrail'in Filistin halkına yönelik orantısız ve yoğun saldırılarına ilişkin araştırma önergesiyle ilgili grup önerisi, TBMM Genel Kurulu'nda AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, "Hastane bombalayacak kadar alçaklaşan siyonist rejimi ve onun destekçilerini lanetliyorum. Dün gece o görüntülerden sonra savaş gemilerini, uçak gemilerini bölgeye gönderen ve bunu yeterli görmeyerek kendileri de bölgeye giderek İsrail'in zulmüne destek olan adeta onu ödüllendiren büyük zalimleri lanetliyorum" dedi.
Saadet Partisi'nin İsrail'in Filistin halkına yönelik orantısız ve yoğun saldırılarına ilişkin araştırma önergesinin bugün TBMM Genel Kurulu'nda görüşülme önerisi, AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önergenin gerekçesini açıklayan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, şunları söyledi:
"HASTANE BOMBALAYACAK KADAR ALÇAKLAŞAN SİYONİST REJİMİ VE ONUN DESTEKÇİLERİNİ LANETLİYORUM"
"Hastane bombalayacak kadar alçaklaşan siyonist rejimi ve onun destekçilerini lanetliyorum. Dün gece o görüntülerden sonra savaş gemilerini, uçak gemilerini bölgeye gönderen ve bunu yeterli görmeyerek kendileri de bölgeye giderek İsrail'in zulmüne destek olan adeta onu ödüllendiren büyük zalimleri lanetliyorum. Vücutları parçalanmış çocuklar, kadınla r, yaşlılar, hastalar ve tüm bunlara karşı üç maymunu oynayan 'medeniyet' denilen tek dişi kalmış canavar. Geçtiğimiz hafta ve dün gece Gazze'de yaşananlarla ilgili olarak gerçekten TBMM kendine yakışanı yapmıştır. Ortak bir tepki ve deklarasyonlarla milletimizin hissiyatına tercüman olmuş ve bu tablo gerçekten gazi Meclisimize çok yakışmıştır.
Dünya tarihinin gördüğü en büyük katliamlardan biri yaşandı dün gece, bu geceyi unutturmamak için milli bir yas talebimiz oldu. Sayın cumhurbaşkanımızın bu talebi karşıladığını görmek gerçekten milletimizi, bizi mutlu etmiştir. Başta Netanyahu olmak üzere bütün katiller ve onu destekleyenler er ya da geç mutlaka hesap vereceklerdir. Burada bir zamanlar İsrail zulmüne 'one minute' diyen Türkiye olarak, bu katliamlar ve soykırımlar karşısında artık yüzlerce defa 'one minute' demek zorundayız. Katillerin yüzlerine karşı 'Siz öldürmeyi bilirsiniz' diyen sesin çok daha fazla çıkmasını istiyoruz."
"İSRAİL TERÖR DEVLETİ OLDUĞUNU TESCİL ETMİŞTİR"
İYİ Parti Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu ise şunları kaydetti:
"İsrail terör devleti olduğunu tescil etmiştir. Ortadoğu'da oluk oluk akan Müslüman kanının sıçradığı yer aslında ne Batı ne Amerika ne de İsrail'dir. O kanın sıçradığı yer gerçekte İslam dünyasıdır. O kanın Müslümanların vicdanına, Müslümanların ahlakına ve imanına sıçramıştır. İslam dünyasının tam da merkezinde paramparça edilen Gazze çocuklarının masum bedenlerinin muazzez parçaları Suudi saraylarına, Ürdün saraylarına, Katar saraylarına, Kuveyt saraylarına, cümle Arap emirliklerinin saraylarına ve aslında tüm Müslümanların secdelerine savrulmuştur. Bugün bu coğrafyada akan kanların müsebbiplerinden biri de Arap Baharı'nda emperyalizme çanak tutan ve onlarla iş tutan iktidarınızdır. Bugün bu coğrafyada akan kanın müsebbiplerinden biri de 'Ortadoğu'da bizden habersiz yaprak bile kıpırdamaz' diyen iktidardır. Bugün bu coğrafyada akan kanın müsebbiplerinden biri de Büyük Orta Doğu Projesi işbirlikçisi iktidarınızdır. 'Büyük Orta Doğu Projesi'nin de eş başkanıyım' diye kasım kasım kasılanlar bugün temenniden, kınamanın dışında da bir şeyler yapmalıdır. İncirlik'i ve Kürecik'i kapatın."
"DÜNYANIN BÜTÜN MECLİSLERİNDE SAVAŞA KARŞI TEK SES OLMAMIZ LAZIM"
Filistin halkının özgürlük mücadelesini ilk günden beri savunduklarını ve savunmaya devam edeceklerini belirten Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu, "Sivillere yönelik dün akşam gerçekleştirilen katliam bir savaş suçudur, insanlık suçudur demeye devam edeceğiz. Bu katliam son bir kaç gün içinde gerçekleşmedi, yüz yıla yakındır aslında Orta Doğu topraklarında ulus-devlet temelli gelişen neredeyse kendi içindeki halklarla barışamayan bir sistem inşa edildi. Başta İsrail devleti olmak üzere Ortadoğu'da bir çok devletin kendi halkıyla barışamayan yeri geldiğinde mezhepçilikle yeri geldiğinde milliyetçilikle tam da o militarist politikaları hayata geçirmek için bir savaş coğrafyası inşa ediliyor. Ortadoğu'da başta dünya halkları olmak üzere bu savaşların son bulabilmesi için halkların birlikte yaşamını savunmak gerekiyor. Onurlu bir barışı savunmak gerekiyor. Dünyanın bütün meclislerinde savaşa karşı tek ses olmamız lazım" dedi.
"FİLİSTİN'DE YAŞANAN BU SORUNLAR, KATLİAMLAR SADECE BİR GÜN OLAN BİR HADİSE DEĞİL"
CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre ise şunları söyledi:
"Filistin'de yaşanan bu sorunlar, katliamlar sadece bir gün olan bir hadise değil. 75 yıldır kamplarda yaşayan evlerinden, yurdundan uzakta yaşayan, en temel ihtiyaçlara suya bile erişmekte zorluk çeken insanlardan bahsediyoruz. Özellikle 5-10 yıl içerisinde Filistin'de iki devletli çözüm konusu acaba kimler tarafından uluslararası planda gündem dışında bırakılmak istendi. Geçmişte hem bölgemiz için hem dünya için önemli meseleler olduğunda cumhurbaşkanları, siyasi parti genel başkanlarını Çankaya Köşkü'nde toplarlardı, devletin kritik kurumlarında görev yapan kimseleri siyasi partilere gönderirlerdi. Memleket olarak bir konuda bir tutum sahibi olacaksak hep birlikte bir anlayışı ortaya koyacaksak bütün bu olaylar karşısında muhalefetinde bilgilendirilmesi acaba gerekmiyor mu?"