Sanık Polis: Aziz Yıldırım'ı Sıradan Takibe Gittiğimiz Gibi Takip Ettik
FUTBOLDA şike soruşturmasında kumpas kurdukları iddiasıyla 108 sanığın yargılandığı davada, müşteki Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın tahliye olması için o dönem FETÖ avukatlarına başvurduğu, anlaştığı avukatın da kendisini ilk duruşmada tahliye ettirdiğini söylediği ortaya çıktı.
FUTBOLDA şike soruşturmasında kumpas kurdukları iddiasıyla 108 sanığın yargılandığı davada, müşteki Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın tahliye olması için o dönem FETÖ avukatlarına başvurduğu, anlaştığı avukatın da kendisini ilk duruşmada tahliye ettirdiğini söylediği ortaya çıktı. Şike soruşturması kapsamında Aziz Yıldırm'ı takibe alan polis memuru da, "Sıradan takiplere gittiğimiz gibi takip ettik" dedi.
Futbolda şike soruşturmasında kumpas kurdukları iddiasıyla 108 sanığın Silivri Cezaevi karşısında bulunan duruşma salonunda yargılandığı davanın dördüncü celsesi yapıldı. Duruşmada davanın tutuklu 15 sanığı ile tutuksuz 39 sanığı hazır bulundu. Müştekileri ise avukatları temsil etti.
MECNUN ODYAKMAZ'I SAVUNMAK İÇİN 250 BİN DOLARA ANLAŞTIK
Davada savunma yapan tutuksuz sanık Nazif Aktaş, kendisine yöneltilen yüksek paralar karşılığı Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın tahliye edilmesini sağladığı iddiasına ilişkin konuştu. Şike soruşturmasında tutuklanan Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz'ın avukatlığını yaptığını, bunu da Sivasspor yöneticilerinden Süleyman Gökçek'in kendisine gelip teklif etmesiyle kabul ettiğini söyledi. Sanık Aktaş, "Bu teklif geldikten sonra gidip Mecnun Odyakmaz ile cezaevinde görüştük. Suçsuz olduğuna kanaat getirerek avukatlığını kabul ettik. Daha sonra avukat Orhan Erdemli ile birlikte savunmasını üstlendik" dedi. Avukatlık ücreti olarak 250 bin dolara anlaştıklarını ancak vekalet ücretinin daha sonra peyder pey Türk lirası olarak ödendiğini belirten Aktaş, aldığı bu paranın bir kısmının FETÖ'ye ödendiği iddiasını ise kabul etmediğini, ücreti oradaki üç avukat olarak pay ettiklerini söyledi.
ODYAKMAZ: ANLAŞTIK, İLK DURUŞMADA TAHLİYE OLDUM
Mahkeme başkanı bunun üzerine Aktaş'a, Odyakmaz'ın kumpas soruşturmasında savcıya verdiği ifadesini hatırlattı. Odyakmaz'ın, "Cezaevine düştükten sonra bu operasyonun cemaat tarafından yapıldığı söylentileri çıktı. Bu söylentiler basında da yer aldı. Ben de tahliyeme yardımcı olması için, avukatlarıma talimat vererek bu konuyu araştırmalarını istedim. Daha sonra Nazif Aktaş ile anlaştık. İlk duruşmada da tahliye oldum" dediğini belirterek bu konudaki savunması soruldu. Aktaş da, "Zaten Mecnun Odyakmaz da belirtmiş. Ben değil, onlar beni buldu. Zaten hakkında da mahkumiyet kararı verildi. Benim FETÖ'ye çıkar sağlamak amacıyla yüksek ücretler karşılığında tahliye garantili davalar aldığım iddiasını kabul etmiyorum" dedi. Sanık Nazif Aktaş, Zaman Gazetesi'ne atanan kayyumlara direndiği yönündeki iddiaya ilişkin ise, uzun yıllar avukatlığını yaptığı gazetenin kayyum sürecini öğrenmek için gazeteye gittiğini, kayyumlara herhangi bir direncinin olmadığını savundu.
"AZİZ YILDIRM'I SIRADAN TAKİBE GİTTİĞİMİZ GİBİ TAKİP ETTİK"
Davada diğer savunma yapan sanıklardan Organizede fiziki takip elemanı olarak görev yapan Tevfik Sami Tınarlı da, şike soruşturması kapsamında 19 takip olayını gerçekleştirdiğini ve takip ettiği kişiler arasında Aziz Yıldırm'ın da bulunduğunu söyledi. Takip ettiği kişilerin görüntülerini kayda aldığını gördüklerini tutanak haline getirip üstlerine sunduğunu belirten Tınarlı, tutanağa herhangi bir yorum katmadığını ileri sürdü. Aziz Yıldırm'ın takibi sırasında özellikle kendisine bir talimat verildi mi? sorusuna sanık Tınarlı, "Gizli izleme kararı alınınca mahiyeti, içeriği hakkında bilgi verilmez. Bize sadece örgütlü yapının deşifre edilmesi konusunda bilgi verilir. Aziz Yıldırm için de özel bir talimat almadık. Sıradan takiplere gittiğimiz gibi takip ettik." diye konuştu.
TAPECİ POLİSLER...
Davanın tutuklu sanıklarından tapeci polisler olarak adlandırılan soruşturma kapsamında kayda alınan telefon dinlemelerinin çözümünü yapan polisler de savunma yaptı. Polislere daha çok FETÖ üyeliği, "Bylock" ve yaptıkları tape çözümlerinin kanuna aykırı dinlemelerden oluştuğunu bilip bilmedikleri ya da çözümlerden elde edilen bilgileri bazı basın organlarına sızdırıp sızdırmadıkları soruldu. Sadece mahkeme kararı olan dinlemelerin tapesini yaptıklarını ifade eden polisler, dinlemelerin hukuk dışı amaçlarla yapıldığı yönünde herhangi bir bilgiye sahip olmadıklarını savundu.
Duruşma sanık savunmalarıyla devam ediyor.