Şanlıurfa'da Suriyelilere Yönelik Çalıştay
Şanlıurfa'da Suriyelilere yönelik çalıştayAİLE ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Şanlıurfa'da düzenlenen 'Geçici Koruma Statüsündeki Suriyelilere Hizmet Sunan Sivil Toplum Kuruluşlarına Yönelik Mevcut Durum Analizi ve Süreç Yönetimi...
Şanlıurfa'da Suriyelilere yönelik çalıştay
AİLE ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Şanlıurfa'da düzenlenen 'Geçici Koruma Statüsündeki Suriyelilere Hizmet Sunan Sivil Toplum Kuruluşlarına Yönelik Mevcut Durum Analizi ve Süreç Yönetimi Çalıştayı' yapıldı.
Bir otelde gerçekleştirilen çalıştaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Mehmet Karabay, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Muhammed Örnek ve sosyal hizmet uzmanları Şanlıurfa'da sosyal yardım faaliyetlerinde bulunan sivil toplum kuruluşları temsilcileri de yer aldı. Şanlıurfa'nın, Türkiye'deki 81 il içerisinde göçten en fazla etkilenen il olduğunu belirten Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, 3.2 milyon Suriyeli kardeşimiz, bugün Türkiye'nin çeşitli kentlerinde, Türkiye'deki kardeşleriyle beraber uyum içerisinde hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Yaşanan göç hareketlerinden nüfusu itibariyle en fazla etkilenen il Şanlıurfa'dırö dedi. Şanlıurfa'da geçici koruma altına alınan 460 bin civarında Suriyeli'nin olduğunu, geçici koruma altına alınmak üzere kayıtları devam eden Suriyeli sayısının ise 70-80 bin kadar olduğunu ifade eden Vali Erin, buna göre tedbirler alınması gerektiğini söyledi. Şanlıurfa'da yaklaşık beş yıldır bulunan Suriyelilerin neredeyse sıfır sorunla yaşadığını, kamu kurum kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının Suriyelilerin sıkıntı ve sorunlarını, barınma, sağlık, eğitim gibi ihtiyaçlarını karşılamak için yoğun bir gayret içerisinde bulunduklarını kaydeden Vali Erin, 'Şanlıurfa'nın bugün 2 milyona yaklaşan bir nüfusu var. İki milyon nüfusu olan bu şehre bu nüfusun neredeyse yüzde 25'inden fazla bir miktarı oluşturan ilave bir nüfusu şehre yerleştiriyorsunuz ve neredeyse hiçbir sıkıntının yaşanmadığı bir süreci müşahede ediyoruz. Bunda, devlet kurumlarımızın başta Cumhurbaşkanımızın her vesile ile dile getirdiği yardımlaşma, dayanışma ve yardım elini uzatma yönündeki tavsiyesinin memleketin dört bir yanına yayılmış olmasının etkisi vardır. Şanlıurfalı kardeşlerimizin hakkını da gerçekten burada teslim etmek lazım. Devletin kamu kuruluşlarının yardımının yanında sivil toplum kuruluşlarının, gönüllü kuruluşlarının yardım ve destekleri, bu kardeşlerimizin daha huzurlu ve güvenli bir hayat idame etmelerine sebep olmuşturö diyerek, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının yardımlarında koordinasyonun daha sağlamlaştırılması gerektiğine dikkat çekerek, özellikle Suriyeli çocukların eğitimi konusunun önemli olduğunu ifade etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Muhammed Örnek ise, devletin sunduğu hizmet modellerinin sahada yeterince bilinmediğini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bir çok alanda hizmet modelleri bulunduğunu belirterek, bu bilgileri aktarmak amacıyla Şanlıurfa'da olduklarını söyledi.Türkiye'de bakanlıklarının görevi kapsamında Türkiye'de yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler veren Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Mehmet Karabay da 'Sadece sanayide, altyapı yatırımları, ekonomik yatırımlar, ulaştırma değil, sadece sağlıkta değil, Türkiye, sosyal devlet olgusunda da Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde çok önemli adımlar attı. 2002 Yılında sosyal yardım perspektifinden baktığımızda sadece 1 milyon insan sosyal yardımlardan faydalanırken, 2006 verilerine göre 3.2 milyon aileye yükseldi. Bu artışı siyaseten yorumlayanlar memleketi fakirleştirdiniz diyor. Fakat Dünya Bankası açıkladı, Türkiye son 15 yılda yoksulluk sorununu azaltan birinci ülke. Bu artış nereden geldi Bu artış, devletin milleti kucaklamasından geldi. Daha düne kadar görünmeyenlerin görülmeye başlamasından geldi. Sosyal devlet algısının genişlemesinden geldi. Bu yapıyla, Türkiye aynı zamanda sosyal hizmetler kapasitesini de artırdı. Bugün dezavantajlı gruplar dediğimiz, kadınlarımıza, çocuklarımıza, engellilerimize, yaşlılarımıza yönelik verilen sosyal hizmetler gelişmiş bir çok ülkenin düzeyini aşmış durumdadır dedi. Türkiye'de sosyal yardımlara ayrılan payın, gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 0,5'i iken, 2017 sonu itibariyle 1.60'a yükseldiğini belirten Karabay, Avrupa Birliği ülkelerinde bunun tersine bir gidiş olduğunu ifade ederek, Türkiye'de son 15 yıldır sosyal devlet olgusunda çok ciddi bir dönüşüm gerçekleşti. Bugün Türkiye'de 500 bine yakın engelliye evde bakım hizmeti veriyor devlet. Böylesine kendi dezavantajlı kesimine, yetimine öksüzüne el uzatan, yolda kalmışına el uzatan bir Türkiye Cumhuriyeti var diye konuştu.