Şarbak: "Türkiye'de Sosyal Kalkınma İhmal Ediliyor"
Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) Genel Sekreteri Zekeriya Şarbak, Türkiye'de kalkınma denildiğinde genel olarak üretim konusunun algılandığını, sosyal kalkınmanınsa ihmal edildiğini söyledi.
Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) Genel Sekreteri Zekeriya Şarbak, Türkiye'de kalkınma denildiğinde genel olarak üretim konusunun algılandığını, sosyal kalkınmanınsa ihmal edildiğini söyledi.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi'nde organize edilen 'Cumartesi Konferansları' devam ediyor. Yoğun ilgi gösterilen ve her oturumda ayrı bir konuğun ağırlanıp farklı konuların masaya yatırıldığı konferanslar serisinin bu haftaki konuğu, ÇKA Genel Sekreteri Zekeriya Şarbak oldu. Adana Vali Yardımcısı Halis Aslan, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz'ın da katıldığı etkinlikte, 'Bölgesel Kalkınma ve ÇKA' konulu bir sunum yapan Şarbak, ÇKA'nın kurumsal kimliği ve
ortaya konulan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
"KALKINMA PLANLARINDA DAHA ÇOK EKONOMİYE AĞIRLIK VERİLİYOR"
Her ne kadar kalkınmanın ekonomik ve sosyal boyutu olsa da Türkiye'de 'kalkınma' denildiğinde genel olarak 'üretim' konusunun algılandığını ve 'sosyal kalkınma'nın ise ihmal edildiği yorumunda bulunan Şarbak, kalkınmanın büyüme ve gelişmeyi de kapsayan bir süreç olduğunu hatırlattı. Şarbak, " Türkiye'deki kalkınma planlarında daha çok ekonomik kalkınmaya ağırlık verildiği için toplumumuz 'sosyal kalkınma'nın ne olduğunu tam olarak bilmiyor" dedi. Türkiye'nin 1960'lı yıllardan sonra 'planlı ekonomi
dönemi'ne geçtiğini ve bunun da bir 'emredici bir plan' olmanın ötesinde yol gösterici ve tavsiye edici bir planlama olduğunu anlatan Şarbak, '8. Kalkınma Planı'nın 2005 yılında tamamlanmasıyla birlikte hükümetin, Avrupa Birliğine (AB) tam uyum sürecini de göz önüne alarak yeni bir plan oluşturduğunu hatırlattı.
"9. KALKINMA PLANI TÜRKİYE AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ"
Şarbak, " Türkiye, 2006 yılını plansız geçirdi ve '9. Kalkınma Planı' ise, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce (TBMM) 2006 yılının sonlarına doğru kabul edilerek, 1 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe girdi. Plan, Türkiye'nin AB üyeliği için bir 'stratejiler demeti' olarak da öne çıkıyor. Bu nedenle söz konusu plan, Türkiye açısından çok önemli. Hükümetin yapmış olduğu çalışmalara genel olarak baktığınız zaman yine bu planının izlerini çok net bir şekilde görebilirsiniz. Bugün okullarımızda 'tablet bilgisayar'lar
dağıtılıyorsa, güvenlikte MOBESE kameraları kullanılıp, sağlıkta dönüşümler oluyorsa tüm bunların çerçevesi '9. Kalkınma Planı' ile belirleniyor. Plan, hem kamuya, hem de özel sektöre büyük önem veriyor. Bugün Türkiye'nin sektörel bazda nereye doğru gittiğini anlayabilmek için bu planı iyi okumak lazım. Ama ne yazık ki, bizde böylesi bir alışkanlık yok. Bu nedenle de plan okumayı artık öğrenmemiz lazım" ifadelerini kullandı.
"İŞSİZLİĞİN BELİRLİ BİR SINIRI AŞMAMASI GEREKİYOR"
'9. Kalkınma Planı'nın, belirleyici bir plan olduğunu vurgulayan Şarbak, planın stratejik amaçları ve gelişme eksenleri hakkında da katılımcılara bilgi verdi. Zekeriya Şarbak, "Planla birlikte her şeyden önce rekabet gücü ve istihdamın arttırılması hedefleniyor. Bunun yanında; beşeri gelişme ve sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi, bölgesel gelişmenin sağlanması, kamu hizmetlerinin kalite ve etkinliğin sağlanması da belirlenen hedefler arasında. Bugün devletin ne yaptığına bakarsak bu çerçeve içinde
olduğunu görürsünüz. Aynı şekilde istihdam çok önemli. Bugün işsizliğin nelere yol açabileceğinizi hepimiz çok iyi biliyoruz. İşsizliğin, hükümetleri, toplumsal düzeni çok rahatlıkla ve kısa bir sürede yıkabileceğinin herkes bilincinde. Bu nedenle istihdamın belirli bir seviyede olması, işsizliğin de yine belirli bir sınırı aşmaması gerekiyor" diye konuştu.
Konuşmaların ardından kendisine yöneltilen sorulara da yanıt veren Şarbak, Türkiye'de kırsal kalkınmaya önem verilmesi ve bu alanda çalışmaların yoğunlaştırılması gerektiğini söyledi. - ADANA