Sarı Nokta Hastalığına Dikkat
Sarı nokta hastalığının dünyada 30 milyon kişiyi etkilediği tahmin ediliyor.
65 yaş üstü popülasyonun yaklaşık %10'unu etkileyen hastalık; televizyon seyretmek, araba kullanmak, okumak ve yazmak, bilgisayar ve telefon kullanmak ya da alışveriş yapmak gibi günlük aktiviteleri olumsuz etkilediğinden yaşam kalitesini büyük ölçüde etkiliyor. Sarı nokta hastalığı havuzuna her sene yaklaşık 300.000 yeni birey katılıyor ve bunların %10'luk bir kısmı ciddi ve hızlı görme kaybına maruz kalıyor.
Son yıllarda görülme sıklığında belirgin bir artış olan "Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu" halk arasındaki adıyla "Sarı Nokta Hastalığı" ile ilgili farkındalık yaratmak ve toplumu hastalık konusunda bilinçlendirmek adına çalışmalar yürüten Türk Oftalmoloji Derneği (TOD) yeni bir projeye imza attı.
TOD, hastalığın tanıtılması, hastalık ve tedavisiyle ilgili güncel bilgilerin aktarılması amacıyla bu yıl ilk kez bir bilinçlendirme kampanyası düzenledi. Dernek ve Novartis'in işbirliği ile düzenlenen Sarı Nokta Hastalığı Kısa Film Yarışması'nın da tanıtıldığı basın toplantısında hastalıkla ilgili güncel bilgiler paylaşıldı.
Toplantı, Türk Oftalmoloji Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, Türk Oftalmoloji Derneği Tıbbi Retina Birim Başkanı Doç. Dr. Serra Arf, kısa film yarışması jüri üyeleri Çağlar Gözüaçık ve yönetmen Nisan Akman'ın katılımıyla gerçekleşti.
Kampanyayla ilgili görüşlerini bildiren TOD Genel Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak; "Halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinen Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu'nun dünyada ve Türkiye'de her geçen gün görülme sıklığı artıyor" dedi. Hastalığın 50 yaş üstü kişilerde ciddi görme keskinliği kaybının başlıca nedeni olduğunu belirten Prof. Dr. Kaynak, "Hastalığın dünyada 30 milyon kişiyi etkilediği tahmin ediliyor. Ancak bu konuda yeterli bir bilinç oluşmuş değil. Zira ülkemizde, giderek artan yaşlı nüfusta, sarı nokta hastalığı havuzuna her sene yaklaşık 300.000 yeni birey katılmakta ve bunların %10'luk bir kısmı ciddi ve hızlı görme kaybına maruz kalmaktadır. 65 yaş üstü popülasyonun yaklaşık %10'unu etkileyen hastalık; televizyon seyretmek, araba kullanmak, okumak ve yazmak, bilgisayar ve telefon kullanmak ya da alışveriş yapmak gibi günlük aktiviteleri olumsuz etkilediğinden yaşam kalitesini oldukça aşağıya çekmektedir. Yaşam kalitesi azaldıkça, görsel yetersizlik nedeni ile ikincil hastalık sıklığında artış ve başkasına bağımlılık, bu hastalığın toplumsal maliyetinin zannedildiğinden çok daha yüksek olduğunu göstermektedir" dedi.
TOD Tıbbi Retina Birim Başkanı Doç. Dr. Serra Arf; "Hastalığın belirtileri arasında çarpık görme, merkezde siyah nokta görme, kontrast duyarlılığının azalması ve görmede bulanıklık yer almaktadır. Hastalar görme kaybını yaşlılığın doğal bir süreci olarak algılamaktadırlar" dedi. Doç. Dr. Serra Arf, sarı nokta hastalığında tanı ile tedavi arasındaki süre uzadıkça hastanın görme kaybının da hızla artmakta olduğunu dile getirirken, erken teşhis için 50 yaşın üzerindeki kişilerde göz dibi muayenesinin önemli olduğunu vurguladı. Doç. Dr. Serra Arf; "Bu alanda yeni geliştirilen tedavilerle birlikte hastaların yaşam kalitesinde anlamlı iyileşmeler sağlanabilmektedir" dedi.
Hastalıkla ilgili bilgi açığını gidermek için çeşitli faaliyetler düzenlediklerini belirten Prof. Dr. Süleyman Kaynak, "Kısa film yarışması projemiz hastalığın geniş kitleler tarafından duyulmasını sağlayacağı gibi büyük çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bir kitle ile tanışmamıza da yol açacak. Sarı nokta hastalığı konusunda kamuoyunu bilinçlendirmeyi amaçlayan bu değerli projeye koşulsuz destek sağlayan Novartis'e bu vesile ile teşekkürlerimizi iletiyoruz" dedi.
Sarı Nokta Hastalığı Kısa Film Yarışması jüri üyesi Taze Fikir Ajans Başkanı Çağlar Gözüaçık ise "Bildiğiniz gibi paylaşıma açık olan kitle iletişim araçları içerisinde film; en yaygın olan, kolay anlaşılabilen, özellikle toplum bilinci ve eğitimi açısından genel kültürü artırıcı bir araç. Bugün, sosyal medya ve dijital platformların da hayatımızdaki rollerinin artması ile birlikte video, film, kısa film gibi içerikler her gün milyonlarca kitleye ulaşmaya, istenilen mesajın karşı tarafa kolayca aktarılmasına olanak sağladı. Bu doğrultuda toplumda sarı nokta hastalığı ile ilgili bilinç uyandırmak, hem de tanı almış hasta ve yakınlarını bilgilendirmek adına kısa film yarışması yapılmasına karar verildi. Hayata geçirilen bu proje ile görmenin ve görme kaybının en iyi şekilde anlatılacağına inanılıyor, katılımcıların ve izleyicilerin de hastalarla empati kurarak sarı nokta hastalığı hakkında daha fazla kişiyi bilinçlendirmeleri hedefleniyor" şeklinde konuştu.