Haberler

Safranbolu 3. Geleneksel Lezzetler Şenliği

Abone Ol

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Bu Kadar Emparyel Tadı Bir Arada Buluşturmuş Olan, Çeşitli Coğrafyaların İnanılmaz Lezzetlerini Bir Arada Buluşturmuş Olan Bir Türk Mutfakları Zinciri Ne Yazık Ki, Ülkemizde ve Dışarıda da Hakkettiği Yerde ve Düzeyde Değildir" Dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Bu kadar emparyel tadı bir arada buluşturmuş olan, çeşitli coğrafyaların inanılmaz lezzetlerini bir arada buluşturmuş olan bir Türk mutfakları zinciri ne yazık ki, ülkemizde ve dışarıda da hakkettiği yerde ve düzeyde değildir" dedi.

Tokat ve Sivas'tan sonra bu yıl 3.'sü Safranbolu'da gerçekleştirilen Geleneksel Lezzetler Şenliği, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın katılımıyla başladı. Aslanlar Merkezi'nden kortej yürüyüşü ile başlayan şenlik Misak-ı Milli Meydanında devam etti.

Şenlikte bir konuşma yapan Safranbolu Belediye Başkanı Nihat Cebeci, Safranbolu'nun bir dünya mimarisinden ziyade damak tadıyla Osmanlı Türk kültürünü yaşatmaya devem eden bir şehir konumunda olduğunu söyledi.

Safranbolu'nun Türkiye'nin en iftiharlı ve övücü olan bölgelerden bir tanesi olduğunu anlatan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da, "15 yıla yakın süredir Dünya Miras alanları içerisinde yer alıp Türkiye'deki 9 dünya miras alanı içerisinde en iyi korunan bir şehir. Yeni yapılaşmalarında özgün mimari taklit ederek değil, oradaki estetik kaygıyı gözeterek geliştirilmesinden yanayım. Elbette, özgün ve sivil mimarinin çok güzel örneklerinin olduğu alanlarda yeni gelişen şehir merkezlerini onların taklidi gibi yapmak doğru değildir. Ama oradaki estetik kaygıyı bir ölçüde gözeterek bu çevrede böyle bir mimarinin yaşadığı, yeni gelişme alanlarını hissettirmek gibi bir ihtiyacımız var. Sanıyorum bundan sonraki süreçte bütün bu coğrafyada Safranbolu bir örnek teşkil etti. Safranbolu örneği üzerinden Beypazarı, Ayaş yürüdü. Başka beldeler, bölgeler yürüyor. Safranbolu bizim sivil mimarlığımızın Türkiye'den dışarı taşması, dünya tarafından bilinmesi konusunda bir görevi yerine getirdi. Bizde Safranbolu'ya karşı görevlerimizi yerine getirmek ve ihtiyaçlarını karşılamak kararındayız. Karabük-Safranbolu arasında Bakanlığımıza Kültür Merkezi yapımı için tahsil edilmiş bir alanımız var. En kısa zamanda buranın temelini atma niyetindeyiz." Safranbolu'nun Lezzet Şenliği yöresi olarak seçilmesinin çok özel olduğunu da anlatan Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu yörenin sadece fiziki yapısı ile değil, geleneğiyle yeme içme tarzıyla, İnsan davranışıyla, türküsüyle, hikayesiyle ve folkleriyle ilgi oluşturacaktır. Türkiye'nin bu anlamda sunacağı çok şeyi var. Bunlardan birincisi ve belki başlıcası mutfağımızdır ama itiraf etmemiz gerekiyorsa dünyada bir İtalyan ve Çin mutfağı yaygınlığına karşılık bu kadar emperyal tadı bir arada buluşturmuş olan, çeşitli coğrafyaları inanılmaz lezzetlerini bir arada buluşturmuş olan bir Türk mutfakları zinciri ne yazık ki, ülkemizde ve dışarıda da hakkettiği yerde ve düzeyde değildir." En yakın süreçte Türk mutfağını layık olduğu yere getirmek için çalışmalar yapmamız gerektiğini anlatan Günay, sözlerine şöyle devam etti: "Türk mutfağını dünyaya sunabilecekleri, bu ismi yaymış olan mutfakların dünyaya sunabileceğinden çok daha fazladır ama şu an bunları söylemek ne yazık ki Türk'e Türk propagandasından öteye taşımıyor. Gelecek yıllarda bu şenlikleri artık gerçekten şenlik ve şölen havası gibi yapalım. Bugünkü şenlik yürüyüşümüzde önümüzde askeri marşlar çalan bir bando yerine, bence davul zurna ekibi olsaydı, önümüzde çocuklar yürüse ve halay çekip yürüseydik. Kendimizi bunlara alıştıralım ve gelecek yıllarda bunları yapalım." Konuşmaların ardından Bakan Günay, Ak Parti Karabük Milletvekilleri Mustafa Ünal, Cumhur Ünal, Karabük Valisi Can Direkçi, Safranbolu Belediye Başkanı Nihat Cebeci, Çekül Vakfı Başkanı Metin Sözen, Anadolu Halk Mutfakları Derneği Başkanı Adnan Şahin, Mutfak Dostları Derneği Başkanı Ahmet Örs ile birlikte yemek kazanının altını ateşledi.

Günay, gazetecilerin Türk Mutfağı ile ilgili sorusu üzerine, şöyle konuştu: "Hemen hemen bütün evlerimizde kadınlarımız çok güzel yemek yaparlar. Doğuda yemek bir serenomidir, törendir genelde. Böyle bir geleneğimiz var ama birde çok saygın mutfağımız var. Çünkü bir koskoca bir imparatorluktan geliyoruz. Doğu, Batı, kuzey ve güneyin bütün lezzetleri soframızda var. Dünyanın neresinde yemeğe lezzet katacak bir ürün varsa bizim mutfağımızda var. Türk mutfağı tabir edilen arkasında emparyel bir Osmanlı Türk mutfağıdır aslında. Ama itiraf etmek gerekir ki daha çok tanıtım kampanyası yapmamız geriyor." Son yıllarda fasfood alışkanlıkları ve kolay yiyecek türleri olan kebap, döner, lahmacun diye bilinen ürünlerin sanki Türk mutfağıymış gibi, sanki Türk mutfağının bundan ibaretmiş gibi algılandığını anlatan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Halbuki Türk mutfağı böyle ayak üstü yenilecek bir yemek değildir. Bir töreni vardır bunun, hazırlanması, sofra düzeni her şey çok zengindir. Kültür ve Turizm Bakanlığını olarak önümüzdeki hedeflerden birisi, sadece Türkiye'nin arkeolojisini ve doğal güzelliklerini de değil mutfağını da damak tadının da zenginliğini dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz" Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay daha sonra Organik ve Yerel Gıdalar Sergisi açılışını yaptı.

Buradaki açılışın ardından UNESCO tarafından Safranbolu'ya verilen Dünya Miras Şehri beratının hükümet konağında açılışını yaptı. Bakan Günay buranın ardından UNESCO Türkiye Milli Komisyonu toplantısına katıldı.

(YE-SŞ-HO-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title