Saros Körfezi'nde Denizel Ekosistem Koruma ve İzleme Projesi Başlıyor
TURMEPA tarafından yürütülen Mavi Nefes Projesi Saros kapsamında, Saros Körfezi'nde bilimsel çalışma ve temizlik çalışması yapılacak.
TURMEPA tarafından yürütülen "Saros Körfezi Denizel Ekosistemi Koruma ve İzleme Projesi" (Mavi Nefes Projesi Saros) kapsamında, Saros Körfezi'nde belirlenecek iki noktada bilimsel çalışma yürütülecek.
Deniz habitatının incelenmesi ve temizlik çalışmasını kapsayan projeyle ilgili Çanakkale'nin Gelibolu ilçesindeki bir otelde akademisyenler, DenizTemiz Derneği/ TURMEPA yetkilileri, balıkçılık sektörü ve ilgili kurumlardan temsilciler ile balıkçıların katılımıyla çalıştay düzenlendi.
Çalıştay sonrası AA muhabirine projeye ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Dalyan, gezegenin şu anda en önemli sorununun ısınma olduğuna dikkati çekerek, iklim krizi yaşandığını ve buna daha fazla önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Saros Körfezi'nin daha az ısınan bir deniz yapısına sahip olduğunu belirten Dalyan, "Burada yapacağımız bilimsel faaliyetlerle, toplayacağımız veriyle resmi kurumlara, bununla ilgilenen sivil toplum kuruluşlarına öncelikle veri sağlamayı çok istiyoruz. Bu verileri değerlendirip iklim değişiminin yavaşlatılmasında bildiğimiz tek araç olan koruma alanlarıyla ilgili faaliyetlerde bulunmak istiyoruz. Bu kapsamda projenin birçok çıktısı olacak. Bu çıktıları paydaşlara sunup, ortak hareket etme niyetindeyiz." diye konuştu.
Dalyan, 1 ay önce başladıkları proje çerçevesinde hazirandan itibaren su altı dalışlarında incelemeler yapacaklarını, bunun 6 ila 8 ay sürmesini öngördüklerini anlattı.
Gelecek yıl ilkbaharda sonuçlar almaya başlayacaklarını, verileri değerlendireceklerini, 2026'nın başında projeyi sonuçlandıracaklarını aktaran Dalyan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kuzey Ege ve Saros önemli. Her zaman bu bölgenin korunması ve takip edilmesiyle ilgili uğraş vereceğiz. Saros Körfezi'nde iki nokta seçip, bu iki noktayı elimizden geldiğince koruma niyetindeyiz. Deniz çayırları çok önemli. Deniz çayırlarının korumaya ihtiyacı olan bir durum oluşursa, mesela müsilaj oluşursa müsilajı temizleyeceğiz. Bunun haricinde mercanlar ve koralijen habitatlar çok önemli. Koralijen habitatlarda olası fırsatçı türleri, belirlediğimiz iki noktada temizlemeyi düşünüyoruz. Bilimsel metodlarla araştırılıp bu faaliyetin planlanması çok önemli. Bu araştırmayı yapıp plan ortaya koymalıyız. Daha sonra da su altı temizlik faaliyetleriyle bu canlıların önemli olan habitatlara zarar vermesine engel olmaya çalışacağız."
"Saros, yabancı ve istilacı türler tarafından en az enfekte edilmiş bölge"
Doç. Dr. Dalyan, temizlik çalışmasını özellikle su altı arkeologlarının kullandığı cihazla gerçekleştireceklerini belirtti.
Bu cihazın, belirlenen bir şeyi su üstüne aktarabildiğini kaydeden Dalyan, "İçindeki organik maddeyi çok az bir hacme getirmeyi planlıyoruz. Büyüklük olarak öngördüğümüz bir alan yok. Öncelikle incelemeyi yapacağız, sonra faaliyete başlayacağız. Uygulamaya gücümüzün yettiği ölçekte bir alan belirlememiz gerekiyor." dedi.
Saros'un, yabancı ve istilacı türler tarafından en az enfekte edilmiş bölge olduğun bilgisini veren Dalyan, "Enfeksiyonun az olmasının sebebi, nasıl sağlıklı bir insan daha zor grip olursa sağlıklı bir ekosistem de daha az istilacı ve yabancı türe ev sahipliği yapar. Bizim amacımız onların girişini kaba metotlarla engellemek değil ortamın sağlıklı olabileceği imkanları sağlayabilmek." açıklamasını yaptı.
Dalyan, projede İstanbul Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi akademisyenler, doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin yanı sıra teknik destek verecek dalıcılarla 20'ye yakın kişinin yer alacağını kaydetti.
DenizTemiz Derneği/ TURMEPA Genel Müdür Yardımcısı Mine Gökhan da ana başlıklarının denizlerin korunması, proje özelinde de özellikle Saros Körfezi'ndeki tüm deniz canlılarının korunması olduğunu aktardı.
Gökhan, araştırmacıların, farklı yabancı türlerin bölgeye verdiği zararın analizlerini yaptıktan sonra paylaşacaklarını, nasıl koruma bölgesi yapılandırılabileceğinin değerlendirileceğini bildirdi.
Saros'un önemine değinen Gökhan, "Saros kapalı bir alan. Müsilaj Saros Körfezi'ne sığındı ilk başta. Bunun ileriye dönük olarak nüksetmemesi ve buna dair ne yapılması gerekiyorsa bu kapalı alanı korumaya çalışıyoruz hem de türler açısından çok kıymetli bir bölge. Deniz ekosisteminin korunup, bölgeye en iyi şekilde hizmet etmesi, çocuklarımız ve balıkçılarımız için daha iyi deniz canlılarının devam etmesi önemli." dedi.
Gökhan, projenin ilerleyen süreçte bilimsel çalışmaya ek olarak bu bölgedeki okullarda eğitim ayağının olacağını ve farkındalık çalışmaları yürüteceklerini sözlerine ekledi.