"Saldırı sadece İran'a değil, Rusya ve Çin'e de bir mesaj oldu"
değerlendirmede bulundu.
"SEÇİM YATIRIMI OLARAK YAPILMADI"
ABD'nin kendi vatandaşına Irak'ta yönelik saldırıyı nasıl değerlendiriyorsa, İran'ın da buna vereceği tepkinin aynı doğrultuda olacağını ve Trump'un bu saldırıya onay vermesini seçim yatırımı olarak düşünmediğini ifade eden Erenel, "Bugüne kadar İran, ABD'nin insansız hava aracını düşürdü. ABD'den bir tepki gelmedi. Körfez de birçok gemiye, tankere saldırı oldu. Bunlarda İran sorumlu tutuldu ama yine ses çıkmadı. Aramco saldırısı oldu, yine ses çıkmadı. Bu körfez ülkeleri arasında ciddi bir tepkiye yol açtı. Başta İsrail olmak üzere bu tepkiler yoğunlaştı. ABD Başkanı Trump'ın şu anda azil süreci etkisi ve seçim de yaklaşınca bugüne kadar Pentagon'a karşı direndiğini düşünüyorum ancak Irak'ta ABD büyükelçiliğine yönelik bu saldırı Pentagon için çok önemli fırsat sağladı. Trump'ı bu operasyonun yapılması için ikna ettiler. Trump da bu operasyona onay verdi. Ben Trump'ın bu operasyonu seçimlere kısa bir süre kaldığı için bir seçim yatırımı olarak düşündüğünü değerlendirmiyorum. Senatörlerin büyük kısmından da tepki geldi. 'Gasp edilmiş bir yetkiyi kullandı Trump ve Ortadoğu da ABD'yi savaşa sürükleyecek ' diye eleştiriler geldi" şeklinde konuştu.
"BU HAREKETLE ORTADOĞU'DA EL BOMBASI PİMİNİ ABD ÇEKTİ"
Ortadoğu da elden ele dolaşan el bombası pimini saldırı ile ABD'nin çekmiş olduğuna dikkat çeken İstinye Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Fahri Erenel, "Şu anda el bombasının mandalını tutuyorlar, yani el bombası patlamak üzere.Bu olay sadece İran'ın tepkisiyle kalmayacak aynı zamanda Süleymani'ye bağlı ve onun örgütlediği yapılarla da bundan sonra ben Amerika'nın pek rahat yüzü görmeyeceğini düşünüyorum. İran mutlaka tepkide bulunacaktır. ABD, Pentagonun isteğine boyun eğdi. Suudi Arabistan'ın ve İsrail'in de yönlendirmesiyle, bu hareketin bir savaş nedeni olacağını bilerek harekete onay verdi. Kısa vadede saldırılar gerçekleşebilir. Bir nabız yoklama olabilir. Şu anda Kudüs Tugayları ABD'nin hassas olan noktalarının hepsini biliyorlar. Dolayısıyla, bu noktalara kendisi veya taşeron örgütler vasıtasıyla eylemler düzenleyebilir. ABD, her türlü saldırısında karşısında daha güçlü ve dirençli bir İran bulacaktır. Halbuki İran'da ciddi anlamda ekonomik sıkıntılar mevcuttu, ABD açısından zamanlaması yanlış oldu. Bir yandan İran'ı ekonomik açıdan etkisiz hale getirmek, sabrederek bunu beklemek gibi bir yöntem izleniyordu ve Trump da buna inanıyordu" dedi.
"SALDIRI İLE SADECE İRAN'A DEĞİL RUSYA VE ÇİN'E DE MESAJ OLDU"
Saldırının sadece İran'a değil, Çin ve Rusya'ya da mesaj olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Fahri Erenel şunları söyledi: "Birkaç gün önce Çin-Rusya ve İran arasında deniz kuvvetlerini kapsayan tatbikat yapıldı. Rusya ve Çin, ABD'ye karşı İran'ın yanında yer aldıkları mesajını vermişlerdi bu tatbikatla. Esasında bu faaliyetin zamanlaması sadece İran'a değil aynı zamanda İran'ı destekleyen Rusya ve Çin'e de bir mesaj oldu. İranlılar, Süleymani'nin öldürülmesinden öncelikle Suudi Arabistan ve İsrail'i sorumlu tutacaktır. Birleşik Arap Emirlikleri daha önce yaptığı girişimlerle Suudi Arabistan ekseninden kendini ayırmaya ve İran'la ilişkilerini geliştirmeye başlamıştı. Bundan sonra Yemen'de de benzeri hareketlenme artabilir. Risk altında olacak olan iki ülke İsrail ve Suudi Arabistan'dır diye düşünüyorum. ABD hedefleri öncelikli olacaktır. İran'ın özellikle Orta Doğu'da devrim muhafızlarının yapılanmasının çok kuvvetli olduğunu biliyoruz. Irak'ta da çok kuvvetli bir alt yapısı var. Büyük Ortadoğu projesi için ben ABD'nin tekrar düğmeye bastığını düşünüyorum"
"IRAK'TA ÜÇE BÖLÜNME BAŞLAYACAKTIR"
Bundan sonra Irak'ta artık üçe bölünme başlayacaktır. ABD'nin Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin bağımsızlığı yönünde bir girişimi olmuştu. Bu bağımsızlık girişimi başarısız olduktan sonra ses çıkmadı. Ancak son zamanlarda tekrar hareketlenmeler başladı. Suudi Arabistan yetkililerinin bölgeyi ziyaretleri, para nakilleri, silah ve malzeme verilmesi bağımsızlığa yönelik hareketlenme girişimleri olarak düşünülebilir. Dolayısıyla bu faaliyetlerle birlikte Irak'ın üçe bölünmesi kapsamında, Kuzey Irak bölgesel Kürt Yönetiminin bağımsızlığını ilan ederek, ABD'nin Büyük Orta Doğu projesi kapsamında kurulması planlanan sözde Kürt Devletinin güney ayağını oluşturması öne çekilmiş olabilir. Türkiye bu bölgede pençe operasyonlarıyla bunun bir şekilde önünü almaya çalıştı. Ama biz bugüne kadar PKK terör örgütü'ne karşı mücadele ediyorduk. Şimdi karşımızda Amerika destekli Peşmergeler çıkabilir" diye konuştu.
"ABD BÖLGE DE DAHA SERTLEŞECEK"
Bu bölge içinde Suriye'de dahil ABD'nin giderek sertleşeceğini düşündüğünü söyleyen Doç. Dr. Fahri Erenel, "Bu gelişmeler Türkiye- Amerika ilişkilerini de farklı boyutlara getirebilir. Özellikle Türkiye'de Kürecik Radarı, İncirlik gibi hedefler İran füzelerinin hedefi haline gelebilir. Bu da ister istemez Türkiye'yi bir şekilde savaşın içine çekebilir. Dolayısıyla Orta Doğu için gelecek pek aydınlık değil. Şu anda bütün İranlıların bu konuda ortak hareket edeceklerini düşünüyorum. ABD, düşmanı zayıflatırken birden bire toparlanmasına, motive olmasına ve gücüne güç katmasını sağladı" şeklinde konuştu.