Şaban Kızıldağ'dan "Mazeret Yok" Konferansı (2)
Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkan Vekili, eğitimci ve yönetim danışmanı Dr. Şaban Kızıldağ, AA İstanbul Ofisi çalışanlarına "Mazeret Yok" başlıklı konferans verdi.
Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkan Vekili, eğitimci ve yönetim danışmanı Dr. Şaban Kızıldağ, AA İstanbul Ofisi çalışanlarına "Mazeret Yok" başlıklı konferans verdi.
Şaban Kızıldağ, Türkiye Gençlik Vakfı'nın (TÜGVA) konferans salonundaki programda, Türk milletinin kendine has özelliklerini yaşamdan örnekler vererek anlattı.
Yaklaşık 10 yıldır 5 akademisyenle bir çalışma yürüttüklerini ve 57 ülkeyi incelediklerini belirten Kızıldağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"57 ülkenin içinde Türkiye de var. Bu ülkelerin ortak özelliği hepsi Müslüman ülkeler. Toplam nüfusları da 1 milyar 770 milyon. Yani dünya nüfusunun 3'te biri. 7 kategori belirledik; milli gelir, teknoloji, eğitim, sağlık, spor, marka, katma değer kategorilerinde. Bu 57 ülke, 1 milyar 770 milyon nüfus, bizim gibi dinamik bir millet de içinde. Ne üretiyor diye alt alta, üst üste koyuyoruz 10 senedir. Gördüğümüz manzara şu, 57 ülke, 1 milyar 770 milyon nüfus, 7 kategoride 80 milyonluk Almanya'nın ürettiği katma değerin yarısını üretmiyor. Sadece milli gelir olarak baktığınızda geçen sene Almanya'nın milli geliri 3,7 trilyon dolar. 57 ülkenin toplam milli geliri 5 trilyon dolar. Orada da adaletli bir dağılım yok. 5 trilyon doların büyük bölümünü, nüfusun yüzde 20'si filan paylaşıyor."
Ülkeler arasındaki bu uçurumun pek çok nedenden kaynaklandığını dile getiren Kızıldağ, ancak en önemli nedenini insan faktörü olarak düşündüğünü söyledi. Kızıldağ, bebeklikten başlayarak eğitimin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Türkiye'deki aile ilişkilerini esprili bir dille anlatan Kızıldağ, sağlıklı bir ruh halinin önemine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Sağlıklı bir ruh hali olmadığı için sağlıklı sokaklar yok, sağlıklı ilişkiler yok. Sağlıklı bir ruh halinin 6 önemli kriteri var. İnsan önce kendisini sevecek. Önce aynadaki adama 'merhaba' diyecek, sonra beraber çalıştığı insana 'merhaba' diyecek. Bir insanın kendisiyle problemi varsa dünyayla barışık olması mümkün değil. İki; sağlıklı bir ruh hali için insan başkalarını sevecek. Başkalarını severken de rengine, dinine, kılık kıyafetine, insan nerede doğarsa doğsun, neye inanırsa inansın, nasıl giyinirse giyinsin, teninin rengi ne olursa olsun, göz yaşının rengi aynı. Üç; sağlıklı bir ruh hali için, insan yaptığı işi sevecek. İşini sevmeyen bir adamın dünyayla barışık olması mümkün mü? Dört; sağlıklı bir ruh hali için insan ait olmayı sevecek. Kendini evine ait hissedecek ki orada mesut olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ait hissedecek ki o devletin bir taşının üzerine bir taş koysun. Kendisini çalıştığı yere ait hissedecek ki o kurumun kalitesine katkı sunsun. Beşincisi, sağlıklı bir ruh hali için insanın sağlam bir inancı olacak. O inanç zorda kaldığında arkadan ittirecek, önden çekiştirecek, eğer orada da sorun varsa o da problem. Altıncısı, sağlıklı bir ruh hali için insanların sağlam hayalleri olacak. O hayallere bağlı planları olacak. O planlara bağlı uygulama adımları olacak."
Dr. Şaban Kızıldağ, Hazreti Ali'nin "Bahane, mazeret insanın kendisine söylediği en büyük yalandır" dediğini kaydederek, insanın ve kurumların gelişmesi için bireysel ve kurumsal mazeret üretmeyi gelişmenin önündeki en büyük engel olarak gördüğünü sözlerine ekledi.